1- Abdesti nasıl almamız lâzım?
Orta hâl. Ne çok hızlı, ne çok yavaş. Vesveseye kapılacak şekilde de değil. Başkalarına eziyet ve sıkıntı verecek şekilde de olmamalıdır. Abdest alır iken sıçrayan sular, imâm-ı Muhammed Şeybânî hazretlerine göre afv edilmiştir. Fetvâ da onun kavline göre verilmiştir.
2- Hangi kitâbları hediye etmelidir?
İnsanların durumuna göredir. Bazen (Kıyâmet ve Âhıret) kitâbı, bazen (Fâideli Bilgiler) kitâbı, bazılarına (Tam İlmihâl Se'âdet-i Ebediyye) kitâbı verilir. (İslâm Ahlâkı) kitâbında hem ibâdet, hem itikâd bilgileri var. Orada kötü huylar da anlatılmıştır. Yani çok şey verilmiş olur. (İslâm Ahlâkı)nı iyi okuyup sindiren bir kimse, otomatik olarak (Tam İlmihâl)i aramaya başlar. Daha fazla bilgi ister ve (Tam İlmihâl Se'âdet-i Ebediyye)ye yönelir.
3- Kurbanım yurt dışında kesilmişti. İkinci gün haber verdiler. Namâzını kılamadım. İçimde ukde kaldı. Şimdi kılsam bir zararı olur mu?
Farz değil, vâcib değildir. Cenâb-ı Hak mal-mük verdi, kurban kesmeyi nâsip etti diye, buna şükür için o anda kılınır. Şimdi de iki rek'at şükür namâzı kılınmış olsa, bir zararı olmaz.
4- Nâfile kurban kesen bir kimse, bunun etinden yiyebilir mi?
(Tam İlmihâl Se'âdet-i Ebediyye)de, kurban bahsinde anlatılıyor. Bir fakîr, kurban keseceğim dese, sonra kesse, bu adak hükmünde olur. Bir fakîr de, kurban bayramı günlerinde bir hayvan alır ve bunu keserse adak olmaz, nâfile olur. Kendisi yiyebilir, zengin-fakîr herkese ikrâm edebilir.
5- Yüksekte namâz kılınır mı?
Mahzuru yok. Ancak ayaklar, dizler aşağıda, secde edilen yer yüksekse [yirmibeş santimetreden daha az yüksekse] mekrûh olur.
Ebû Bekr Verrâk “rahmetullahi teâlâ aleyh” buyuruyorlar ki: Yiğit o kimsedir ki, onun hiç düşmânı olmaz.