HÜZÜNLÜYÜM… DOĞRU, YAŞAM MAÇI BİTTİ. DOĞRU AMA SANAT VE DOSTLUK ADINA UZATMALARI OYNAYACAK KADAR MÜCADELEME VE YAŞAM SEVGİME DEVAM EDECEĞİM………….. Körfeze geliş anılarımla mutluluk arıyorum, 1999 Yalova körfezi depreminde 3 ay Bursa Büyükşehir belediyesi ve Yerel gündem 21 adına (şimdiki kent konseyi) Sanat danışmanlık görevimden dolayı, Erzak dağıtımı, Basın çalışmaları, Fotoğraf sergileri, Psikologlar ile gurup çalışması derken, veeee kronik astım şikayetlerim nedeni ile 1999 yılında 3 yıldır bitmiş inşaattaki evimin kapısını açarak Ören sahillerine yerleştim fakat Bergama’dan, Assos’a kadar bir bütün sayarak, gezmek, dostluklar kurmak, devamlı değişen Kaymakam ve belediye başkanlarıyla Basın köşe yazılarım, Fotoğraf eğitimleri ve Çevre dernekleri adına dost oldum. Karşılıksız bila bedel eğitimler verdim, Festivallerinde konuk sanatçı olarak Zeytin, Deve güreşleri ve Kazdağının güzellikleri ile sergiler açtık Edremit belediyesinde 2000-2002 yıllarında Temel Fotoğraf eğitimleri, sergiler, Foto maratonlar, İstanbul’dan önemli hocalarımı körfeze getirttim. Başkan Av. Tuncay Kılıç ve başkan İsmail Aynur beni anlayıp ilgi gösteren iki dostumdur. İFSAK,BUFSAD, FSK derneklerimdeki tecrübelerimle Fotoğraf derneği kurdum, Burfod (Burhaniye) ilgi olmayınca Edremit Körfez Amatör fotoğraf sanatçıları (KAFDER) son iki yılda Rahmetli Tankut Öktem hocamın ikazıyla Fotoğraf, Müzik, Tiyatro ve Doğa gezisi kapsamında tüzük değiştirerek GÜZEL SANATLAR derneğini yönetirken 10 yıl geçti ve ilgisizlikten derneği kapattım. Bu arada iki önemli Otomotiv sektörünün servislerinde başarılı sistem kurucu müdürlük görevleri yaptım, para hiçbir zaman ön planda olmadığı için yoruldukça istifa ettim. Körfez feneri gibi bir hayır derneği kurup yardımlar yaparken bir şanssızlık, kefillik ve kişinin ölümü ile büyük bir borcu emekli aylığımdan ödeme sıkıntısı yaşarken dahi kimseden iş dilenmedim. Yaşayan Bursa, Zeytin, Sobe ve KIYI dergileri ile STAR gazetesindeki köşe yazılarım ve Körfezde haber internet gazetelerindeki çalışmalarım bana hep mutluluk olarak geri döndü. 30 yıllık dostum ve Fotoğraf dünyasında isim olan Ömer Bakan’a körfezi terk ettim. Sadece yanında olmak ile yetinip fotoğrafı kendim için yaşamaya başladım. 1965 yılından beri fotoğraf virüsünü kapmış olarak yaşam felsefem oluşu nedeniyle farkına varmadan sadece sanat dünyasında insanları sevmek ve zaman ayırmakla önemli bir hata yapmışım geç anladım. Tüm topluma kendimi sevdirmek ve herkesi mutlu etmek gibi bir teori asla olamazmış. Bu arada yaşamda çok sevdiğim eşim Neşe’yi ihmal ederek tamiri güç bir çıkmaza girdim… Şimdi, Yanlızım, vefasızlıklardan ve hüzünlerden maalesef KANSERİM…Evet maalesef KANSERİM….Kaderimde bu varmış…... Şimdi İzmir 9 Eylül üniversitesinde KANSER tedavisinin safhaları ile mücadele verirken geçmiş anılarla mutluluk arıyorum. Hani ne oldu Yüzlerce fotoğraf dersi öğrencilerim ve dostlarım, Gezi dergilerinde körfezi tanıtma çalışmalarım, Tema için Bergama’dan, Assos Gül pınar’a kadar verdiğim eğitimler, diktiğim Meşe fidanları, Her sanat sergisinde Tema pançoları öğrencilerle yapılan açılışlar, Yakalarına Rozet takarak Üyelik fişlerini hediye ettiğim başkanlarım, Bir sınıfı komple cebimden ödeme yaparak Bu Sınıf TEMA üyesi dediğim okullarım, İşyerlerim, Hatta askeriyede ve Cezaevlerinde verdiğim eğitimlerim Hediye ettiğim yüzlerce fotoğraf, Körfez muhtarlarına Kafkas arıları verdiğim eğitimlerim yeni kuşağın bilmediği gerçekler. Büyük şehirlere gittiğimde yine bıraktığım yerdeki Sevgi ve saygı, ilgiyi görüyorum, vefasızlık bu körfezin cennetten bir köşe olmasından mı kaynaklanıyor bilemiyorum. Körfeze gelirken Büyükşehirlerde, Rotary, Lions, Okullar ve Televizyonlarda defalarca Sanat ve Çevre adına konuşmacı olmanın mutluluğu yaşarken burada niçin sorun oldu çözemedim. Hiç bir zaman ego, koltuk, para, çapkınlık, sapkınlık peşinde olmadığım halde niçin şehir efsanelerine sermaye oldum. Varlığım niçin bazı insanları mutsuz etti anlayamadım. En büyük tutkum Rahmetli Tankut hocamla Çanakkale’den, Bergama’ya kadar Atatürk ve Kuvai-milliye heykelleri ile donatma çalışmaları ve bundan duyduğum mutluktu. Bu arada Fotoğraf hocalarımı Türkiye çapında buralara taşımaktı. Son olarak, İbrahim Zaman, İzzet Keribar, Faruk Akbaş ve Av. Altuğ Oymak ile yapılan söyleşi ve gösterilerin ilgisizliğinden sonra pes ettim. 2007 yılında Ayvalıktaki Jübilemden sonra Fotoğraf sergilerimi sonlandırdım. Sanat dünyasına yeni katılanlara bir şeyleri ispatlamaktan yoruldum. Sadece Eğitim vermek ki buda Üniversite hocalarımın gönderdiği dökümlerle ve kitap tanıtımları, adresler sunmakla yararlı olarak bir yudum mutluluk peşindeyim…. KANSER bu mutluluğu almasın diye hüzünlü olma virüsüne izin vermiyorum. Çok arzu ettiğim halde Yalova’ya Hayrettin Karacaya, Bursa’daki Fotoğraf festivaline hiç bir gurup götüremedim.. Beni gerçekten anlamış, karşılıksız seven dostlarımla bundan sonraki günlerimi veya dakikalarımı yaşamak istiyorum. Ne olursunuz sahte dostlar yaşamımdan çıkınız. Beni günlük sohbetlerinizde gerçek dışı dedikodu sermayesi yapmaktan vazgeçiniz. Her fani yaşarken ölümü tadacaktır. Fakat öteki yaşamda haksızlıkların cevabını kesinlikle soracağım emin olunuz. Körfeze gelirken İLK YARDIM, MARKO PAŞA, DOĞANIN DON KİŞOTU gibi unvanlarıma sadece KÖRFEZE DEKLANŞÖRÜ TANITAN ADAM eklendi. (Tema yönetimi dedikodulara yenildi. 16 yıllık resmi eğitmenliğimi anlayamadı.) Körfeze sağlıklı dönersem ki bana moral ve güç veren, eğitimler, Söz verdiğim SEVGİ ve KOCASEYİT fotoğraf yarışmalarının gerçekleşmesine, Serdar dostumla miniklere sanatta katkıda bulunmak ve Özel röportajlar ile oyalanmak istiyorum., Ben sadece unvanlarla değil, İyi bir dosttu, kelimesiyle anılmak istiyorum. Huzur ve bir yudum sevginin dışında hiç bir talebim yok. Yunusun dörtlüğü yaşam şifremdir, GELİN DANIŞ OLALIM, İŞİ KOLAY KILALIM, SEVELİM, SEVİLELİM BU DÜNYA KİMSEYE KALMAZ…………