Sağlıklı bir Kurban Bayramı geçirmenin ilk yolunun veteriner kontrolünden geçirilmiş kurbanlık almakla başlayacağını ifade eden Dr. Şahinöz, kurbanlık kesiminin veteriner kontrolünde ve sağlığa uygun ortamlarda yapılması gerektiğine işaret etti. Şahinöz, aksi takdirde insan sağlığını bozan mikroorganizmalar ile karşı karşıya kalınacağının kaçınılmaz olduğunu kaydederek, “Etler, uygun koşullarda kesilmez, doğru pişirilmez, uygun sıcaklıklarda bekletilmezse hayvanlardan insanlara parazit, şarbon, tüberküloz, salmonella gibi hastalıklar bulaşabilmektedir. Kurban bayramı nedeniyle kesimi gerçekleştiren hayvanlardan elde edilen etlerin ve sakatatın güvenli bir biçimde tüketilmesi için bazı konulara dikkat edilmelidir. Öncelikle kesilecek hayvan sağlıklı olmalı ve kurban kesimi bu iş için adres gösterilen uygun veya hijyenik ortamlarda ve gerekli kontroller altında uzman kişiler tarafından gerçekleştirilmelidir. Hayvanların kesilmesi, yüzülmesi, parçalanması, parçalanan etlerin temiz kaplara konması, etin nakli, muhafazası, pişirilmesi ve tüketilmesi aşamalarında hijyen kuralları ihmal edilmemelidir” dedi.
“ET TÜKETİMİNE DİKKAT EDİN”
Kurban Bayramı'nda et tüketimine ilişkin de bilgi veren Yrd. Doç. Dr. Turgut Şahinöz, 'Kurban Bayramı'nda yapılan yanlış alışkanlıkların başında, kurban etlerinin kesildikten hemen sonra hatta sabah kahvaltısında tüketilmesidir. Hayvanlardaki mikroorganizmalar kesimden sonra 24 saat içinde ölür ve hayvan ilk kesildiğinde ölüm sertliği olarak adlandırdığımız sertlik de olur. Özellikle mide ve bağırsak problemi olan kişilerin dikkat etmesi gereken bir konu da budur. Etler soğuk ortamda birkaç gün bekletildikten sonra tüketilmelidir. Büyükbaş hayvanların etleri 0 derecede 7-10 gün bekletildiğinde tam yumuşama sağlanır ve etin lezzeti artar' diye konuştu.
“ÇÖZDÜRÜLEN ETLERİN TEKRAR DONDURULMASI TEHLİKELİDİR”
Kurban etinin nasıl saklanması gerektiğine de vurgu yapan Yrd. Doç. Dr. Turgut Şahinöz, 'Etler uzun süre saklanılmak istenildiğinde birer pişirimlik parçalara ayrılarak yağlı kağıda sarılarak, buzdolabında birkaç hafta saklanabilir. Etler dondurularak da uzun süre saklanabilir. Donmuş etler soğuk yerde yani buzdolabında çözdürülür. Çözdürülen etlerin tekrar dondurulması tehlikelidir.'şeklinde ifade etti.
Etin doğru pişirilmesinin de önemine vurgu yapan Dr. Şahinöz, etin lezzeti, kıvamı, kokusu, vitamin–mineral içeriğinin de pişirme yöntemiyle ilgili olduğunu söyledi. Şahinöz, “Eti en doğru pişirme şekli ise haşlama, fırında veya sebzelerle birlikte tencerede pişirme şeklidir. Etlerin çok uzun süre yüksek ısıyla temas etmesi (kızartma, kavurma veya mangal-barbekü şeklinde pişirme) çeşitli kanserojen maddelerin oluşumuna neden olmaktadır. Ayrıca mangalda pişirme sırasında etin dış kısmı hızlı şekilde pişmekte, proteinler katılaşmakta ve etin iç kısmı çiğ kalmaktadır. Etlerin az pişmiş veya çiğ tüketilmesi etin kalitesini düşüreceği gibi, besin zehirlenmelerine de neden olabilir. Et ile yapılan yemeklere ise ayrıca yağ eklenmemelidir. Özellikle kuyruk yağı, iç yağı gibi yağların kullanımından kaçınılmalıdır. Etler ızgarada pişirilecekse vitamin kaybını önlemek ve kanserojen madde oluşumunu engellemek için etler ateşten 15 santimetre uzakta olmalıdır ve kömürler kor halini aldıktan sonra etler pişirilmelidir” şeklinde konuştu.
KRONİK HASTALIĞI OLANLAR NE YAPMALI?
Kronik hastalığı olanların, bayramda eti fazla yememeleri gerektiğine de işaret eden Şahinöz “Kurban Bayramı'nda özellikle şişmanlık, kalp-damar hastalığı, diyabet, hipertansiyon, mide-bağırsak rahatsızlığı olan bireyler ve yaşlılar beslenmelerine dikkat etmek zorundadırlar” dedi.
Kronik hastalığı ve beslenme tedavisi alan bireylerin Kurban Bayramı'nda öğünlerde tüketmeleri gereken miktarları aşmamaları gerektiğine de dikkat çeken Dr. Şahinöz, konuşmasına şöyle devam etti:
“Kırmızı et, doymuş yağ, kolesterol içeriği oldukça yüksek besindir. Etin görünür yağları mutlaka temizlenmeli. Son yapılan bilimsel araştırmalar yağlı kırmızı et tüketiminin kan yağlarında ve ürik asit düzeylerinde artışa neden olduğunu göstermektedir. Ayrıca fazla tüketimin kolon, mide, prostat kanseri riskini arttırdığı da bilinmektedir. Bu nedenle haftada 2 kez doğru pişirme yöntemleri ile hazırlanmış kırmızı et tüketimi sağlıklı birey olmada önemli bir adımdır.”
BAYRAMDA BESLENMEYE DİKKAT
Sağlıklı Kurban Bayramı için pratik önerilerde de bulunan Yrd. Doç. Dr. Turgut Şahinöz, “İlk öğününüz iki bardak su, ardından hafif bir kahvaltı olsun. Az ve sık aralıklarla doğru besinleri seçerek beslenmeye özen gösterin. Drajeler, çikolatalar, şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlıları veya meyve tatlılarını (elma, armut, ayva tatlısı) tercih edin. Tabağınızın 4'te 1'ini kırmızı et kalan kısmını ise sebze yemekleri ve salatadan oluşturun. Bunun yanında tam buğday ekmeğinizi tüketmeyi unutmayın. Yanlış seçilen ve fazla tüketilen her lokmanın sağlığınızı olumsuz etkileyeceğini unutmayın. İkramlarla ve fazla yemeyle bozulan barsak hareketlerinizi düzene koymak adına ara öğünlerde meyve tüketimine önem verin. Elma, armut, ayva gibi meyvelerinizi iyi yıkadıktan sonra kabuklu tüketmeye özen gösterin. Bağırsaklarda su tutulumuna neden olan fazla çay ve kahve tüketiminin yerini bitki çaylarına bırakın. Bozulmuş bağırsak hareketlerinizi düzenlemek için vücudunuza yardımcı olun. Öğün aralarında su tüketmeyi unutmayın. Bayram ziyaretine gitmeden önce evinizde yemeğinizi veya ara öğününüzü mutlaka tüketin. Fiziksel aktivitenizi mutlaka arttırın” diye konuştu.