Bir zamanlar ziyaretlerimizde büyükler hüzünlü bir şekilde “nerede eski bayramlar” derken bakış acımız çok farklı bir noktadaymış meğerse,(kapılarda sohbet için ziyaretçi özlemini fark etmemek.,)
Eski bayramlarda arife çiçekleri olduğumuz çocukluğumuz.yeni alınan giysiler ile uykuya dalışımız,sabah ailece Bayram namazına giderken.Annelerimizin hazırladığı bayram çorbaları ve mutlu bir kahvaltı sonrası en büyüklerimizden başlayan akraba ve komşu ev ziyaretleri.giderken yanımızdaki imkanlarınıza göre aldığımız kutu kutu bayram şekerleri ve ikram edilen baklavalar ile yapılan candan sohbetler…..
Şimdilerde Sadece bayram,da değil her fırsatta,tenzilatta.gezilerde alışveriş çılgınlığımız.tüketici duygularımızdan dolayı aynı ilk aşk titreşimi yaşanmıyor,ziyaretler yerine Tatil planları ve robotlaşmış bir mesaji belkide milyonuncu kez bizde kullanıp karşıya transver ederek sanki hatırladım.sevgimi sunuyorum dermişçesine bir görev,”Bu sene dayanamadım fotoğrafımla.tek tek yazarak WhatsApp hattı olanlar ile haberleşme mutluluğu yaşadım.””Benim gibi düşünen eski kuşak birkaç cümlede olsa sesli konuşmayı tercih ederek farklı bir mutluluk yaşattı bana…iyiki varlar yaşantımda…..
Lüks AVM ler ve Tuvaletler (Lavabo kelimesi lüks sayılıyor) ve özellikle Erkeklerin Klozet kapaklarını kaldırmayı üşenmeleri ve hatalı kullanım,bol miktarda kağıtları yerlere atmak gördükçe beni üzüyor ve temizlik yapan görevliler acaba kaç cümlede isyanını dile getiriyor tahmin edemiyorum.
Otobüs ve Toplu taşımalarda herkes kafasını elindeki cep telefonuna sanki zaman tünelinden girmiş gibi,yanındaki bir yaşlıyı ve bayanı hissetmemek için seyahate çıkmış pozlar….Bence EMPATİ ve SAYGI kelimesini acil bir şekilde Siyasilerimizden başlayarak topluma aşılama yaşı ilk okullarımızdan Adabı muaşeret kaideleri veya dinimizdeki gerçek sevgi ve saygıyı tekrar inceleme günlerini yaşıyoruz.(para hırsının kazancının mutluluk getirmediği günlerdeyiz diye hissediyorum.)
Bizler artık canlı tarih olmuşuk yaşantımda 11 Cumhurbaşkanı isimleri anılarıyla dolmuş.Z kuşağı gibi bir isim ile değil.Elde yabancı kahve ile gezme.kola tutkularımız.cep telefonu bilgisayar olarak kullanım alışkanlığı ,konum atma,Nevigasyon ile adres bulma bizlere halen alışamadığımız özellikler geliyor.
TARİHE BİR BAKTIM…CUMHURBAŞKANLARIMIZ…..doğmadığım için tarih sayfalarında M.Kemal ATATÜRK 1923-1938=15 yıl - Doğdugum yıllar İsmet İNÖNÜ 1938-1950=12 yıl - Celal BAYAR 1950-1960=10 yıl - Cemal GÜRSEL 1960-1966= 6 yıl - Cevdet SUNAY 1966-1973=6 yıl - Fahri KORUTÜRK 1973-1980= 7 yıl - Kenan EVREN 1982-1989=7 yıl -Turgut ÖZAL 1989-1993= 4 yıl - Süleyman DEMİREL 1993-2000 = 7 yıl – A.Necdet SEZER 2000-2007= 7 yıl - Abdullah GÜL 2007-2014= 7 yıl ve R.Tayyip Erdoğan 2014-2023 = 9 yıl ve sonra ?????
Tabii bu bayramın en büyük burukluğu 6 Şubat 2023 deprem felaketimiz.kaybolon canlarımız ve halen bulunamıyanlar,enkazlarımız,cadır ve konteynır sorunları.gıda sorunları.sorunlar zinciri içinde bir çoğumuzda buruk geçiyor,hele hele 1999 Körfez depremini yaşamış olanlar çifte kavrulmuş duygular içerisinde.Unutmadık.Unutturmıyacağız cümleleri içimizi ısıtmıyor veya 40 günde birkaç kişiye verilen yeni evler,Batıdan.doğuya bayram ziyaretleri ve armağanların bir gün için oluşu çözüm olarak ortaki yaşıyanların acılarını hafifletmiyor,paylaşılması en kolay yaygın cümle “acılarınızı içimizde hissediyoruz “ kelimelerin değişik anlatımlarına bence acısını anlatmak isterken Nasrettin Hoca ne güzel yorumlamış,”benim gibi damdan düşen varsın gelsin benimle duygularımı o anlar “ ne kadar bu gün için gerçekçi,paylaşım cümlelerini evimizdeki sıcak yuvadan kurmak ne kadar gerçekçi bir Yaklaşım ve çözüm odaklı bir düşünelim düşünelim.??
Eski yıllarda bir CHP (ALTIOK) ve DP (KIRAT) vardı şeçim zkonuşmalarında ve oy pusulasına EVET mühürünü vururken,Şimdilerde liste baskı boyu neredeyse bir metreyi buldu ve tercihimizi yaparken inceleme için cok dikkat istiyor okumuş kesime,ya halen okuma yazma bilmiyen.tercih oyunu katlamayı bilmiyen yaşlılarımıza bence işkence gibi geliyor…Bayram şeçim arifesi olarak farklı konuşmaları incelemekle.taraf tutup tahminlerimizi kabul ettirmekle gecen cümleler ile geçti geçiyor…..
Ben eski günlerdeki bayram kutlamalarımızın Radyo ve TV ekranlarındaki Kalplerimizdeki ölmez sanatçı Zeki MÜREN.in pırıl pırıl türkcesiyle ,ruhlarımızı okşıyan.samimi,sıcacık kutlama sevği dolu konuşması,Adile NAŞİT ,çocuklarımızın masal teyzesi gülücükleri ile kutlama cümlelerini özledim,çoook ama çoook özledimmm.Sıcak ,samimi duyguları arıyorum…………