Hz. Ömer , bir konuyu görüşmek üzere Allah’ın Resulü Hz.Muhammed’in odasına girdi. Hz.Muhammed bir hasırın üzerinde yatıyordu. Hz. Ömer’in geldiğini görünce kalktı. Yüzünün bir tarafına, hasır iz yapmıştı. Odasının bir yanında işlenmiş bir deri, bir diğer köşesinde de, içinde birkaç avuç arpa bulunan küçük bir torba vardı. Allah Resulü’nün odasında bulunan eşyalar bundan ibaretti. Sandalye, koltuk, masa, halı vesair hiçbir şey yoktu. Hz. Ömer , bu manzara karşısında ağlamaya başladı. Allah Resulü niçin ağladığını sorunca da Hz.Ömer : “Ya Resulallah! Şu anda kisralar, krallar saraylarında kuş tüyünden yataklarında yatarken, Allah'ın Resulü olan Sen, sadece kuru bir hasır üstünde yatıyorsun ve o hasır, Senin yüzünde iz bırakıyor. Gördüklerim beni ağlattı. ” deyince Allah Resulü Hz. Muhammed, Hz.Ömer ’e şu karşılıkta bulunur: İstemez misin, Ya Ömer! Dünya onların, ahiret de bizim olsun. Dünyada ben bir yolcu gibiyim. Bir ağaç altında gölgelenen bir yolcu, sonra orayı terk edip yoluna devam eden… “Hayat bir yolculuktur. Hayat yaşanır ve tükenir. Attığımız her adım, bizi bu hayatın sonuna doğru götürür. İnsanın ilk kavraması gereken hadise, bu hayatın geçiciliği, bu hayatın ebedi hayata hazırlık dönemi olmasıdır. Dünya hayatının değerli oluşu, işlevi, amacı ve anlamı budur zaten. Süreli dünya hayatımız, sonsuz ahiret hayatımızı kendi elimizle şekillendirdiğimiz, kendi yaptıklarımız ve yapmadıklarımızla belirlediğimiz hazırlık sürecidir. Attığımız her adım, ebedi hayattaki yerimize doğru götürüyor bizi. Oradaki yaşam kalitemiz buradaki yürüyüş seyrimizle birebir alakalı olacak. Kuran'ın ifadesiyle ebedi hayat, cennet ve cehennem hayatı şeklinde olacak… Mutluluklar dünyası ya da hüsran ortamı… Ateş ya da gül bahçesi… İnsanın bu dünyadaki her davranışı, cennete veya cehenneme, oradaki müstakbel mekanımıza bir tuğla taşımak anlamına geliyor. Bu dünyadaki her davranış bir tür cennet veya cehennem işçiliği demek oluyor. Onun için her adımı ölçerek atmak, her davranışı seçerek yapmak gerekiyor. İnsan davranışlarının değer hükmünü Yaratıcı veriyor. Cennetlik davranışları da Allah belirliyor, cehennemlik davranışları da… Çünkü bu dünyanın da düzeni O’na bağlı, ebedi âlemin düzeni de… İnsanın iki dünya arasındaki geliş – gidiş macerasını da Allah tanzim etti. Ölümü ve hayatı O yarattı ki dünya sınavında her birimizin ne yapacağı ortaya çıksın. Doğmakta, ölmekte tercih hakkımız yok. Tercih hakkı, bu iki büyük hadise arasındaki yer – duruş – tavır tayininde… Yaratıcı Kuran'da ölçüleri vermiş; cennete yolculuk ölçüleri, cehenneme yolculuk ölçüleri açık açık anlatılmış. Üstelik Allah’ın Resulü Hz. Muhammed kendi hayatıyla bu ölçülerin nasıl yaşanacağını göstermiş. Seçim bizim…. Dünyaya geldik, zaman hızla ilerliyor, gidenleri görüyoruz. Gelmemiz ve bu gidişler anlamsız olabilir mi? Bizi yeryüzüne gönderen Kudret, niçin gönderdiğini de bildiriyor, niçin geri aldığını da, gideceğimiz yerde karşılaşacağın akıbeti de… Yapmamız gereken çok açık: “Allah’a ve Resulüne itaat edin ki merhamete nail olasınız.” (Al-i İmran 132), “…Kim Allah'a ve Peygamberine itaat ederse, Allah onu, içinden ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokar. İşte büyük başarı-kurtuluş budur. Kim de Allah'a ve Peygamberine isyan eder ve onun koyduğu sınırları aşarsa, Allah onu ebedi kalacağı cehennem ateşine sokar. Onun için alçaltıcı bir azap vardır.” (Nisa 13-14) Ana rehber Kur’an… Allah’ın kitabı… Peygamber, insan için ilahi ölçüleri insanileştiren, müşahhaslaştıran ve hayata uygulamayı kolaylaştıran bir rehber… Bu ölçüler nasıl hayata yansır diye, telaşa kapılmayalım diye, cennet yolu nasıl bulunur diye, tereddüde düşmememiz için, Allah, bize bir insanı önder-rehber göndermiş. Cennetin kapısında o bekleyecek. Kevser’in başında o olacak. Ona bakarak yürüyen cennete doğru yürüyecek. O’nun elinden tutarak yürüyen, O’nun izine basarak yürüyen, yüreğini O’na raptederek yürüyen, O’nunla aynileşerek yürüyen O’nunla cennet kapısında buluşacak… Allah hem cennet yolunun işaret taşları niteliğindeki davranış modellerini koyuyor insanın önüne hem de “Cennete koşun” çağrısında bulunuyor. Rabbinizin bağışına ve genişliği göklerle yer arası kadar olan, Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için hazırlanmış bulunan cennete doğru yarışırcasına koşun.” (Al-i İmran, 133) “O(şeytan) sizin apaçık düşmanınızdır.” (Bakara, 168) Öyleyse “Ey iman edenler! Sakın Şeytan’ın izinden gitmeyin. Her kim Şeytanın peşinden giderse bilin ki o, ona hep namussuzluğu, fena, kötü, meşru olmayan şeyleri yapmasını emreder. ” (Nur, 21) Kuran, şeytana karşı insanı uyaran ayetlerle dolu… Şeytan kötü yol arkadaşıdır. Şeytanın elinden tutunca, şeytanın adımlarına basarak, adamlarıyla yan yana durarak gidince, şeytanla kol kola girince o yolun sonunda hüsran yani cehennem var… Şeytanın izine basarak yürürsek bu dünyadan ölünce yanımızda götüreceğimiz şey cehennem bileti olacak ve öldüğümüzde bizi kapıda karşılayan olarak şeytanı bulacağız..” (Ahmet Taşgetiren) Eğer bu dünyadan alıp götürdüğümüz cennet bileti olsun, kapıda bizi Hz.Muhammed karşılasın, yolumuz cennete çıksın istiyorsak Hz.Muhammed’in adımlarına basarak yürüyecek, O’nun elinden tutacağız.. Kur’an’a sarılacağız… Hz.Muhammed’le aynileşeceğiz… Allah dostlarına yakın olacağız... Salihlerle oturup kalkacağız…. Kalbimize mukayyet olacağız... Nefsimizi tezkiye(kötülüklerden arındırma), kalbimizi tasfiye(Allah sevgisinden başka her şeyden arındırma) edecek ve selim bir kalp ile yüce huzura varacağız. Hayat yolculuğunun bir gün sonuna geleceğiz ve sahip olduklarımızın tamamını burada bırakıp ayrılacağız bu dünyadan. Yanımızda sadece ilahi bir kayıt sistemi ile her anımızı belgelemiş kayıtlar olacak… Kendi yaptıklarımızla kendimiz belirliyoruz ahiret hayatımızı nasıl ve nerede geçireceğimizi. “İnsan cennetini ve cehennemini bu dünyadan götürür.” , “Her canlı ölümü tadacaktır. Ancak kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığı size tastamam verilecektir…” (Al-i İmran 185)… Tercih bizim… Allah yolunuzu-yolumuzu cennete ulaşan yol yapsın, bizi kendi istikametinden ayırmasın… |
Dünya yolculuğunda istikametiniz ne?
Yayınlanma :
17.12.2011 20:01
Güncelleme
: 17.12.2011 20:01