Sıcak duman, zehirli gazlar ve kimyasal maddelerin solunum yolu ile alınması sonucu oluşan solunumsal yanıklara zamanında müdahale büyük önem taşıyor. İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Emine Yıldırım, solunumsal yanıklarda hastanın durumunun stabil hale getirilmesi ve solunumunun devamı için havayolunun açık olmasının sağlanması gerektiğini söyledi.
İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Emine Yıldırım, yanık vakalarına genel cerrahinin yaptığı müdahale ve tedavi yöntemlerine ilişkin değerlendirmede bulundu.
Genel cerrahinin, ciddi ve kapsamlı yanıkların, ayrıca kimyasal yanık adı verilen güçlü asit ya da alkali maddelere bağlı oluşan yanıkların tedavisinde önemli bir role sahip olduğunu belirten Yıldırım, “Çoğu yanık vakasında ilk yardım ve tedavi genel cerrahlar tarafından yapılır. Ancak ciddi yanıkların tedavisinde birden fazla uzmanlık dalını ilgilendiren multidisipliner bir yaklaşım gerekebilir. Bu uzmanlık dalları arasında plastik cerrahi, yoğun bakım ve enfeksiyon hastalıkları uzmanları bulunur” dedi.
Hayati tehlike oluşturan yanıklara cerrahi müdahale
Geniş yüzeyli, derin ve hayati tehlike oluşturan yanıklarda, ilk müdahalenin cerrahlarca yapıldığını kaydeden Yıldırım, “Ayrıca yanığa bağlı şok riski olan hastalarda sıvı tedavisi ile dolaşım sistemine ait parametrelerin düzenlenmesi sağlanır. Yanık alanındaki ölü dokular cerrahi olarak temizlenir. Enfeksiyon riskini azaltmak ve yara iyileşmesini hızlandırmak için müdahale edilir. Yanığa bağlı organ hasarı-organ yetmezliği beklenen hastaların ileri bakım ve tedavi için yanık merkezlerine nakli planlanır. Gerekirse plastik ve rekonstrüktif cerrahi desteği ile yanıklı alana doku nakli yapılır veya kontraktür adı verilen gergin doku iyileşmelerinin ve buna bağlı harekette kısıtlanmanın tedavisi düzenlenir” diye konuştu.
Sıcak duman, zehirli gazlar ve kimyasal maddeler solunumsal yanıklara yol açabiliyor
Yanıkların solunumsal ve kimyasal olarak da oluşabildiğini belirten Yıldırım, “Solunumsal yanıklar sıcak duman, zehirli gazlar ve kimyasal maddelerin solunum yolu ile alınması sonucu oluşur. Burada öncelikle hastanın genel durumunu stabil hale getirmek ve ardından fizik muayene ve tetkikler ile tanı koymak gerekir. Hastanın solunumunun devamı için havayolunun açık olması sağlanmalıdır. Solunan zararlı maddenin etkisi ile solunum yolları tıkanabilir. Hastayı yanığa sebep olan maddenin ve azalan oksijen alımının zararlarından korumak gerekir” uyarısında bulundu.
Kimyasal yanıkta madde, hızla vücuttan uzaklaştırılmalı
Doç. Dr. Emine Yıldırım, “Kimyasal yanık ise cilt, göz ya da mukoza adı verilen organların içini kaplayan tabakaya asit ya da alkali maddeler gibi aşındırıcı maddelerin teması ile oluşan yanıklardır. Hasara sebep olan madde hızla vücuttan uzaklaştırılmalı, cilde temas varsa bol su ile yıkanmalıdır. Bu maddeler ağız yolu ile alınmışsa alınan maddeye özgü müdahale edilmelidir” uyarısında bulundu.
Doğrudan buz uygulaması kan dolaşımını bozabilir
Yanıklarda yapılan hatalı müdahalelerin, iyileşmeyi geciktirdiğini ve komplikasyon riskini artırdığını belirten Doç. Dr. Emine Yıldırım, “Yanık üzerine diş macunu, yağ gibi maddeler sürülürse bir tabaka oluşturur ve hasarı artırır, bazen de enfeksiyona sebep olur. Kabarcıkları yani büller profesyonel sağlık hizmeti veren birisinin değerlendirmesi yapılmadan patlatıldığında doğal bir bariyer ortadan kaldırılıp enfeksiyon riski artırılır. Doğrudan buz uygulanırsa dokuları daha fazla soğutarak kan dolaşımını bozabilir. Yapışmış giysileri zorla çıkartılırsa doku hasarı artar, kanama olabilir. Yanık bölgesine steril olmayan malzemeler ile pansuman yapılırsa enfeksiyon riski artar” uyarısında bulundu.
Enfeksiyon önlenmeli, düzenli pansuman yapılmalı
Yanık tedavisinde dikkat edilmesi gereken noktalara değinen Yıldırım, önerilerini şöyle sıraladı: “Yanığın ilerlememesi için ilk yardım önlemleri alınmalı ve enfeksiyon önlenmelidir. Yanık bölgesi düzenli olarak temizlenip pansuman yapılmalı, varsa ölü dokular temizlenmelidir. Doktor tarafından önerilen ürünler ile nemli tutulmalı, vücudun sıvı kaybı gerekirse damardan verilen sıvılarla yerine konulmalıdır. Yanığa bağlı ağrı kesilmelidir. Yanığa bağlı izler ve ciltte oluşan kontraktür adı verilen eklem hareketini kısıtlayan gergin bant benzeri oluşumlar önlenmelidir. Gerekirse cerrahi müdahale veya fizik tedavi uygulanmalıdır.”
Yorumlar
Kalan Karakter: