Mevsim geçişi hastalıklarından korunma yolları

Mevsim geçişi hastalıklarından korunma yolları


Yazdan sonbahara geçtiğimiz bugünlerde havaların soğuması ve gün içi ısı değişimlerinin
fazla olmasıyla birçok hastalığa maruz kalıyoruz. Kapalı ortamlarda daha fazla bulunuyor,
dışarıda daha az vakit geçiriyoruz. Grip, nezle gibi salgın hastalıklarla mücadele ediyor,
bağışıklık sistemimizi güçlendirmenin yollarını arıyoruz. Mevsim geçişlerinde, özellikle
sonbahar ve kış aylarında sıkça görülen grip, nezle, solunum yolu hastalıkları dışında önlem
almamız gereken başka hastalıklar da var. Mevsimsel değişiklikler vücudumuzu neden ve
nasıl etkiler, nasıl tedbirler almalıyız gibi soruları Medline hekimlerinden Dr. Ferit
Şeyhzade’ye sorduk.

Mevsim geçişi hastalıklarından korunma yolları
Ani sıcaklık değişimleri, havaların çabuk soğuması ve buna uygun giyilmemesi, kişilerin
bulunduğu ortamlardaki toz ve polen miktarı, hasta kişilerle yakın temas ve havasız ev, iş
ortamları daha sık hastalanmamıza sebep olan başlıca nedenlerdir.
En çok hangi hastalıklara yakalanıyoruz?
Bu dönemde en çok üst solumum yolu enfeksiyonlarına rastlanır. Toz ve polene bağlı alerjik
durumlar, depresyon, halsizlik, isteksizlik gibi psikolojik sorunlar da baş gösterebilir. Ayrıca
mevsim değişiklikleri ve özellikle soğuk hava astım atağının başlamasına, bağırsak
enfeksiyonlarına da yol açabilir.
Mevsim geçişlerinde psikolojik rahatsızlıklarla nasıl savaşırız?
Mevsim geçişlerinde inişli çıkışlı bir ruh hali içinde oluruz. İsteksizlik, enerji azlığı,
umutsuzluk, yorgunluk hislerinde artış olur. Sosyal ortamlardan uzaklaşma başlar, aktivitesiz
bir yaşama doğru yönelme yaşarız. Psikolojimizdeki dengesizliklerin üstesinden
gelebilmemiz için sosyal ortamlardan kopmamalı, muhakkak temiz havada hareket etmeliyiz.
Kapalı bir ortamda çalışıyorsak, kendimize temiz hava molaları vermeli, merdiven çıkarak,
yürüme fırsatları yaratmalıyız. Depresif ruh hali sebebiyle alkolü artırmamalı, aksine bol bol
su tüketmeliyiz. Çünkü yazın fazla su kaybıyla beraber sıvı alımına ihtiyaç duyarız ancak
havaların serinlemesiyle sıvı tüketiminin azalması metabolizmamızın yavaşlamasına sebep
olur. Bu da yorgunluğu beraberinde getirir ve bizi depresif bir ruh halinin içine çeker.
Dolayısıyla doğanın mucizesi olan suyu asla ihmal etmemeliyiz.
Nasıl tedbirler almamız gerekir?
Her hastalığın düşmanı hareket etmek ve doğru beslenmektir. Temiz havada bol bol hareket
etmek, uykusuz kalmamak, bol su tüketmek ve vücudumuza zarar veren beslenme
düzeninden kurtulmak en önce yapılması gerekenler. Bunun yanı sıra mevsim geçişlerinde
yaşadığımız halsizlik, bağışıklık sistemimizdeki zayıflık, baş ağrıları, alerjik hastalıklar gibi
durumlara yakalanmamak için bulunduğumuz ortamların temizliğine dikkat etmeli, kan
dolaşımını hızlandırıcı aktiviteler yapmalı, ilaç yerine doğal besinleri tercih etmeli ve bizi
psikolojik olarak kötü etkileyecek durumlardan uzak durmalıyız. Örneğin, soğuğu bahane
ederek, televizyon karşısında hareketsiz kalmamalı ve bilinçsiz yemenin önüne geçmeliyiz.
Bizi mutsuz edecek ortamlardan kaçınmalı, sevdiklerimize daha fazla vakit ayırmalıyız.

Körfezde Haber®

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

banner144
SIRADAKİ HABER