Çocukların belli özelliklerini geliştirmekten çok diğer kişilik özelliklerine zarar vermemek gerektiğini ifade eden Rehberlik ve Psikolojik Danışman Sena Girgin, sergilenen tavır, onlara karşı kullanılan en ufak bir kelimenin bile kişiliğinin oturmasında etkili olduğunu söyledi.
Dışarıya karşı sakin ve kontrollü izlenimi veren pek çok insanın, bir şeyi ’söylemek’ ya da ’yapmak’ konusunda zorlanan, ’çekingen’ olarak nitelendirilen bireyler olduğunu ifade eden Özel Teknoloji Fen Okulları Rehberlik ve Psikolojik Danışmanı Sena Girgin, insan kişiliğinin yüzde 30’unun genlerden gelen özelliklerin etkisiyle biçimlendiğini söyledi. Yüzde 70’inin ise öğrenme ile kazanıldığını belirten Girgin, “Bu oranlar mevcutken ortaya çıkan sonuç aslında açıktır. Çocuklarımızın çekingen ya da girişken olması aslında bizim elimizde. Bizim sergilediğimiz tavır, onlara karşı kullandığımız en ufak bir kelime, cümle bile kişiliğinin oturmasında etkilidir. Özgüvenli çocuklar yetiştirmek istiyorsak, önce kendimizi test etmemiz gerekmekte. Unutmamamız gerekir ki çocuklar bizleri rol model olarak almakta ve her hareketimizi, sözlerimizi hafızalarına yerleştirip, yeri ve zamanı geldiğinde önümüze davranışlarımızı altın tepsi ile sunabilmektedir. Özgüvenli insanlar, kendileri ile barışık insanlardır. Buradaki püf nokta iç ve dış özgüven arasındaki dengeyi sağlayabilmektir” dedi.
Çocukların yanında konuşmalara ve davranışlara filtre uygulanması gerektiğine değinen Girgin, “Daha sonraki aşama ise içinizdeki yaralı çocuğu tanımanın önemi. Bizim çocukluğumuzda ne yaşamış olursak olalım, yaşadığımız bu durumları çocuğumuza yansıtmamamız gerekmektedir. Dönem çocukları araştırmayı, keşfetmeyi, hayal kurmayı seven ve bunlar için uygun ortama ihtiyacı olan bireylerdir. Bu ortamı biz aile olarak baskılamadan uygun bir şekilde çocuğumuzla birlikte hazırlamalıyız. Eksik ya da fazla duygularımızı gözden geçirerek çocuklarımız üzerindeki davranışlarımızı buna göre şekillendirmeliyiz” şeklinde konuştu.
Bir diğer önemli noktanın ise motive etmek olduğunu belirten Girgin, “Aslında her yaşta önemli olan bu husus okul öncesi dönemde daha da büyük önem taşımaktadır. Fakat motive ederken dikkat edilmesi gereken bir nokta, çocuğunuzun her davranışına abartarak tepki vermemektir. Bir diğer önemli nokta, motive edici davranışlarda, tepkilerde bulunmaktır. Fakat çocuğunuz olumlu bir davranışta bulunsa dahi tepkilerimizi belli bir süzgeçten geçirmemiz gerekmektedir. Legodan yapmış olduğu herhangi bir nesneyi, dünyanın en güzel oyuncağıymış gibi çocuğa yansıtıyor olmak ilerleyen dönemlerde farklı bir nesne tasarladığında tepkilerimiz onun gözünde değersizleşecektir. Özgüvenli bireyler yetiştirmek, çocuğunuzun karakterini ve kişiliğini tanıyarak, yerinde ve doğru desteklemelerle mümkün olacaktır” diye konuştu.