Hem siroz hem de kanser nedeniyle karaciğer nakli olmak için yattığı hastanede kalp sağlığı açısından riskli bulunan Ferdane Alır (66) cerrahların işbirliği sayesinde iki dertten birden kurtuldu. Aynı seansta önce tıkalı üç damarı kalbi çalışır haldeyken bypass yapılan Alır’a ardından kızı Filiz Çam’dan (46) alınan karaciğer parçası nakledildi. Prof. Dr. Murat Kılıç, “Hasta açısından iki büyük ameliyatın birbirini takiben yapılması zorunluydu. Ekip çalışmasının başarılı bir örneği oldu” dedi.
Çanakkale’de yaşayan 2 çocuk 4 torun sahibi 66 yaşındaki Ferdane Alır, 8 yıl önce rahim ameliyatı oldu. Ameliyattan 9 ay sonra yapılan tetkiklerde karaciğerde yağlanma olduğu belirlenen Alır, hiç aksatmadan kontrollerini yaptırdı. Geçen yıl Şubat ayında çekilen MR’da ise karaciğerinde bir kitle görüldü. Alkol kullanımına bağlı olmayan karaciğer yağlanmasının( NASH- Non Alkolik Steato Hepatit) siroza çevirdiği, bu zeminde de karaciğer kanseri geliştiği ortaya çıktı. Bunun üzerine İzmir’de bir üniversite hastanesine başvuran Alır, pandemi nedeniyle Haziran ayında tedaviye geldi. Girişimsel yöntemle Alır’ın karaciğerindeki kitle yakılırken sağlığına kavuşması için karaciğer nakli olması gerektiği söylendi. Geçtiğimiz Eylül ayında nakil için Kent Hastanesi’ne başvuran Alır’a yapılan tetkiklerde kızının verici olabileceği belirlenirken kalp ana damarlarından üçünde ciddi darlık saptandı. Kalp sağlığının karaciğer nakli için risk oluşturulacağı söylenen Alır, Çanakkale’de anjiyo yaptırmasına rağmen kalp damarlarındaki tıkanıklık açılamadı. Bunun üzerine tekrar İzmir’e Kent Hastanesi’ne gelen Alır’ın bypass olması gerektiği, ancak iki ameliyattan birinin önce diğerinin sonra yapılmasının hayati risk oluşturacağı belirtildi. Bunun üzerine karaciğer nakil ekibi ile kalp damar cerrahları hastayı birlikte değerlendirerek, aynı seansta önce bypass ardından nakil yapılmasına karar verdi. Ferdane Alır hekimlerin önerisini kabul ederek 14 Ocak günü ameliyat masasına yattı. 3’ü bypass toplam 9 saat süren operasyonun ardından Ferdane Anır için yeni bir hayat başladı.
Çalışır kalpte baypass yapıldı
Nakilden önce Ferdana Alır’ın üç damarını değiştiren Kent Hastanesi Kalp Damar Cerrahı Doç. Dr. Cüneyt Narin, “Bypass ameliyatları genellikle kalp durdurularak yapılır. Ancak sonrasında yapılacak karaciğer nakli de göz önünde bulundurulduğunda, hem kanama riskini, hem de organ yetmezliği sorununu arttırabilir düşüncesiyle, bypass ameliyatını kalbi durdurmadan, çalışır haldeyken gerçekleştirdik. Böyle hastalar nadir görülür bu operasyonlar da nadir yapılır” dedi.
NASH’e bağlı siroz ve karaciğer kanseri
İzmir Kent Hastanesi Karaciğer Nakli ve Hepatobiliyer Cerrahi Bölümü kurucu başkanı Prof. Dr. Murat Kılıç da; Opr. Dr. Cahit Yılmaz, Opr. Dr. Kamil Kılıç, Opr. Opr. Dr. Rasim Farajov, Opr. Dr. Zaza Iakobadze’den oluşan ekibin gerçekleştirdiği nakil ve NASH hastalığıyla ilgili şunları söyledi;
“Ferdane Alır, NASH’e bağlı karaciğer sirozu ve bu zeminde gelişmiş erken evre karaciğer kanseri olan bir hastaydı. Tetkiklerde kalbiyle ilgili sorunlar çıktı. Önce kalp ameliyatı olmasa karaciğer nakli çok riskli olacaktı, karaciğer naklini kalp ameliyatından sonraya bırakırsak da hastanın kalp ameliyatı sonrasındaki nekahat dönemini sirozlu karaciğer ile atlatması mümkün olmayacaktı, bu nedenle aynı seansta ardışık ameliyat tercih edildi. Burada önemli olan bir başka nokta ise NASH hastalığı. Karaciğer yağlanması iltihap ile birlikte seyrettiğinde NASH olarak tanımlanıyor. NASH’ın alkol tüketimiyle ilgisi yok. Karaciğeri alkol dışında diyabet, insülin direnci, obezite gibi hastalıklar yağlandırıyor, tedavi edilmediğinde alkole bağlı yağlanma gibi siroz neden oluyor, siroz da sadece karaciğer nakliyle tedavi ediliyor. O nedenle karaciğer yağlanması hafife alınmamalı.”
“Kendimi sapasağlam bilirdim”
Öte yandan kendisini sağlıklı ve doktor kontrollerini hiç aksatmayan biri olarak tanımlayan Ferdane Alır, “Doktor kontrole çığırdığında günün saatini aksatmaz giderdim. Bana karaciğerimde yağlanma olduğu söylendiğinde diyet yapar, kilo verirdim. Sonraki kontrolde de her şeyin yolunda olduğu söylenirdi. Sonucun buraya varacağı aklımın ucundan geçmemişti. Kendimi sapasağlam bilirdim. Kalbimin de sorun çıkarması sürpriz oldu. Son iki yıldır yürüdükten sonra ciddi bir ağrı olurdu. Adım atamazdım. Biraz dinlendikten sonra yürüyebilirdim. Meğerse bu da kalple ilgiliymiş. Neyse ki emin ellerde kızım canıma can kattı, doktorlarım yaşattı. Sağ olsunlar, var olsunlar” ifadelerini kullandı.
Öte yandan annesinin aynı seansta iki büyük operasyon geçirdiğini belirten Filiz Çam, “Ameliyat çok riskliydi. Annemi caydırmaya çalıştım, bana ‘Ölümü beklemektense masada kalırım’ dedi. Her şey yolunda gitti, anneme can aşısı olduğum için çok mutluyum” diye konuştu.