Doruk Sağlık Grubu Yıldırım Hastanesi hekimlerinden Op. Dr. Mustafa Kısakürek, “Meme ucundan akıntı gelmesi, şekil bozukluğu, meme ve koltuk altı bölgesinde şişlik veya kitle varlığı meme kanserinin belirtileri olabilir” dedi.
Meme kanseri riskine karşı 20 yaşından sonra her kadının âdet döneminin sona ermesinin ardından geçen ilk haftada elle muayene yapmasını tavsiye eden Op. Dr. Mustafa Kısakürek, 40-69 yaş aralığında ise kişilerin meme kanseri kontrolü için yılda bir kez mammografi çektirmesi gerektiğini söyledi. Kısakürek, “Meme kanseri, kadın kanserleri arasında en yaygın görülen ve Akciğer kanserinden sonra en sık ölüm sebebi olan kanserdir. Bütün kadın kanserlerinin yüzde 24’ ünü ve kanserden ölümlerin ise yüzde 14’ ünü teşkil ediyor. Her 8 kadından biri hayatının belli bir döneminde meme kanserine yakalanmaktadır. Meme kanseri meme dokusundaki süt kanallarında yer alan ve süt üretiminden sorumlu olan hücrelerin kontrolsüz şekilde çoğalmasına bağlı olarak çevresel ve genetik faktörlere bağlı olarak gelişir” dedi.
Ailede meme kanseri olan kişinin buna yakalanma riskinin arttığını ifade eden Op. Dr. Mustafa Kısakürek açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Bunun sebebi hastalığın erken belirti göstermemesidir. Meme dokusunda, meme başında farklılık olması ya da memede ağrısız şişlik fark edilmesi durumunda hemen bir uzman hekime başvurulmalıdır. 40 yaşından sonra her kadının en azından 2 yılda bir mammografi çekilmesi erken teşhis açısından büyük önem taşır. Teşhis için mammografi, USG, PET, MR ve biopsi gibi tetkikler yapılabilir. Tedavide öncelikle meme dokusunun korunması olsa da gerekli durumlarda mastektomi (meme dokusunun çıkarılması) de yapılabilir. Cerrahî girişimin öncesinde ve/veya sonrasında kemo/radyoterapi yapılabilir.”
Mustafa Kısakürek, meme kanserinin uzman ellerde erken teşhis ile tamamen tedavisi mümkün bir kanser türü olduğunu sözlerine ekledi.