Ey okuyucu, baştan söyleyeyim dinlemeden öğrenemezsin!
Dinlememenin hastalık ölçüsünde alışkanlık olduğu günümüzde kulak verin söyleyeceklerime…
Ben konuşma kültürünü edinmede, okumak ve yazmak kadar dinlemeye borçluyum. İyi dinleyin, kazanan siz olun.
Yeterli ve etkili iletişim kurmak için konuşmayı para karşılığında öğretme teklifleriyle sıkça karşılaşıyorsunuzdur.
Baştan belirteyim; kimse sınırlı zaman içinde hele öğrenme çağını geçmiş bir insanı “hatip” yapamaz!
Söyleyiş kusurlarını gidermek, diksiyon kurallarına uygun konuşmak çabayla kazanılabilir.
Ancak iyi bir konuşmacı olmak için geniş bilgi birikimi ve disiplinli eğitim gerektirir. Bir de “etkin dinleme” ister.
Etkili iletişim becerisi için hayatın her alanında “konuşmak” ve “dinlemek” başrol oyuncusudur. Konuşmak “anlatmanın”, dinlemek “anlamanın” başat anahtarıdır.
Yaşam boyu kişisel ve sosyal hayatta, son günlerde en çok siyaset alanlarında ihtiyaç duyulan iletişimin gücünden yararlanmak için konuşmadan önce dinlemenin sihirli etkisinden söz edeceğim bu yazımda...
Konuşmak ve dinlemek birbirini tamamlayan eylemlerdir. Biri olmadan iletişim eksik kalır. Birlikte aktif, kaliteli ve etkili olduğunda beklenen sonuca ulaşılabilir. Konuşmak ve dinlemek bir arada olduğu zaman anlam üretebilir, etkili bir iletişim süreci başlar.
Konuşmayı başka bir yazının konusu yapmak üzere “etkin dinlemenin” değerini kısaca özetleyelim. Okuma kolaylığı olması açısından “hap” gibi, ilaç gibi yazıyorum.
BANA KULAK VERİN!
Dinleme, konuşmayı iletişim kurma eylemine dönüştürür. İletişim ve sosyal ilişki kurma, öğrenme gibi önemli becerileri kazandıran dinleme, aynı zamanda nezaket ve saygının gereğidir. Kulak, göz, zihin ve kalbin aynı hizaya gelmesini gerektiren “dinleme” bir süreçtir.
Basit gibi görünse de dinleme özen, dikkat, odaklanma, anlama niyeti ve zihinsel çaba gerektirdiği için iletişimde kilit noktasındadır.
İletişim sorunlarının temelinde dinlemenin etkin yapılamaması yatar. Aktif dinlemeyi “dinleyicinin konuşmacıyla etkileşime girerek dinleme faaliyetini yerine getirmesi” olarak tanımlayabiliriz. Yani çift taraflı dinleme etkinliği diyebiliriz. Dinleyici farklı sözel ya da sözel olmayan iletişim ögelerini kullanarak da iletişim sürecine katılır.
Etkili iletişimin temelinde yatan aktif dinleme öğrenilebilir, geliştirilebilir. İşte ideal dinleyicinin dinleme halleri:
Hem söylenenleri hem de satır aralarındakileri anlayabilmek için bilinçli çaba harcar
Konuşana odaklanır, sabırla dinler
Göz teması kurar
Konuşmacıyı yüz ifadeleriyle yanıtlar
Not alır, sorular sorar.
Anlayıp anlamadığını beden diliyle ifade eder
Yorumda bulunup fikirlerini açıklar
Analitik dinleme / duyduklarını analiz eder
Derin dinleme / anlatılanları bilgi ve tecrübesiyle birleştirir, karşılaştırır
Empatik dinleme / kendi bakış açısının ötesine geçip farklı bakış açılarını keşfeder
Önyargısız, peşin hükümsüz ve şans vererek dinler
Konuşmacıdan farklı düşünmenin yaratacağı öfke, kızgınlık gibi olumsuz duyguların etkisine girmeden dinler.
PASİF DİNLEYİCİ OLMA !
Pasif dinleyici, konuşmacının anlatımına tepki vermeden sadece dinler. İki yönlü ideal iletişim kurulamaz. Pasif dinlemenin ortaya çıkmasında genel olarak heves ve moral kaybı, isteksizlik, utangaçlık, öğrenme güçlüğü, tartışmaktan kaçınma, yargılama endişesi ve problem çözme sorumluluğuna katılmama gibi nedenler başı çeker.
Konumuz iyi dinleyerek iyi iletişimci olmak… Öncelikle iş ve aile yaşamı ya da sosyal ilişkilerde başarılı olmanın yolu etkili iletişimden geçer. Ancak sadece konuşmakla mutlu ve başarılı bir amaca ulaşmak hayaldir. Neden aktif ve etkin dinleyici olmalıyız? İşte hap bilgiler:
Etkin ve aktif dinleme; duyma ve görme duyularıyla birlikte zihin ve kalbi aynı doğrultuda yönlendirir. Konuşanla aynı frekansa ulaştırır.
Ego, ön yargı, kabullenmeler ve diğer tüm duygulardan arındırır. Aradan kendini çekerek içtenlikle konuşanı dinlemeyi sağlar.
Yeterli kanıt olmadan, yargılamadan, hızla sonuca varmaya çalışmaz. Verilecek cevabı düşünmez. Empati kurarak anlamaya çalışır. Konuşana gerçekten içtenlikle kendini verir.
Etkin ve aktif dinlemede oluşan bu durumlar bizi bugünden yarına hatip, bilgin ve bilge insan yapmaz. Ancak bilge ve saygın insanlara dikkat edin; konuştuklarından çok dinleyerek insanların kendini iyi hissetmesini sağlar.
Bir de sır vereyim; insanları sadece güzel konuşarak değil, etkin dinleyerek etkileyebilirsiniz.