TÜRKİYE'DE KADIN GERÇEĞİ

Bugün umut vaat edici cümleler kuramıyorum. Baktığım her yerde, karanlık bir dünyanın köşe başlarında bekleyen Özgecan’ın katillerini görüyorum. Korkulu, endişeli ve huzursuz bir ruh haline büründü insanlık. Son yaşanan Özgecan cinayeti, Türkiye’de kadın olmanın ne kadar zor olduğunu bir kez daha hatırlattı bizlere. Şiddet, tecavüz, cinayet, toplumsal baskı, taciz ve sömürü… 2015 yılının Türkiyesi’nde de, saydığımız bütün bu tehlikeler maalesef azalmış değil. Resmi rakamlara göre kadın cinayetleri yüzde 1400 artmış. Yeni girdiğimiz 2015’in 2. ayında bile şu ana kadar 36 kadın cinayete kurban gitmiş. Geçen sene öldürülen kadınların sayısı 287 iken, bir önceki sene ise 231 imiş. Bugüne kadar olduğu gibi bugün de Türkiye’de kadın olmak çok zor. Eğer kadınsanız, birçok tehlikenin farkında olarak yaşamak zorundasınız. Etek boyuna, yürüyüşünüze, gülüşünüze, sözlerinize, hatta düşüncelerinize kadar… Eğer kadınsanız, ıssız bir sokakta tek başınıza yürürken arkanızdan gelen ayak sesinden korkarsınız. Sırf o yoldan geçmemek için, evinizin yolunu uzatsa da, başka kalabalık yollara saparsınız. Eğer kadınsanız ve ekonomik bağımsızlığınız yoksa, mutsuz da olsa bir evlilik yapmak zorunda kalabilirsiniz ya da çocuk yaşta evlendirilebilirsiniz. Eğer kadınsanız, çoğu toplumlarda sizin konuşmalarınızın bile hiçbir değeri yoktur. Eğer kadınsanız, tecavüze uğradığında suçlu yine sensindir. Namusunu kirletenin bu ahlaksızlığından çok, senin nasıl giyindiğin konuşulur. Eğer kadınsanız bir gün cinayete kurban gitmeniz büyük ihtimaldir. Çünkü kadın cinayetlerini namus cinayeti olarak kanıksayan bu toplumsal zihniyet, adeta bütün çelik yelek ve zırhlılarını kuşanmış, savunma yapmak için öylece beklemektedir. Sırf terkedilmeyi dahi gururuna yediremeyip, egosunu tatmin etmek için silaha sarılan, kadını sadece cinsel bir obje olarak gören, cahil, değişime ve gelişime kapalı bir bu zihniyetler olduğu sürece Türkiye’de kadın olmak gerçekten zordur. Son Özgecan cinayeti sonrasında ülkenin dört bir yanında kadınlar sokaklara dökülüp, lanet okusa da, bütün bunlar Türkiye’de maalesef kadın olma gerçeğini değiştirmeye yetmemektedir. Kadına bakış açısını ve ön yargıları değiştirebilirsek, cinayet, şiddet ve tecavüz gibi olaylarda da azalma olacağına inanıyorum. Kadına şiddet uygulayanlara şunu da hatırlatmakta fayda görüyorum; hunharca katledip, öldürdüğünüz Özgecan gibi daha nice Ayşe’ler veya Fatma’ların yerinde sizin anneniz veya kardeşiniz de olabilirdi. Bir kadını öldürmek, sadece bir hayata son vermek değil, koca bir toplumu öksüz bırakmaktır.

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.