Kızılay, AHBAP’a para ile çadır satmış. Kızılay ülkedeki tüm insanların kötü günlerinde maddiyat gözetmeksizin yardımına koşması gereken bir STK. AHBAP’a çadır satışı kulak dolgusu değil bizzat HALUK LEVENT tarafından doğrulanan bir olay. AHBAP ta karşılık beklemeden gönüllülerden oluşan bir yardım ordusu. Bu olay tam FİYASKODUR; SKANDALDIR. Kızılay Başkanı ya istifa etmelidir ya görevden alınmalıdır… Konu edilen çadırlara para karşılığı satıldı ise KIZILAY’ın muhasebe kayıtlarında gözükmesi şarttır. Onun için bu konunun inkarı da mümkün değildir. AKP’nin parti sözcüsü nasıl her konuda kürsüye çıkıp bir takım düzeltmeler, yalanlamalar yapıyorsa bu konuda da ya yalanlayıp aksini ispat etmeli, ya da bu konuda hiç konuşmamalıdır…

************

( çerçeveli) KADER

Deprem sonrası depremzedelerle konuşulurken Cumhurbaşkanı ERDOĞAN kader demişti. Yapılacak bir şey yok bundan sonra yaralarınızı en kısa zamanda saracağız diye eklemişti. Buraya kadar güzel.

AKP’nin yandaş medyalarının en büyüğü olan Hürriyet gazetesinin, AKP ve Erdoğan aşıklısı kalemi FUAT BOL 25 ŞUBAT, Cumartesi günü köşe yazısının son paragrafını aynen şöyle bitirmişti. Küçük dilimi yutacaktım. Gözlerimi üç beş kez ovaladım tekrar tekrar okudum. Okumamış olan okurlarım için özellikle AKP’ye gönül vermiş dostlara hizmetim olursa ne mutlu bana. Bahse konu yazının son paragrafı

“Allah bilir diye kul fiil işlemiyor. Kul o fiili işleyeceği için Allah onu biliyor. Bu durumda, Allah bize binaları, ilme, fenne, akla uygun olarak yapmamızı emrediyor. Biz ise emri dinlemeyip, tam tersini yapıyoruz. Tecelli eden kadere biz sebep oluyoruz. Bizi bu akılsızlığa kimse zorlamadı, biz kendi hür irademizle, isteğimizle tüm bu yanlışları yaptık. Ellerimizle kendimizi tehlikeye attık. Sonuçlarına katlanacağız. Şu halde kaderi değil bu kadere sebep olan kendimizi suçlayacağız. Kaderi suçlayan ahmaklar, ahmaklıklarına doymasın ve ahrette yerini hazırlasın” Şeklinde yazısını noktalamış.

*************

CHP

Demokrasi diye yırtınıp ortalığı velveleye veren CHP’de Kemal Kılıçdaroğlu, tek adamlığı oynuyor. PM’nin İRADESİNİ tamamen eline aldı. Milletvekillerinin tamamının onaylaması ile TAM YETKİYİ aldı. Yani vekillerin hiç birisinin artık söz hakkı kalmamış. Bu CHP’de TEK ADAMLIĞIN göstergesidir. O zaman Parti meclisinin de bir anlamı kalmamış olmuyor mu? Demokrasiler de olmayan uygulama

Yani…

Artık zamanı geldi, gelmişken değineyim bari. Belediye Başkanı seçimlerinde özellikle ilçe belediye BAŞKANI SEÇİMLERİNDE KARİYER, LİYAKAT falan neden aranmadı. Sadece kazanılan B.ŞEHİR Belediye başkanlığı seçimlerinde aranan bir özellik. İlçe belediye seçimlerinde bu olması gereken unsurlar neden, neye karşılık uygulanmıyor? Tabirimi mazur görsünler bir halk sözü vardır, “parayı veren düdüğü çalar” Kemal bu yüzden tabanına hakım değil. Taban partiye zarar mı veriyor yoksa puan mı kaybettiriyor haberi bile yok…

**************

EDREMİT AKSA

Yazmaktan bıktım. Sanki üstlendiği işi BEDAVA yapıyor. Bu özel Kuruluşun EDREMİT SORUMLU MÜDÜRÜ görevden alınmalıdır. Akçay’da, Altınkum, İkizçay yolları delik deşik yapıldı. Aynı sokakta karşı binaya gaz bağlandı, kapı komşusunda gaz yok. Plan ve programsız yapılan işlemler. Basının telefonuna çıkmıyor, yazılanları okumuyor ki yanıt versin. Okumaya tenezzül etmiyor. Kraldan öte yani. Akçay’ın bütün duvarları çeşitli doğalgaz kullanım ürünlerinin montaj işlemleri yapan firma ilanlarıyla doldu. Apartman girişleri çöplük gibi bu firmaların broşürleriyle dolu. Bu tür önemli ve ileride tehlike arz edecek bu firmaların yeterlilikleri denetleniyor mu bilen yok. Saldım çayıra Mevlam kayıra. Bedava yani hibe iş bile bu kadar vurdumduymazlıkla yürütülmez.

*************

DÜŞÜNRCENİN BİTTİĞİ YER

“İstanbul’a ihanet ettik”

BY. ERDOĞAN

Bizden not: Bugün hala İstanbul’da gökdelenler yapılmakta.

***************

ÇÜŞ

Mimarlıkta KAOS var. Bu cümle duayen MİMAR Doğan Temel’e ait. Usta diyor ki, “lise eğitimi sağlam tutulmazsa mimarlığı, mühendisliği, anlayamazsınız, anlatamazsınız.” Eee eğitimimizin hali ortada. Ne verdin avucuma, ne vurayım suratına hesabı.

……………………………………………….

BÜYÜTEÇ

Edremit Belediye yönetimi deprem konulu birkaç söz söyledi.

Ruhsat işlemlerini askıya aldı. Eee mevcut olanları denetleyen

var mı? Çıkalım Edremit meydanına kolonları kesilmiş olan bina var mı, yok mu? önce onlara bir bakalım.

…………………………………..

KULAĞINIZDA KÜPHE OLSUN

Yalandan kim ölmüş

Kamyon arkası sözü

***********

ENKAZ KALDIRMA

Milyon tonlarla konuşulan hafriyat. İhale yapılmış ilk ihaleyi K.Maraş ilinin enkazlarının toplanma işini, Erzurum kayak merkezini yapan ve üç beş ayı sonra yıkılan tesisi yapan firma almış. Demek ki enkazcılığı iyi biliyor olmalı. Yıkıntılarla uğraştığına göre.

************

SEÇİM

AKP bu seçimi kazanırsa, kendi güzel futbolu ile değil rakip takımın “gel beni yen” dercesine bozuk oyunu sayesinde kazanacaktır. Yoksa AKP’nin de elle tutulacak yeri kalmadı. Bir şans golü ile maçı alabilir. Yoksa hezimet bir skorla yenilir…

**************

YARDIMLAŞMA

Bu yazıyı tee 22 gün sonraya saklama zorunda kaldım. Deprem sonrası günlerce ve sadece Deprem konusundaki konulara değinmek zorunda kaldım. Depremin ikinci günü Edremit Özel hastanede tanık olup nasıl yardımcı olabilirim diye çırpındığım bir konuyu yazmak bugüne nasip oldu.

Eşimin Anjiyo için yattığı oda iki kişilik idi. Boş olan yatağa iki üç saatliğine BEL çökmesinden YAŞLI BİR KADINCAĞIZ yatış yaptı. İğneyle yapılan bir operasyonmuş. Operasyon sonrası üç saat yattıktan sonra taburcu edilecek bir hasta. İki büklüm geldi yaşlı kadıncağız. Kocası rahmetli olmuş onun maaşı ile geçiniyor. Rahmetli eşinden aldığı maaş üzerinde kredi çekmiş. Devlet hastanelerinin hiç birisi bu operasyonu biz yapamayız özel hastaneye gideceksiniz denmiş yani. Ayvalık’tan iki minibüs aktarmalı oğlu ile birlikte zar zor Kadıköy’e ulaşıyor yani. Odada oğlu ile sohbet ettik, “Dönüşü düşünüyorum nasıl gideceğiz” dedi. Dur bakalım bir şeyler yapabiliriz diyerek koridora çıktım. Telefon rehberimi karıştırırken aklıma EKREM UMUTLU geldi. Aradım. “Sadece binek otosu gerekiyor Ayvalık’a gidebilmesi için” falan felan Dedim. Umutlu “abi ben şehir dışındayım ama bir araştırayım ben sana dönerim” dedi. Ne çare oldu, ne döndü. Neyse aklıma ENSAR AYTEKİN geldi şansımı deneyeyim dedim. Aradım, ona da anlattım “Ben seni on dakika sonra arayacağım “ dedi. Sözü uzatmayayım on dakika sonra telefonum çaldı “UĞUR BEY Ensar Vekilim aradı. Ben Edremit Belediyesi’nden geldim Hastanenin kapısındayım” dedi. O yaşlı kadının sevinç gözyaşlarını unutamam. Ettiği duaları da. Buradan geç de olsa CHP Vekili ENSAR AYTEKİN’E hem kendi adıma, hem o yaşlı ameliyatlı kadın adına teşekkür ediyorum…