Radyasyon Onkolojisi Uzm. Dr. İbrahim Yıldırım, kanser tedavisi sırasında kullanılan bitkisel ürünlere son derece dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.
Bitki ve bitki ürünlerinin kanıta dayalı olarak hastaları tedavi eden bilim dalına fitoterapi dendiğini belirten Medicana Bursa Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Uzm. Dr. İbrahim Yıldırım, “Biz onkolojide özellikle onkolojik hastalıklarının tedavisini yardımcı olmak, bağışıklık sistemini güçlendirmek, tedavilerin yan etkilerini azaltmak ve hastanın yaşam sürecine katkı sağlamak amacıyla kullanmaktayız. Ancak tıbbi tedavileriyle beraber kullanılmasında çok dikkatli olunması gerekiyor. Özellikle tıbbi tedavilerin etkilerini azaltabilir yan etkilerini arttırabilir. O yüzden de mutlak suretle bilimsel olarak kanıtlanmış tedavilerin uygulanması gerekmektedir. Beslenme sırasında tüketmiş olduğumuz greyfurt ve nar gibi gıdalar bile kemoterapi ile birlikte alınması durumunda ilaçların kanda kalma süresinin uzamasına yan etkilerin artmasına sebep olmaktadır. Aynı şekilde tıbbi tedaviler sırasında kullanılacak bitkisel ilaçların son derece dikkatli olarak kullanılması gerekmektedir. Bitkisel kökenli ilaçlar hastalıklarla ilgili yapılan faz 1, faz 2, faz 3 çalışmalarda etkinliği ispatlanmış ise tedavi amacı ile kullanmaktayız” diye konuştu.
Hastalıklara göre kullanılan bitkisel ilaçlarda değişmekte olduğunu ifade eden Yıldırım, "Zerdeçalın etken maddesi olan kurkumin, kemoterapiyle verildiği zaman kemoterapinin etkinliğini artırmaktadır. Kemoterapiye oluşan direnç gelişimini azaltmaktadır. Kurkumini özellikle kalın barsak ve pankreas kanser tedavilerinde kullanmaktayız. Kemoterapiyle beraber kullanıldığında dikkatli olunmalı, karaciğer ve böbrek fonksiyonlarının takip edilmeli. Tıbbi tedavilerde olduğu gibi nasıl birden fazla ilacı birlikte kullanıldığında ilaçlar arasında etkileşim oluyorsa, bitkisel ilaçlar arasında da etkileşim olur. Bu sebeple mümkün olduğunca kullanılan bitkisel ilaçların sayısında azaltmak gerekir. Genel olarak fitoterapiyi tıbbi tedavilerle birlikte vermemeye çalışmaktayız. Fitoterapiyi biz özellikle radyoterapi sırasında oluşan radyodermit dediğimiz cilt yanıklarında da tedavi amaçlı kullanmaktayız. Sabit ve uçucu yağlarla yaptığımız karışımlar memede veya diğer bölgede oluşabilecek yanıkların radyoterapi tedavisinin başlaması ile birlikte kullanılırsa engellemek mümkün olabilmektedir. Radyoterapi sonrası oluşan ciltte oluşan renk değişikliklerini önleyebilmekteyiz. Hastalarımızda minimum yan etki ile tedavilerini sağlamaktayız” dedi.