Geleneksel ve tamamlayıcı tıp ürünleri satışına yasal olarak standart getiriliyor.
Aymnet Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Sağlam, “Herkes gıda takviyesi satmaya çalışıyor. Zorunlu olan Tarım Bakanlığı onayını bile bir lüks ya da başarı gibi lanse edenler var. Bu nedenle tüketicilerimizin mutlaka bilimsel esaslara dayalı çalışan ve bunları test belgeleri ile ortaya koyabilen, çeşitli kamu ya da uluslararası kurumlarla işbirliği içinde olan şirketlerin ürünlerini ve bu konuda eğitimli olan kişilerden tavsiye almaları gerektiklerini hatırlatıyoruz” dedi.
Özellikle korona virüsle birlikte sağlık hayat ve bağışıklık sistemi oldukça önem kazandı. Son dönemlerde birçok şirketin bu alanda yatırım yaptığını ya da bağışıklık sistemi kuvvetlendirici gıda takviyelerini piyasaya sürdüğünü ve birçok kişinin de bu ürünleri pazarlamaya çalıştığını ifade eden Aymnet Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Sağlam, “Gıda takviyeleri korona virüs öncesi wellness sektörü kapsamında özellikle network şirketlerinin ürün gamında yer alan ürünler olduğunu biliyoruz. Bunun haricinde eczane kanalıyla satış yapan şirketler de mevcuttu. Ancak, sektörde ürünlere ve içerdiği etken maddelere dair gerçekten nasıl güvenileceği günümüzde daha da önem kazandı. Tam da bu noktada biz Aymnet olarak yerli ve milli bir firma olarak hizmet vermekteyiz. İlgili firma bir taraftan özellikle ürün geliştirme piyasaya arz aşamasında test ve kontroller için bir devlet üniversitesi ve burada alanında uzman akademisyenlerle çalışırken, diğer taraftan bayi ağındaki ekiplere ‘sağlıklı hayat danışmanlığı’ adı altında yine devlet üniversitesi işbirliği ile tıp doktorlarından en az 30 saat eğitim veriyoruz” dedi.
Bu eğitimlerle hedeflerinin sektörde önüne gelen herkesin bu ürünleri pazarlamasının önüne geçmek olduğunu ve bir standart geliştirmek olduğunu belirten Başkan İlhan Sağlam, “Belirli seviyede bilgi düzeyinde insanlarla satış ağı kurmak istiyoruz. En azından bu ürünleri satanların ekstrakt, toz karışım, etken madde, sağlıklı beslenme, geleneksel tamamlayıcı tıp, hijyen, diyabet, hipertansiyon, hipoglisemi gibi kronik hastalıklar, vitaminler ve insan metabolizması gibi konular üzerinde temel seviyede bilgi sahibi olmalıdır. Ayrıca satış ağının geleneksel ve tamamlayıcı tıp, sağlıklı beslenme ve obezite, tıbbi ve aromatik bitkiler, acil tıbbi müdahale, bağımlılıkla mücadele, hijyen ve satış pazarlama uzmanlığı konularında da eğitim almalarını sağlıyor. Satış temsilcilerimize tıp doktorları tarafından aldırdığımız eğitimlerin arkasından sınava tabi tutarak 100 üzerinden 70 puan ve üzeri alanlara bu alanda sertifikalandırma yapılıyor. Eğitim bizim dahlimiz dışında 3. taraf olarak tamamen anlaşmalı olduğumuz devlet üniversitesi eğitim merkezi yönetmektedir. Bu eğitimlere insanlara daha çok ürün satabilmek için bir ekip kurmaktan ziyade bilinçli bir toplum oluşturabilmek adına sosyal bir sorumluluk olarak görüyoruz. Sonuçta bu eğitimi alanlar bizim satış ağımızdan çıkabilir ama bu evrensel bilgileri her zaman yaymaya devam edeceklerdir” diye konuştu.
Sağlam sözlerini şöyle sürdürdü: “Diğer açıdan zaten ürünlerimiz sürekli olarak bilimsel analiz ve testlerden geçirerek sonuçlarını ve doğurdukları etkileri ekiplerimizde paylaşıyoruz. Bunun pazarda doğru bir şekilde duyulmasını sağlamaya çalışıyoruz. Ne yazık ki sektörde şu anda çok fazla bilgi kirliliği var. Herkes gıda takviyesi satmaya çalışıyor. Zorunlu olan Tarım Bakanlığı onayını bile bir lüks ya da başarı gibi lanse edenler var. Bu nedenle tüketicilerimizin mutlaka bilimsel esaslara dayalı çalışan ve bunları test belgeleri ile ortaya koyabilen, çeşitli kamu ya da uluslararası kurumlarla işbirliği içinde olan şirketlerin ürünlerini ve bu konuda eğitimli olan kişilerden tavsiye almaları gerektiklerini hatırlatıyoruz.”