Ege Üniversitesi (EÜ) Öğretim Üyesi Dr. Nurdan Akçay Didişen yürütücülüğünde, çeşitli nedenlerle anne sütü alamayan yeni doğan bebeklerin beslenmesinde kullanılan mamaların kapalı sistemle hazırlanmasını sağlayacak makine geliştirilmesini içeren proje, TÜBİTAK’tan destek almaya hak kazandı. Klinikteki iş yükünü yüzde 40 oranında ve olası sağlık risklerinde yüzde 95’e kadar azaltmayı amaçlayan projeyle ilgili Dr. Didişen’i ziyaret eden EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, "Dünyada şu an böyle bir makine bulunmuyor" dedi.
Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Nurdan Akçay Didişen’in yürütücülüğünde geliştirilen, "Kapalı Sistem Formül Mama Hazırlama Makinesi" adlı proje, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından desteklenmeye değer görüldü. EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak da, 4 bin 194 girişimci iş fikri arasından desteklenmeye değer görülen 155 iş fikri arasında yer alan projenin yürütücüsü Dr. Didişen’i ziyaret etti. Proje hakkında bilgi alan Budak, her yıl ortalama 15 milyon prematüre bebeğin dünyaya geldiğini hatırlattı.
Rektör Budak, özellikle kliniklerde bebeklere mama hazırlanması ve mamanın verilmesi sürecinde sağlık çalışanlarının yoğun bir zaman ayırdığına dikkat çekti. Egeli akademisyenlerin dünyada birçok ilke imza attığını söyleyen Rektör Budak, "Hocalarımız bilim camiasında isimlerinden sıkça söz ettirirken toplum yararına da çok önemli projeler geliştiriyor. Nurdan hocamızın yürütücülüğünde geliştirilen proje kapsamında, kapalı sistem formül mama hazırlama makinesi geliştirilecek. Bu makine ne sağlayacak? Çeşitli nedenle anne sütü alamayan yeni doğan bebeklerin beslenmesinde kullanılan mamalar el değmeden hazırlanacak. Bu da sağlık çalışanlarının vakit konusunda önemli kazanımlar elde etmesini sağlayacak. Aynı zamanda patent başvurusu yapılan bu projede yer alan tüm hocalarımızı da tebrik ederek, maddi ve manevi olarak kendilerine olan desteğimiz artarak devam edecek. Dünyada şu an böyle bir makine bulunmuyor" diye konuştu.
Risk yüzde 95 azalacak
Geliştirecekleri makinenin, yeni doğan yoğun bakım üniteleri ve yeni doğan servislerinde kullanılacağını dile getiren Dr. Didişen, "Klinikte tüm mamaların hazırlanma süreleri ve iş yüklerinde yüzde 40 oranında kazanç, olası görülebilecek sağlık risklerinde ise yüzde 95 oranında azalma hedefliyoruz; ayrıca, yeni doğan yoğun bakım ve servislerinde bakım alan tüm bebeklerin beslenme (mama) içerikleri ve niteliklerinde standardizasyon sağlamış olacağız. Anne sütünün hiç verilemediği, geçici bir süre verilebildiği ya da emzirmeye kalıcı ve geçici olarak ara verildiği veya emzirme devam etmesine rağmen dikkat gerektiren durumlarda kullanılacak makinemiz. İşlemin açık bir ortamda ve bebeklere bakım veren farklı hemşireler tarafından uygulanmasının da önüne geçmiş olacağız. Öte yandan, formül mama ile beslenen her yeni doğanın aynı koşulda, aynı sürede, aynı miktar ve içerikte mamayı alması sağlanacak. Mamaların hazırlanma, saklama ve bebeğe verilmesi sırasında asepsi kuralları da korunmuş olacak. Proje ekibinde yer alan Prof. Dr. Mehmet Yalaz, Doç. Dr. Emine Gerçek ve Endüstri Mühendisi Ergun Bakırcı ile desteklerinden dolayı Rektörümüz Prof. Dr. Necdet Budak’a teşekkür ediyorum" diye aktardı.