Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Reşit Mıstık, HIV virüsünün cinsel yolun haricinde gebelikte anneden bebeğe ve emzirmeyle de bulaşabildiğini söyledi.
"İnsan immün yetmezlik virüsü" veya daha bilinen adıyla HIV’in kazanılmış bağışıklık yetmezlik sendromuna (AIDS) yol açan virüs olduğunu belirten Medicana Bursa Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Reşit Mıstık, "Hastaların çoğu tip 1 ile enfektedir. Virüs CD4 denen bağışıklık hücresine girerek yıllar içinde bu hücrenin azalmasına, buna bağlı olarak bağışıklık sisteminin çökmesine (AIDS) ve sonunda mikroorganizmalar ile daha kolay hastalanmasına ve daha fazla kansere sebep olarak ölüme yol açar. Virüsü taşıyan ve hastalık bulgusu veya fırsatçı mikroorganizmaların yaptığı herhangi bir hastalığı olmayanlara HIV pozitif denmektedir. Tedavi edilmeyen ve teşhisi geç konanlar da görülen ve hastalıkla ilgili bir klinik bulgu (fırsatçı enfeksiyon) tespit edilenlere ise AIDS denmektedir. Virüs, enfeksiyonun her aşamasında enfekte olmuş, ama hiçbir şikâyeti bulunmayan kişilerden de bulaşabilmektedir. HIV’in asıl bulaş yolu cinsel yoldur. Ancak, kan ve kan ürünleriyle veya gebelikte anneden bebeğe, emzirme, meni ve vajinal salgılarla da bulaşabilir" dedi.
Dünyada 2017 yılında 36,9 milyon HIV pozitif hasta olduğunu ve bunların 2 milyonunun 15 yaş altı çocuklar olduğunu ifade eden Mıstık, "Afrika’da bu olguların çok büyük bir kısmı bulunmaktadır. 2016 yılı sonuna kadar toplam 35 milyonun üzerinde AIDS’e bağlı hastalıklar sebebiyle ölüm gerçekleştiği tahmin edilmektedir. 2017 yılı içerisinde dünya çapında 1,8 milyon yeni teşhis HIV (+) vakası ve bunların üçte ikisi Afrika’dan bildirilmektedir. Yine aynı yıl için 940 bin ölüm bildirilmiştir. Türkiye’de ise 2017 sonuna kadar doğrulaması yapılmış 17 binin üzerinde HIV (+) ve iki binin üzerinde AIDS olgusu rapor edilmiştir. Ayrıca ülkemizde 2016 yılı içerisinde 2 bin 470 yeni tanı almış olgu ortaya çıkmıştır" diye konuştu.
HIV’in bulaşmasından korunmanın temelinin güvenli cinsel ilişki olduğunu belirten Mıstık, "Özellikle HIV pozitif olguların yüzde 80’inden fazlasının olduğu Afrika’da anneden çocuğa bulaş HIV’in çocuklara bulaşmasının en yaygın yoludur. HIV, HIV (+) insanlarla aynı yerde yemek yemek, aynı evi, odayı, sınıfı, tuvaleti paylaşmak, tokalaşarak veya onlara sarılarak, kullandıkları tabakları, klozet kapakları veya kapı kolu gibi eşyalarına dokunarak bulaşmaz. HIV, hava yoluyla, kene, sivrisinek ya da diğer böcek ısırıklarıyla da bulaşmamaktadır. HIV enfeksiyonu tedavisinde virüsün çoğalmasını kontrol eden antiretroviral tedavi (ART) olarak adlandırılan ilaçlar kullanılmaktadır. ART, HIV’in çoğalmasını önler ve vücuttaki virüs miktarını azaltır. Günlük olarak alınır. Vücutta daha az virüs yükünün bulunması bağışıklık sisteminin etkinliğinin kuvvetlenmesini ve hastalığın AIDS’e ilerleyişin önler. HIV (+) olan bireylerin mümkün olan en kısa sürede tedaviye başlamaları gerekmektedir" dedi.