Emekli Öğretmen Çölyıldızı Ekebaş: Öğretmenler günü üzerine..

Röportaj: Esmeri Alev Ekebaş

“Dünyanın her tarafında öğretmenler, insan topluluğunun en özverili ve saygıdeğer unsurlarıdır. Öğretmenler!... Cumhuriyet, fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek seciyeli muhafızlar ister. Yeni nesli bu nitelik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir. Sizin başarınız, Cumhuriyetin başarısı olacaktır.” Mustafa Kemal ATATÜRK

“Yeni nesil, en büyük cumhuriyetçilik dersini, bugünkü öğretmenler topluluğundan ve onların yetiştirecekleri öğretmenlerden alacaktır.” Mustafa Kemal ATATÜRK

Çapa Öğretmen Okulu Mezunu anneciğim Emekli Öğretmen Çölyıldızı EKEBAŞ, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde duygularını dile getirdi:

“Alnımızda bilgilerden bir çelenk… Öğretmen Marşı böyle başlıyor. Bir ‘Çapa Öğretmen Okulu’ mezunu olarak, tüm Öğretmen Okulu mezunlarının; tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü en içten dileklerimle kutluyorum.

Ben, Çapa Öğretmen Okulu mezunuyum. Bizler, bu ülkeye hep borçlu olduğumuzu hissettik. Çapa Öğretmen Okulu mezunları, aldıkları eğitim ve görgü gereği, ülkenin ve dünyanın her yerinde ve tüm zamanlarda çevrelerine örnek bireyler olmuşlar, çağdaşlığı, aydınlığı ve Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimlerini, ilkelerini savunmuşlardır.

Sizlere anılarımdan kısa bir seçki sunmak isterim:

ANILARIM: İSTANBUL ÇAPA ÖĞRETMEN OKULU DÖNEMİ

Konya Ereğli’de yaklaşık bir buçuk ay seçme sınavına hazırlandım. Hevesli ve heyecanlıydım. Böyle olunca da her çalışma hem kolay hem de keyifli oldu.

Konya’da imtihana girdim. Konya Ereğli’ye dönüp sonuçların açıklanmasını bekledim. Konya Öğretmen Okulu’nu kazandım. Konya Öğretmen Okulu’na ailem beni götürdü. Kayıt oldum. Birkaç ay sonra, müzik ve resim yeteneği olan öğrencileri tespit ettiler. Müzik ve resimden imtihan yaptılar. Ben sınavı kazandım. Müzik ve resim sınavını kazananlar, İstanbul Çapa İlköğretmen Okulu’na gönderildik. Okula getirildik. Okulda, müzik ve resim sınavına tekrar girdik. Müzik Öğretmenimiz, Ekrem Zeki Üngör’dü. Müzik imtihanını da kazandım. Ritim duygumuzu, nota bilgimizi ölçen bir sınavdı. Piyano vardı. Sınavı kazananlar, müzikten iki kişi ve resimden kazananlar Çapa İlköğretmen Okulu’nda eğitime devam etmeye hak kazandı. Sınavı kazanamayanlar, tekrar Konya Öğretmen Okulu’na geri döndü. Yatılı okuldu. Kız-erkek, karışık okuduk. Kıyafet serbesti. Çok modern bir okuldu. Ben, Müzik Bölümü’ndeydim. Yüksek tavanlar, kapılar büyük aynaları ile okulum beni büyülemişti. Okula ilk girdiğim gün, nefesimi tutmuştum. “Allah’ım ben nereye geldim?” demiştim. Etrafımda, modern giyimli, şık öğrenciler vardı. Okulun girişinde karşılıklı iki büyük ayna, Türk motifleri ile süslü, altın varaklı. Sınıflar, etüt odaları çok güzeldi. Yemekhanemiz çok büyüktü. Kız-erkek, birlikte okuduk. Sınıfta, etüt odalarında, yemekhanede bir aradaydık. Yemekhanede, hemen hemen her gün balık vardı.

Ben balık sevmediğim için, balığı, havuç kızartması ile değişiyordum, arkadaşlarım şaşırıyordu. Yemeklerimiz çok lezzetliydi. Okulun voleybol takımında pasördüm. Tenis, pinpon, basketbol, voleybol, tüm sporlar yapılıyordu. Tiyatro oyunları sahnelerdik. Her yıl sonu, tanınmış bir oyunu öğrenciler sahneye koyardı. Öğretmenlerimize şiirler, şarkılar söylerdik ve anlayışla karşılarlardı. Örneğin;

Meziyet Çağlayan, gençliğine ağlayan

Nurettin Seçkin, epeyce geçkin

Selma Sara, ıstakaları ara

Müjgan Konuşur, psikoloji ile buluşur

Tahir Akçay, bir gülüşüne on çay

Şarkılar bestelerdik, şarkı sözlerini değiştirirdik. Yalova Termal’de stajımızı yaptık. Öğretmenlerimize, bir okul gecesinde bu şarkıları söyledik. Çok hoşlarına gitti. Bizleri ayakta alkışladılar:

Patlıyorum bu okulda, çatlıyorum bu okulda.

Ah ölüyorum burada

Of patladım, çatladım.

Selahattin efendi gözetler kapıları bacaları

Bir ziyaretçin gelse karışır Muzaffer Hanım

Oh patladım çatladım.

Zor dersler hep sıkışır kaçmaya mecbur olursun

Banyoda saklanayım derken

Kendini kurulda bulursun

Of patladım çatladım.

Yalova’ya gidelim Termal’de dans edelim

Gülelim eğlenelim

Civelek civelek civelek

Yalova’nın adına, doyulur mu tadına

Bizde bu güzellik varken

Durur muyuz boşuna

Civelek civelek civelek

Öğretmenlerim; Meziyet Çağlayan-Fizik Öğretmeni (Fizik kitabı var)/Eşi Haydar Çağlayan/Fikret Özgönenç-Psikoloji Öğretmeni/Nurettin Seçkin-Coğrafya Öğretmeni (Coğrafya kitabı var)/Enver Naci Gökşen-Edebiyat Öğretmeni/Müjgan Konuşur-Psikoloji Öğretmeni/İstiklal Marşı’nı Besteleyen Zeki Üngör’un oğlu Ekrem Zeki Üngör-Müzik Öğretmeni (Keman dersini ondan aldım)/Semra Sara-İşlik Öğretmeni-Atölye Resim Öğretmeni/Okul Müdürü Muammer Hanım.

Öğretmenlerimin, o dönemde yayınlanmış kitapları vardı. ‘Alnımıza bilgilerden bir çelenk takmış’ olan öğretmenlerimi, minnet ve rahmetle anıyorum.”

ÖĞRETMEN MARŞI

Alnımızda bilgilerden bir çelenk,

Nura doğru can atan Türk genciyiz.

Yeryüzünde yoktur, olmaz Türk'e denk;

Korku bilmez soyumuz.

Şanlı yurdum, her bucağın şanla dolsun;

Yurdum seni yüceltmeye antlar olsun.

Candan açtık cehle karşı bir savaş,

Ey bu yolda ant içen genç arkadaş,

Öğren öğret halka hakkı, gürle coş,

Durma durma koş!

Şanlı yurdum, her bucağın şanla dolsun;

Yurdum seni yüceltmeye antlar olsun.

İsmail Hikmet ERTAYLAN