Türkiye’nin ilk yerli ve milli canlı yemi üretildi

Ege Üniversitesi bilim insanları üniversite-sanayi işbirliği ile Türkiye’nin ilk yerli ve milli Artemia balık yemini üretti. Su ürünleri yetiştiriciliğinde önemli besinlerden biri olan ve kilosu 50 ile 150 dolar arasında ithal edilen Artemia’nın...

Türkiye’nin ilk yerli ve milli canlı yemi üretildi

Ege Üniversitesi bilim insanları üniversite-sanayi işbirliği ile Türkiye’nin ilk yerli ve milli Artemia balık yemini üretti. Su ürünleri yetiştiriciliğinde önemli besinlerden biri olan ve kilosu 50 ile 150 dolar arasında ithal edilen Artemia’nın yerli popülasyonun geliştirilmesi için başlatılan çalışmalar meyvesini verdi.

Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi ile Binbir Gıda A.Ş. arasında 2013 yılında balık yemi olarak kullanılan eklem bacaklı Artemia’nın üretilmesi amacıyla bir protokol imzalandı. Protokolün hayata geçirilmesiyle 2 yıllık bir fizibilite çalışması sonucu Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı üretim ruhsatı alan Türkiye’nin tek Artemia üretim işletmesi Binbir Gıda Tarım Ürünleri A.Ş. Sasalı-Çiğli Çamaltı Tuzlası’nda açıldı. İlerleyen yıllarda ürün haline gelme sürecini tamamlayan Artemia, 2018 yılında özellikle akvaryumculuk sektöründeki canlı yem ihtiyacına hitap edebilen ilk yerli yem olarak tüketime sunuldu.

Ege Üniversitesi akademisyenlerinin üretim işletmesinde sürdürdüğü çalışmalar sonucunda Türkiye’nin ilk yerli ve milli balık yemi üretilerek iç piyasada satışa sunuldu.

Üniversite-sanayi işbirliğine örnek proje

Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, bu önemli çalışmaya imza atan Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Edis Koru’yu ziyaret ederek proje konusunda bilgi aldı. Türkiye’de balıkçılık sektörünün ciddi bir atılım içerisinde olduğunu söyleyen Rektör Budak, "Üniversitemiz akademisyenleri balık üretimi için vazgeçilmez besinlerden biri olan yerli Artemia zooplanktonunu geliştirdiler. Ve şu anda bu yerli ve milli bir ürün olarak iç piyasada satışa sunuldu. Üniversitemiz sanayi ile yakın işbirliği içerisinde ve bu birlikteliğin bir kez daha bir ürüne dönüşmesi bizleri onurlandırdı. Ege Üniversitesi Rektörlüğü olarak akademisyenlerimizin çalışmalarının maddi manevi yanındayız ve takipçisiyiz. Ülkemizde balıkçılık sektörü ciddi bir atılım içerisinde, bu atılımın daha da üst noktalara gelebilmesi için akademinin yapacağı bilimsel çalışmaları önemli buluyoruz. Balıkların kaliteli yem ihtiyacının karşılanması noktasında ve dışarıya bağımlılığımızı azaltacak böylesine değerli bir girişimden dolayı akademisyenlerimizi kutluyorum. Üniversite-sanayi işbirliğinin güzel bir örneği olan bu çalışmanın üniversitemize ve kentimize model olmasını diliyorum" diye konuştu.

"Ülkemiz her yıl 50 ton ithal ediyor"

Sağlıklı ve ekonomik bir deniz balığı üretiminin gerçekleştirilmesinde Artemia’nın önemine değinen Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi ve Proje Yürütücüsü Dr. Öğretim Üyesi Edis Koru ise "Larval balık yetiştiriciliğinde birinci sırada gelen besin kaynağı Tuzla karidesi dediğimiz Artemia isimli eklembacaklı canlılardır. Ülkemiz bu canlının yumurtalarından her yıl yaklaşık 50 ton ithal ediyor. Kilogram fiyatı 50 ile 150 dolar olabilen bu canlının yumurtalarında maalesef dışa bağımlıyız. İthal yolla gelen Artemia yumurtalarında dövizin yükselmesi ve iklim şartlarına bağlı olarak Artemia stoklarındaki dalgalanmalardan su ürünleri sektörü olumsuz olarak etkileniyor. ABD, Çin gibi su ürünleri üretiminin yoğun olarak yapıldığı ülkeler sektörü ve buna bağlı yan sanayisini koruyabilmek adına 5-10 yıllık Artemia yumurta ihtiyacını stokluyorlar. Sonuç olarak 850 milyon dolarlık bir ihracatımızın olduğu su ürünleri üretim zincirinin en başındaki temel besin maddesi Artemia’nın temini veya fiyatındaki artış, sektörü yüzde yüz olumsuz etkileyebiliyor" şeklinde konuştu.

Türkiye’nin dışa bağımlılığını azaltmak için ve sanayinin desteği ile ‘Artemia Populasyonunun Biyoekolojisi, Islah ve Ekonomiye Kazandırılması Projesi’ni hayata geçirdiklerini söyleyen Dr. Koru şunları kaydetti:

"Biz 3 yıllık bir çalışmayla, ekosistemdeki varlığını bozmadan bu ürünü yerli ve milli bir ürün haline getirmeyi başarabildik ve su ürünleri yerli sanayimizin kullanımına sunduk. Bu ürün yerli olduğu için dövizin yükselmesinden etkilenmiyor. Yani kilosu 100 dolar civarında olan bir ürünü biz yerli ve milli bir ürün olarak bundan çok daha ucuza mal ettik ve böylece çok daha ucuza yerli kullanıcımıza sunabiliyoruz. Var olan ihtiyacın tamamını karşılayamasak da şu an için yurt içinde yüzde 10-15 gibi bir pazar payına sahibiz. Bu durum da ülkemizin dışa bağımlılığını önlemeye yetiyor. Ürünümüzün daha da geliştirilmesiyle ilgili üniversite-sanayi işbirliğimiz devam edecek. Şu an sadece akvaryumlarda kullanılan Artemia’nın büyük balık çiftliklerinde de kullanılmasını hedefliyoruz."

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

banner144
SIRADAKİ HABER