Edremit körfezimizin kuşaklar boyu yerli aile fertleriyle ve her sosyal etkinlikte taşın altına elini özverili bir şekilde koymaktan çekinmeyen ANTANDROS ve Dünyanın ilk güzellik yarışmasının AFRODİT,i ve Türkmenlerin Kutsal efsanesi SARIKIZ.a Tuallerinde hayat veren Serhan Güney Kerestecioğlu kısacası Duayen Vefalı Ressam Serhan Güney KERESTECİOĞLU yine bir ilke imza attı.

Serhan hanım Abdullah hocamızın tanıtımındaki gibi,tüm Edremit körfezinin her yöresine aid.Tıpkı Zeytin ağacı gibi bizden öncede vardı.bizden sonrada eserleriyle var olacakHepimize aid ama sadece kendisine aid sevecen bir kimlikte...Açtığı 13.sergisini bizlerle paylaşırken Dergi kapaklarındaki Sarıkız resimleri.ve en önemliside Türkiyede bir ilki gerçekleştirmesi 1726 metre zirvede sarıkız sergisiyle ve sarıkızla buluşması unutulmaz bir an olarak hatırlatıldı ziyaretçi dostlarımıza…..

Sarıkızı Orta Asyadan koparıp Kaz dağlarımıza Anatanrıca Kibale ile Türkmenlerin kutsal SARIKIZ,ı ve HOMEROS ,İlyada destanı,Troy şavaşı,Dünyanın en güzelkadını Helen,Aenes torunları ROMA kuruluşu kısacası  İliada Homer-,Merhum İskender Azatoğlu.,Hocası  Özdemir YEMENİCİOĞLU ve UNESCO destekli İDA –MADRA  JEOPARK  projesi ile bütünleştiren Resim sergisinden daha çok Mitolojinin fotoromanı gibi,Kazdağı çiçeklerinin doyumsuz kokularıyla unutulmaz bir anı yaşatırken,Fem TASARIM Funda Erdem hanımın ,Bostancıoğlu Kardeşlerin Serhan hanımla bütünleşen örnek ev sahipliği gelen vefalı dostlarına unutulmaz anlar yaşattılar,

Protokol ve Temsil ettikleri dernek, ziyaretçi isimleri tek tek yazmak için uzun bir çeteleye ihtiyaç var, açılışta heyecandan bir çok isimler dilin ucunda kaldı,seslendirilmeye geçemedi..önemli olan Bölgemizin Coğrafi ve kültürel mirasımızın tanımını desteklemek amacıyla yaptığı örnek sergiye bu konuda gönül veren dostların buluşup mutlu anılara Fotoğraf karelerinde konuk olmalarıdır.

(Bence sarıkız konusu Şarap gibi cok eski ve değerli ama  Zeytin yağının Erken hasat tazesini içmek kadar önemini bilen tüm vefalı dostların bu açılışta zamandan zaman çalarak bulunmalarıydı günün önemi ve ölümsüz fotoğraf karelerinde buluşmak..)

ESERLERDE Kİ SARIKIZ ÖYKÜSÜNÜ KISACA HATIRLAMAK İSTİYENLERE…….

Sarıkız.Cılbak baba isimli dini özellikleri olan bir çoban kızıdır.Çanakkale Ayvacık ilçesinde yaşarken Anne vefat eder ve baba Balıkesir-Güre-Kavurmacılar köyüne göç ederek yaşamlarına devam eder.

Yıllar sonra köyün en güzel alımlı bir kızı olduğu dönemde,Babası haç yolculuğuna çıkmak ister ve kızını köyün ihtiyar heyetine teslim ederken Sürünün çobanlık görevini de kızı üstlenir.

Köyün gençleri Sarıkız Sanemi hiç rahat bırakmaz,evlilik teklifleriyle bunaltırlar ve kız bunlara hiç cevap vermeyip sessizliğe büründüğü halde sabah erken,gece çok geç köye dönmektedir.

Bu ilgisizlik  gençlerde gurur meselesi olur ve namus konusunda bir dedi kodu yayılmaya başlar.

Baba  hac dönüşü yapılması gereken şenlikler yapılmaz ve yüzüne bakılmaz.töre kanunu hatırlatılarak katlı vacip olur.Ya gençler taşlıyarak veya babası bu konuyu ifa ederek köyün namusunu kurtaracaktır.

Baba kızını ve yanına 3 kaz alarak köyü terk ederken ,gençler Sanemi yumurta yağmuruna tutarak sarıya boyarlar.Hakaretlere  dayanamıyan sarıkız  beddua ederek.köyün kızlarının dul kalmasını,huzur bulmamalarını ve dağın başından serin bulutların.soğuk suların eksik olmamasını diler,

Baba kartal çimenine gelince kızından ateş yakması için odun ister.Bu arada 3 kazı keserek kızın bıraktığı giysisine bulaştırarak köye döner.Kızını allaha havale etmiştir.

Bir yıl içinde iki kaz yüzlerce kaza dönüşür,yakın köylere yiyecek için saldırır,yolunu kaybeden çoban veya satıcılara sarıkız yardım eden dilden dile dolaşan bir efsaneye dönüşür.Baba kızını çok özlemiştir ve efsanelerin gerçeğini öğrenmek için kartal çimene gelince kızını görür.hasret dolu konuşmalarla 1726 metre yüksek tepede soluklanırken.namaz kılıp tanrıya yakarmak için .abdes alması amacıyla kızından su ister.Baba görmeden testi ile denizden aldığı suyun tuzlu olması nedeniyle baba kızım tatlı suyun yokmuydu isteğine ,su dökülür ve pınardan tatlı su alınırken baba hareketleri izlediği için kızının ermiş olduğunu anlar ve köy halkıyla yaptığı hatalar için af diler.

Sarıkız babacığım sizleri Allah af etsin,benim ermiş olduğumu söylediğin için bu dünyadaki görevim sona erdi” diyerek göge yükselir.

Kızını  kaybeden baba çıldırmış vaziyette karşı tepelere doğru koşarken etrafı siz ve siyah bulutlar kaplar.babanın son sözleri bedduaya dönüşür.”dağ dağ üstünde ot bitmesin.başından duman eksik olmasın.suların serin olsun içerken doyum olmasın 2diyerek vefat eder.

Ertesi günü gelen köy halkı Kızın haçta gecen anılarını ,babanın sürüyü otlatırken anılarını hatırlayıp ermiş kişilere yaptıkları hatayı anlıyarak utanç ile iki tepeye bölge taşlarından anıt mezar yaparlar.

Her yıl Ağustosun  üçüncü haftası bölge ve Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen Türkmenler 7 gece yörük çadırları kurarak.kurban kesip ikramlarla Rütüellerini gerçekleştirirler.(bizim hac mevsimi gibi)

Kazdağı Milli Park sınırları içindeki bu bölge Eğitilmiş Alan Klavuzları  eşliğinde yılın 365 günü ziyaret edilebilinir.(Zirveye kadar araç yolu askeri bölge olarak problemsizdir.)