İzmir’in Karşıyaka ilçesinde asfaltta ve betonda kayaklı koşu antrenmanı yapan otizmli Hasan Çelik’i görenler hayrete düşüyor. Haftada bir gün kapalı spor salonunda antrenman yapabilme imkanı bulan Çelik, geri kalan günlerdeki antrenmanını ise sahil kenarındaki parkın asfaltında ve betonunda yapıyor. 3 yıl üst üste Türkiye şampiyonu olan Hasan’ın şimdiki hedefi ise 2020 Tokyo Olimpiyatları’na katılarak tüm dünyaya sesini duyurup, kendini göstermek.
Karşıyaka’da anne ve ablasıyla yaşayan 24 yaşındaki otizmli Hasan Çelik, üç yıldır kayaklı koşu sporu yapıyor. Haftada bir kez buz spor salonuna gitme imkanı bulan Hasan Çelik, geriye kalan zamanlarda antrenmanlarını sahil kenarındaki asfalt yol ve beton zeminde yaparak azmiyle herkesi kendine hayran bırakıyor. Antrenmanlarını aksatmadan düzenli bir şekilde yapan Çelik’in şimdiki hedefi ise 2020 Tokyo Olimpiyatları’nda yarışarak tüm dünyaya sesini duyurmak.
İki kez şampiyon oldu
Hasan Çelik, Türkiye Özel Sporcular Federasyonu (TÖSFED) tarafından gerçekleştirilen kayaklı koşu yarışlarında da iki kez şampiyonluk elde etti. Özel genç Hasan’ın Beden Eğitim Öğretmeni Murat Aygün (44), yaz antrenmanını yoğun olarak tekerlekli kayakla yaptıklarını, kış antrenmanlarının da genelde Erzurum’da ya da Sarıkamış’ta geçtiğini, yarışma dönemi çok kısa olduğundan dolayı yılda bir kez yapıldığı için istedikleri performansı gösteremediklerini söyledi.
"Tekerlekli kayakla çalışıyoruz"
Murat Aygün, İzmir’de hava koşulları el vermediği için yaz antrenmanlarını tekerlekli kayakla çalıştıklarını belirterek, "2004 yılında İzmir’e geldim. Sabahat Ak Çıra Otizmli Çocuklar Merkezi’nde beden eğitimi öğretmeni olarak göreve başladım. Hasan o dönemde öğrencimiz olarak okulda bulunuyordu. Ben Hasan’ın yeteneklerini görmeye başladım. Ailesiyle o dönemde çok muhabbet edemedik. Annesine bir kez söyledim, ’Seninle çok işimiz var’ dedim, ’Güzel şeyler olacak’ dedim. Geçen zaman içinde kader bizi buluşturdu. Bu kez Hasan ile başladık çalışmalara. Genelde İzmir’de kar olmadığından dolayı tekerlekli kayakla çalışıyoruz. Yaz antrenmanı derler arkadaşlarımız buna. Yaz antrenmanını yoğun olarak tekerlekli kayakla yapıyoruz. Kış antrenmanı da genelde Erzurum’da ya da Sarıkamış’ta geçiyor. Yarışma dönemimiz çok kısa olduğundan dolayı yılda bir kez yapıldığı için Hasan’a istediğimiz performansı gösteremiyoruz ama elimizden gelen şu oldu, Hasan iki kez Türkiye şampiyonu olma başarısını gösterdi" diye konuştu.
"Asfalt arkadaşımız oldu, en büyük hedefimiz Tokyo Olimpiyatları"
Gece gündüz durmadan çalıştıklarını söyleyen Murat Aygün, Hasan’ın çok azimli ve dayanıklı olduğunu belirterek, "Hasan ile ilgili en büyük hedefimiz Hasan’ın milli takıma girip Türkiyemizi en iyi şekilde temsil etmesi. Önümüzdeki yıl Tokyo Olimpiyatları var. 2020 hedefimiz de o zaten. Hasan milli takıma seçilme başarısını gösterirse çünkü her şey Hasan’dan geçiyor. İyi bir teknik ve başarı gösterirse milli takıma seçilip Tokyo Olimpiyatları’na gidecek ve bizi gururlandıracak, nihai hedefimiz bu. Çalışma sürecinde bizim yaz antrenmanı dediğimiz tekerlekli kayağı yapıyoruz. Arkasından spor salonumuzda Hasan ile ayrıca imitasyon çalışmaları yapıyoruz. Mümkün olduğunca kar antrenmanı yapamıyoruz, iklimimiz buna uygun değil. Asfalt artık bizim arkadaşımız oldu. İzmir’de herkes göre göre tanıdılar. Gece gündüz durmadan çalışıyoruz; çünkü bu iş biraz zor. Kimseler belki bilmiyordur, bilen arkadaşlarımız vardır, tekerlekli kayak dünyanın en zor sporlarından birisi. Yani dayanıklılığıyla, azmiyle başaran bir çocuk. İki kez Türkiye şampiyonu olmakta Türkiye’de zordur. Hasan’da emek veriyor, çırpınıyor. Annesi Hasan’ın dayanağı, biz de elimizden geldiği kadar onlara yol göstermeye çalışıyoruz. Yeteneğini ben keşfettim. Hasan’ın çalışa çalışa bu seviyeye gelebileceğini gördük. Bakalım bundan sonra yolu açık olsun diyelim. Otizmli çocuklar spor yapmalı" dedi.
"Haftanın bir günü yetmiyor, her gün gelmesi lazım"
Anne Çiğdem Vesile Çelik (52) ise, sporun Hasan’ın hayatını çok değiştirdiğini, haftada bir gün antrenmanın yetersiz kaldığını söyleyerek, "Ben buz pateninde daha çok ders aldıkça çocuğum normal çocuklarla diyalog kurmaya başladı ve düzelmeye başladı. Bunu görünce ben daha çok getirmeye başlayınca resmen kapıları suratıma kapattılar. Haftanın bir günü yetmiyor, her gün gelmesi lazım. Bizi ikinci sınıf yerine koymasınlar, çocuk kabiliyetli, haftada bir gün yeterli değil her gün yapması lazım çocuğumun. Buz pateninden çıktıktan sonra kayaklı tekerlekle antrenman yapıyor. Çocuğa verimli olup yetiştirelim diye gece 10’lara, 12’lere kadar çalıştığımız günler oldu. Hasan eğitime okula gittiği zaman bir baltaya sap olamaz dediler. Şimdi üç senede Türkiye birinciliğini aldı. Bu sene de ben hırs yaptım gördüm. Böyle çocuklar yetişir ve eğitim alırlarsa belli yerlere gelebilirler. Normal çocuklar ve insanlarla diyalog kuruyor. Kurallara uyuyor, nasıl davranmayacağını biliyor, yani Hasan’da en büyük bir gelişme en büyük faydası spor. Engelli çocuklarımızı spora yönlendirsinler. Rehberlikte maalesef o odaya alıyorlar, akşam olunca gönderiyorlar. Sporun büyük faydasını gördüm" diye konuştu.