İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Bilal Doğan, ören yerlerindeki çalışmalarla ilgili “Toplanan vergilerden yapıyorsunuz, bu bir lütuf değildir” deyince, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Bu açıklama sizin gibi siyaseti bilen birine hiç yakışmıyor. Bakanlıkların yaptıkları nedir? Bu ne ucuzluktur? Ayıptır ayıp” cevabını verdi.
İzmir Büyükşehir Belediyesinin eylül ayı olağan meclis toplantısının üçüncü oturumu Başkan Aziz Kocaoğlu idaresinde gerçekleşti.
Oturumun dilek ve temenniler bölümünde söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Bilal Doğan, tarihi Smyrna (İzmir) Agorası’nda gerçekleşen bir önceki meclis oturumu için söz aldı. Doğan, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin tarihi çalışmalarına teşekkür ettikten sonra ören yerlerindeki çalışmalarla ilgili, “İzmir Türkiye’de İzmit’ten sonra aktarılan vergilerden en çok payı alan şehir. Siz bu paraları buraya aktarılan paydan veriyorsunuz. Belediyelerin görevlerinden biri kentteki değerlere sahip çıkmaktır. Bu görevi yaparken size de bütçe oluşturulmuştur. Bu bir lütuf değildir, sizin görevleriniz arasındadır. Aziz Kocaoğlu’nun şirketinden verilmiyor” dedi. Kocaoğlu ise, “2016 yılında İzmir’deki toplanan vergi 55 milyar lira. Yüzde 6’sını bul kardeşim. 3 milyara yakın. Bize gelen para budur. Ören yerlerine bakmak belediyenin asli görevi değildir. Bu açıklama sizin gibi siyaseti bilen bir adama hiç yakışmıyor. Tabii ki ben bu parayı evimden getirmedim. Zaten o kadar param da yok. Bakanlıkların, Başbakanlığın bu kadar yaptıkları nedir? Acaba diğer bakanlar evinden mi getiriyor? ’İzmirlinin vergisiyle yapıyorsun’ diyorsun. Bu ne ucuzluktur? Ayıptır ayıp. Ben parayı cebimden vermemişim. Benim o kadar param yok. O paralar da çalınmadan bulunmaz” ifadelerini kullandı.
"Girişimler çaba seviyesinde"
Eleştirilere devam eden AK Partili Doğan, “Önceki gün Agora’daki sunumdan dolayı teşekkür ediyoruz. Tarihe tanıklık ettiğimiz o toplantıdan sonra AK Parti olarak İzmir’in o bölgedeki gerçekleri için sizi aydınlatmak üzere söz aldım. Yapılmak istenen çalışmalara baktığımızda İzmirliler olarak biz de memnun olduk. Tarihe sahip çıkmak adına böylesine önemli görev üstlenen İzmir Büyükşehir Belediyesi ve diğer kurumlara bu çabalarından ötürü teşekkür ediyoruz. Ancak bu girişimlerin tamamı çaba seviyesinde kalmış ve manzaraya baktığımızda vaat edilenlerin gerçekle örtüşmediğini görüyoruz” dedi.
Eleştirileri sıraladı
Doğan, kentteki eleştirilerini şöyle sıraladı: “Önceki gün yaptığımız incelemede belediyemizin her zamanki gibi tadilat tamirat yapamaya dayalı günü kurtarma politikasında ne kadar başarılı olduğunu gördük. Köstebek yuvası olan yuvalara hummalı çalışma sonucu elden getirildi. Umarız bu hizmetler İkiçeşmelik semtimize her zaman nasip olur. Eşrefpaşa Caddesi’nde hayata geçirilen cephe yenileme çalışmasında görüyoruz ki bu proje de diğerleri gibi göz boyamaymış. Dostlar alışverişte görsün, Allah kabul etsin denilerek yapılan bu çalışmalardan yan yapılar nasibini almamış. Bunlara ilaveten çok cici olacak sloganıyla hayata geçirilen Cici Park Projesinden geriye kalan manzara da pek iç açıcı değil. İpekyolu Düzenleme Projesinin de hüsranla sonuçlandığını görüyoruz. Belediyenin bizzat bu alanı çöplük olarak kullandığını üzülerek gördük. Ortaya çıkan manzara içler açısıdır. Bu manzaralar bizlere belediye parasının nasıl sokağa atıldığını gözler önüne sermektedir. Kadifekale surlarını aydınlatma projesi tamamlandı ama bakımsızlıktan dolayı kısa süre içerisinde karanlığa gömüldü ve aynı iş tekrar yapıldı. Tarih projesinin can damarı olan Kemeraltı Çarşısı’nın ’kanalizasyon alt yapısı dahil her şeyi değişecek’ dendi ama çivi dahi çakılmadı. Cephe yenilemesi yapılan çarşıda binalar hala dökülüyor. Sadece İzmirli hemşehrilerimize değil turistlere de rezil oluyoruz. 3,5 milyon kaynak ayrılmasına destek vermemize rağmen bu paranın da boşa gittiğine tanık olduk. O zaman bu paralar boşuna mı harcandı? Balıkçılar Meydanı Projesini bile iki sefer ertelemek zorunda kalan ve 5 yıldır bitiremeyen Büyükşehir, bu beceriksizlikle daha ne kadar devam edecek merak ediyoruz. Kemeraltı nasıl canlandırılacak? Biz artık plan, proje, reklam değil icraat görmek istiyoruz. Kentin içler acısı halini yüksek kredi notları ve tarihi meclis tiyatrosuyla örtbas edemezsiniz. İzmir’in dramına artık bir son verin. Vakit sorumluluk alma dönemi, hizmet üretme vaktidir. Kentimizi gezmeye gelen herkese gerçekten gösterilecek bir İzmir olsun. İzmirli olarak bu sokakların halini İkiçeşmelik’teki moloz yığınlarından İzmir’i kurtarmanızı diliyoruz."
"Kültür ve Turizm Bakanlığı ne yapmış?"
Doğan’ın açıklamaları sonrasında konuşan Başkan Kocaoğlu, “Çok güzel bağıra bağıra yüksek tonda bir eleştiri yaptınız. Güzel, biz de feyiz aldık. Ne feyiz aldım biliyor musun? Yahu konuşsam söz söz değil, konuşmasam yürek dayanmıyor. Ben size ne söyleyeyim kardeşim? Tarihi bölgenin kalkınması için kim ne harcamış, kim ne özveride bulunmuş, bu Kültür ve Turizm Bakanlığı ne yapmış buna bakacaksın. Biz bir şey yapmıyoruz. O zaman belediyenin yaptığını da karalayalım mantığıyla siyaset yapılmaz. Yanlıştır. Kültür Bakanlığı niye var? Bir örnek vereceğim. Agora’yı kamulaştırdıktan sonra, dünyanın parasını harcadıktan sonra 12-13 yıl sürdü. 38 milyon para harcadık 6 yıl önce bitti. Sırf Agora için ne harcandı bilirsiniz. Kimin nesi var orada? Duvar yapalım dedik. Bir demir duvar koruma altına alalım dedik. Projeyi yaptık, duvarı yapmaya başladık. ’Durun siz bu duvarı yapamazsınız’ dediler. Niye yapamıyoruz? Tapulu arazimiz. ’Niye yapamıyoruz’ dedik. ’Benim arazimi bırak’ dediler. Maliyede olan yerin duvarı bile kaldı. Para isteyen yok bir şey yok. Gidin bakın. ’Şeriatın kestiği parmak acımaz’ dedik, bıraktık. Ona bile izin verilmedi” cevabını verdi.
"Bulduk bir enayi dediler"
Başkan Kocaoğlu, kentteki ören yerlerine kazılar için yapılan maddi yardımın 5 milyon lira civarında olduğunu söyledi. Kocaoğlu, “Hiç merak ettiniz mi? Bu kazı işi kimin görevi? Bu kazı işi Kültür Bakanlığının görevi. Bakanlık İzmir’deki kazılara ne kadar para ayırıyor hiç merak ettiniz mi? Ne kadar kamulaştırma yaptık, restorasyon yaptık. ’Peterson Köşkü gibi bir köşkü verin yapayım’ dedim yok. ’Verin yapayım olduğu gibi size vereyim’ dedim. ’A bu iş iyiymiş’ dediler. ’Bulduk bir enayi’ dediler. Yapıyoruz. Bizim burada amacımız bir tarihi eseri kurtarmaktır. Kentin değerlerine sahip çıkmaktır” ifadelerini kullandı.
"Parasal ilişkiye girmiyoruz"
Mustafa Kemal Sahil Bulvarını Mithatpaşa Caddesi’ne bağlayan imar yolunun, inşaat yapımının belediye adına şartsız bağış talebinin kabulünün Başkan Aziz Kocaoğlu tarafından uygun bulunması da oturumda gündeme geldi. Kocaoğlu, “Kendi yetkimizde olmasına rağmen böyle bir konuyu, kararımızı size bildirmek ve görüşü olan arkadaşlarımız varsa dinlemek için meclis gündemimize getirdik. Balçova Vergi Dairesi arkasında yapılacak inşaatın oradaki otoparkımızı yap-işlet yöntemiyle ihaleye çıkmıştık. Bu alanın şartsız bağışla kentimizin geleceğine katkı koyacağı için uygun gördük” dedi. AK Parti’li Kökoğuz ise, “Burası özel bir şirket. Her özel şirket kendi menfaatleri doğrultusunda bu tür şartsız bağış talep ederse bunun sonu yok” diyerek tepki gösterdi. Kocaoğlu da, “Yapılan şey bir alt geçittir. Bir alt geçidin kente ne zararı olacaktır? Biz de her yerde projesini yapıp ihalesine çıkıyoruz. Bunun ne zararı olabilir? Bir kentin geleceği için bir mahsur görmedik” diye konuştu. Kökoğuz, “Yapılacak işlemin zararından bahsetmiyorum. Bir esnaf da bulunduğu bölgede biz de alt geçit yapalım derse ne olacak” deyince Kocaoğlu şunları söyledi: “Burada o işin yapılması uygunsa yaparız. Uygun değilse yapmayız. Parasal ilişkiye girmiyoruz, bir şey almıyoruz. Adam böyle bir teklifte bulunuyor. Bir trafik probleminin sıkışıklığını çözüyor. Böyle bir proje gelirse kim olduğuna bakmadan evet deriz. Kente uygun değilse ona da ’hayır’ deriz."
Güncelleme Tarihi: 15 Eylül 2017, 23:28