Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri (ABD) iki ülke arasındaki 100 milyar dolar ihracat hedefine Covid-19 sonrasında popülerliği artan e-ticaret platformlarına yoğunlaşarak ulaşmayı hedefliyor.
ABD’nin 5.7 trilyon dolara ulaşan perakende sektöründe e-ticaretin payı 706 milyar dolara ulaştı. 2025 yılında bu rakamın 1.9 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Ege İhracatçı Birlikleri (EİB), "Korona virüs Salgınının Hedef Pazarlarımızdaki Seyri" isimli video konferansların beşincisinde, Ege İhracatçı Birlikleri Genel Sekreteri İ. Cumhur İşbırakmaz’ın moderatörlüğünde Amerika Birleşik Devletlerinde görev yapan ticaret müşavirleriyle ihracatçıları buluşturdu. Türkiye’nin Vaşington Ticaret Baş Müşaviri Mustafa Koca, Vaşington Ticaret Müşaviri Selman Kurt, Chicago Ticaret Ataşesi Uğur Öztürk, New York Ticaret Ataşeleri Ahmet Nalbant ve İskender Balcı Amerika’da Covid-19’un etkileri ile ilgili bilgileri paylaştı. Toplantıda, iki ülke arasındaki 100 milyar dolar ihracat hedefine e-ticaret platformlarına yoğunlaşarak ulaşmak hedeflendi.
"E-ticarete yoğunlaşın"
Korona virüs salgınından en fazla etkilenen ülkenin Amerika Birleşik Devletleri olduğunu dile getiren Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, ABD’de pandemi tehdidine işsizlik sorunlarının ve artan şiddet olaylarının eklendiği, birçok küresel ve bölgesel gelişmenin yaşandığını ifade etti. "2019 sonu itibariyle iki ülke arasında 20,7 milyar dolara ulaşan ticaretimizi 100 milyar dolara çıkarma hedefimiz var" diyen Eskinazi, "Demir-çelik, meyve sebze mamulleri, zeytin, zeytinyağı, su ürünleri, kuru meyve, ev tekstili, doğal taş ve tütün ürünleri ABD pazarında güçlü olduğumuz ürünler. Ege İhracatçı Birliklerinin ABD’ye ihracatında pandemi süreciyle beraber ocak-mayıs dönemine baktığımızda yüzde 15’lik bir azalış söz konusu. İlk 5 aylık ihracatımız 339 milyon dolar. Pandemiyi arkamızda bırakmaya başladığımız bu süreçte Türkiye ve ABD arasındaki ticari ilişkilerin ortaya çıkacak yeni fırsatlarla, yeni iş birlikleriyle daha da güçleneceğini ümit ediyoruz. Önümüzdeki süreçte ABD pazarında daha etkin olmak isteyen ihracatçılarımızın e-ticarete yoğunlaşmalarını tavsiye ediyoruz" dedi.
Dijital fuarlar öne çıkıyor
Ticaret müşavirleri de şu önerilerde bulundu:
"ABD’nin e-ticaret hacmi 2025 yılında 1.9 trilyon dolara ulaşacak. Amerikan perakende sektörü 5.7 trilyon dolarlık büyüklüğe ulaştı. Amerikan perakende sektöründe e-ticaretin payının sürekli artıyor. Amerikan perakende sektörün 2011-16 yılları arasında yüzde 3,3 büyürken, e-ticareti yüzde 13.2 büyüdü. Bugün 706 milyar dolar olan e-ticaretin büyüklüğü 2024-25 yıllarında 1.9 trilyon doları bulacak. Türk ihracatçıları, Amerikan pazarına hacimden dolayı girmekte güçlük yaşadıkları sektörlerde e-ticaret yoluyla girme olanağına kavuşacaklar. Pandemi sonrasında Amerika’da insanların market alışverişi, evde eğlence, ev aletleri, yemek siparişi, tüketici elektroniği, evcil hayvan hizmetleri harcamalarını artıracakları öngörülüyor. ABD pazarında başarılı olmak için firmalarımızın bir iş planıyla hareket etmeleri gerekiyor. Amerikan pazarında; tanıtım, fuarlara katılım, markalaşma, ikili iş görüşmeleri (B2B), araştırma, pazara giriş için bilgi desteği önemli. Covid-19 sürecinde Amerika’ya mal satan firmalarımız daha önce FDA sisteminde kaydı olan firmalarımız. Firmaların kaydolabildiği veri tabanları var. Ticaretin yüzde 20’si bu veri tabanları üzerinden dönüyor. Firmalarımızın bu veri tabanlarına kaydoldukları sürece mal ithal etmek isteyen firmalar bu veri tabanlarını tarıyor ve uygun firmaları bulup sipariş veriyorlar. Sosyal medyada görünür olmak, reklam vermek önemli. Dijital fuarlar öne çıkıyor. Dijital fuarlara katılmak ve dijital fuarlar yapmak gerekiyor."
ABD’de işsizlerin sayısı 41 milyona ulaştı
Ticaret müşavirleri, "Amerika’da işsizlik rakamlarının yüzde 30’a varacağı tahmin ediliyor. Amerikan ekonomisi 2020 yılının ikinci çeyreğinde 1930 krizinden sonra en büyük daralmayı yaşayacak. İşsizlik maaşı başvurusu sayısı 16 Mayıs itibariyle 38,6 milyona ulaştı. Şu anda 41 milyon seviyesinde olduğu konuşuluyor. İşsizlik perakende mağazalarında, turizm şirketlerinde, hizmet sektörlerinde ağırlıklı. Amerika’da Faz1, Faz2, Faz3 ve Faz4 adı verilen ekonomiyi krizden çıkarma paketleri açıklandı. FED, faiz indirim paketleri açıkladı. Büyük şirketlere 500 milyar dolar, KOBİ’lere 350 milyar dolar ayrıldı. Ev, gayrimenkul kredilerinde sıkıntı yaşanmaması için 200 milyar dolar Mortgage kredi programı açıklandı. Ailelerin korona testlerinin yapılması ve hastanelerde bazı testlerin yapılması için 112 milyar dolarlık bir program paylaşıldı. Faz3 adı verilen 2.2 trilyon dolarlık paket en büyük programdı. Bu programda firmaları kategorilere ayırdılar, doğrudan vatandaşlara yapılan yardımlar oldu. Ailelere de kişi başına 500 dolar, aile başına da 4 bin dolara kadar çekler evlere gönderildi. Ailelere de 250 milyar doların üzerinde destek verildi. Kongrede tekrar 350 milyar dolarlık ilave bir paketin ailelere verilmesi için görüşmeler yapıldı. Göçmenlere, sigortası olmayanlara bir paket düşünülüyor" diyerek bilgi verdi.
Amerikalılar tasarruf yapmaya başladı
Ayrıca, Covid-19 öncesinde Amerika’nın dünyanın en az tasarruf yapan ülkelerinden biri olduğu vurgulanarak, "Bir tüketim ekonomisi olan Amerika’da bu süreçte tasarruf oranları arttı. Amerika’da yüzde 3.5-4 olan tasarruf oranları yüzde 13’e geldi. Amerika’da tüketicilerde tüketim eğilimi düşmüş gözüküyor. Amerika’da kişisel harcama rakamlarında 380 milyar dolarlık bir azalma söz konusu. Tüketici harcamalarında isteklilikte azalma görüyoruz. Tahminler 2022 yılına kadar rakamların salgın öncesi seviyelere dönmeyeceği şeklinde. Bu süreçte, Amerika’nın ürün gamında ve tedarik ettiği ülkelerde değişiklikler olabilir. Bunu fırsat olarak görebiliriz. Bunun da Türkiye açısından olumlu etkileri olacak. Covid-19 sürecinde New York’ta bulunan dünyanın en büyük fuar merkezlerinden Javits Center sahra hastanesine dönüştürüldü. Amerika’nın gıda sektöründe en prestijli fuarı olan, Türkiye Milli Katılım Organizasyonu Ege İhracatçı Birlikleri tarafından gerçekleştirilen Summer Fancy Food Fuarı dahil pek çok fuar yapılamadı. Amerika’da zeytinyağı tüketimi çok arttı. Akdeniz mutfağında kullanıldığı gibi zeytinyağı kullanılıyor. 2019 yılında 1.3 milyar dolar zeytinyağı ithalatları oldu. Türkiye yüzde 4 pazar payı ile dördüncü büyük tedarikçi konumunda. 2020 yılında Covid-19 sürecinde zeytinyağı ithalatlarında yüzde 11’lik gerileme olurken, Türkiye’den ihracatta yüzde 25 düşüş oldu. Türkiye’ye göre göreceli olarak daha uygun fiyattan ürün temin ettikleri Tunus, Arjantin ve Portekiz’e yöneldiler. Mermer sektörünün ihracatı pandemi sonrasında hızlanacak. Amerikan halkı Covid-19 öncesi tüketim alışkanlıklarına 5-6 yılda anca dönebilecek. Ara bir dönem yaşanacak" denildi.
"Tüketici sizi online satış platformlarında da görmek istiyor"
Toplantıda, ticaret müşavirleri, "Türkiye’nin ABD’ye ihracatta güçlü olduğu sektörlerden olan doğal taş sektöründe, Amerika’nın 2.5 milyar dolar ithalatı var. Burada da Brezilya, İtalya, Çin, Hindistan’dan sonra Türkiye’nin payı yüzde 12 ile yaklaşık 314 milyon dolar. Bunun 220 milyon doları mermer üzerine. Türkiye’nin New York ve New Jersey’e 32 milyon dolarlık mermer ihracatı söz konusu. Şu anda ihracat durmuş olsa da ileriye dönük beklenti pozitif.
Pandemi sonrasında inşaat sektörünün açılmaya başlamasıyla birlikte bekleyen siparişlerin devam edeceği öngörülüyor. Amerika’da şehirlerde altyapılar eskimiş durumda bunların yenilenmesi sürecinde sektörler için potansiyel olacak. Chicago TTM ihracatçılara yeni fırsatlar sunacak. Chicago 679 milyar dolarlık Gayri Safi Milli Hasıla üretiyor. Orta Amerika’nın imalat sanayi, lojistik, kara taşımacılığı, depoculuk, demir yolları açısından gelişmiş bir merkezi. Ticaret Bakanlığı ve TOBB tarafından kurulması planlanan Türk Ticaret Merkezi Chicago’da ihracatçılara ofis, depo, showroom olanakları sunacak. Amerikalılar telefonla ulaşabildikleri, ABD’de ofisi olan firmaları tedarikçi olarak görmek istiyor. ABD’de bir ofisle, telefon numarasıyla temsil edilmediğiniz takdirde buraya ihracat yapmanız çok zor. Arada yaz saati uygulamasıyla birlikte 9 saatlik fark var. Arada Atlantik var. Burada alıcı kolay ulaşılabilir ve sürdürülebilir bir tedarikçi görmek istiyor. Muhatap görmek istiyor. İhracatın sürdürülebilirliği çok önemli. Bugün bin parça mal alan kişi, ’yarın 10 bin parça istersem bu konuda yeterli üretimin var mı, lojistiğin var mı?’ diyor Aynı zamanda malın fabrikaya kadar teslim edilmesini istiyor. Burada kurulacak TTM bu anlamda ihracatçılarımıza fırsatlar sunacak. Tüketici sizi online satış platformlarında da görmek istiyor" ifadelerini kullandı.