Turizm İşletmeciliği Uzmanı Prof. Dr. Derman Küçükaltan, turistlerin bu yıl daha izole alanlarda tatil yapmayı tercih edeceklerini belirterek, “Turizmin de aynı virüs gibi bir mutasyona uğrayacağını düşünüyorum. Pandemi süreci devam ettiği müddetçe sadece virüs değil turizm de şekil değiştirecek” dedi.
İzmir Kavram Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Derman Küçükaltan, korona virüs (Covid-19) pandemisi sonrası tatil tercihlerini değerlendirdi. Virüs nedeniyle pek çok kişinin tatil planlarını erteleyeceğini düşündüklerini, tatile çıkacak turistlerin de daha çok yakın destinasyonları tercih edebileceğini belirten Küçükaltan, pandemi devam ettiği sürece turizmin şekil değiştireceğini söyledi. Turistlerin daha yakın destinasyonlarda, daha izole olan kiralık villa, yayla, karavan ve pansiyon gibi seçenekleri tercih edebileceğini kaydeden Prof. Dr. Derman Küçükaltan, “Bu sene tatil tercihleri daha yakın yerlerde, iç turizm ağırlıklı ve daha izole şekilde olacak. Örneğin tekne turlarına ilginin arttığını görüyoruz. Otellere gitmek yerine villa kiralamaların daha fazla olduğunu görüyoruz. Karavan turizmine de bir ilgi var. İnsanlarda büyük bir tedirginlik var ancak tatil de yapmak istiyorlar. Önlemler alınsa da bütün dünyada tatil tercihlerinde bir değişim olacak. Bu sene çoğu kişinin tatile çıkmayacağını, çıksalar bile topluluk içine karışmadan, hareketliliğe bulaşmadan tatil yapacağını düşünüyoruz. Turizmin de aynı virüs gibi bir mutasyona uğrayacağını düşünüyorum. Pandemi süreci devam ettiği müddetçe sadece virüs değil turizm de şekil değiştirecek” diye konuştu.
"Biyolojik kriz"
Covid-19’un bir biyolojik kriz olduğunu vurgulayan Küçükaltan, şunları söyledi:
"Bu krizin turizm açısından en önemli dezavantajı, hareketliliğe engel olması ve bütün dünyaya yayılması. Diğer kriz türlerinde, örneğin terör krizinde; terör belli bir lokasyonda gerçekleşir. Bir bölgede terör olayı olduğunda turistler destinasyonunu değiştirir. Ancak Covid-19 bütün dünyaya yayıldığı, insandan insana bulaştığı ve hareketliliği etkilediği için ister istemez kişilerde tedirginliğe neden oluyor. Turizmde, hareketliliğe dayalı bir tedirginlik var. Uçuşlar olsa bile turistlerin uzak mesafeli turlara ilgi göstermeyeceğini düşünüyoruz. Yurt dışında yaşayanlar başka ülkelere gitmekten, Türkiye’de yaşayanlar yurt dışına gitmekten imtina edecek. Tatillerini daha yakın bölgelerde, kısa mesafeli destinasyonlarda geçirmeyi arzulayacaklar. Ulaştırma kuruluşlarında da tedbirler alındı. Konaklama işletmelerinde tedbirler alındı ve yüzde 50 dolulukla çalışma zorunluluğu getirildi.”
"İkinci dalga gerçekleşirse 2021 de kayıp yıl olur"
Korona virüsün her zaman hayatımızda olacağını ifade eden Prof. Dr. Küçükaltan, “Uzmanların dediğine göre aşı bulunduğunda ya da virüs olumlu anlamda mutasyona uğradığında belki grip gibi algılayacağız. Bu aşama gerçekleşinceye kadar korona riski hayatımızın önemli bir parçasını oluşturacak ve ülke ekonomilerini olumsuz etkileyecek. Umarız ikinci dalga gerçekleşmez. Gerçekleşirse 2021 yılını da kayıp bir yıl olarak görürüz. Turizm önemli bir sektör. Dinlenme de son derece temel bir ihtiyaç. Pandemi süreci bütün dünyada hareketliliği etkilediği için diğer kriz türlerine göre çok daha farklı seyrediyor. Bu global bir biyolojik kriz. İnsanların bu yaz tatil için bekleyeceğini düşünüyoruz. Tatile gidilecekse de Kültür ve Turizm Bakanlığından verilen sertifikaya sahip oteller tercih edilmeli. Bireysel ya da küçük gruplar halinde kiralık villa, karavan ve pansiyonlar tercih edilmeli. Gittikleri yerde hijyen kurallarının maksimize edildiğini görmeliler. Maske, hijyen ve sosyal mesafe kurallarına mutlaka uymalı” sözlerine yer verdi.