Daha üç beş gün önce deprem 50 bin (söylenen) canımızı toprağa gömmüşken, siyasetin çirkin, iğrenç yüzü, toprak olan canlarımızın kemiklerini bir kez daha sızlattı…
Yandaş medya imiş, muhalif medyaymış yazılı ve görsel basını KINIYORUM.
Manşet haber olarak geçilen siyasetin ne mal olduğu bir olayı gözler önüne serdi. Yani kalan sağlar bizimdir hesabı güdülerek, 50 bin can unutuldu.
Neymiş efendim 6 lı masanın bir ayağı kırılmış. 6 ayak kırılsa bile umurumda değil. İnsan hayatının ülkemizde ne kadar ucuz olduğunu gözler önüne seren, aynı camiadan utanç duyduğum tüm basını bir daha, bir daha kınıyorum.
50 bin (bilinen) canımızı toprağa verdiğimiz günlerde, siyaseti ülke için değil sadece kendi çıkarları uğruna elinin tersi ile iten bu siyasi camiayı da kınıyorum…
Bir ayağı kırılmış masa, bırakın 60 bin canı bir tek can ile mukayese edilebilir mi?
Biri cumhurbaşkanı olacakmış, diğeri Başbakan.
Hal böyle olunca, AKP genel başkanının eline koz verdiler “AKP Genel Başkanı, otomobilin penceresinden, “biz can derdindeyiz onlar para peşindeler” dedi. Siyasetçiyim diye ortaya atılanlardan her ikisi de böyle bir karşılık alacaklarını bile tahmin edemiyorlarsa ülkenin başında ne işleri var?
CUMHUR….Halk, topluluk
MİLLET….Ulus
İkisi de aynı kapıya çıkmıyor mu?
Milletin, refah, huzur ve demokratik bir ortamda yaşatılması bir iki kişinin dudaklarının ucunda olamaz. Bu unsurları düşüneceklerine ben, sen kavgası ne kadar iğrenç değil mi?
İster Cumhur kazansın, ister millet, aynı kapıya çıkıyor.
50 bin canın (bilinen) toprak olmasına neden olan depremin, malı portresini Dünya bankası önce 34.6 MİLYAR DOLAR OLARAK AÇIKLADI. ÜÇ gün sonra Türkiye masası sorumlusu “bu zarar ikiye katlanacaktır” şeklinde açıklama yaptı.
İmdi, hem bu gündeme medya tarafından oturtulan MİLLET İTTİFAKINA hem, masanın bir ayağının kırılmasını kendisine malzeme olarak kullanan ve kullanacak olan CUMHUR İTTİFAKI yetkili ve etkililerine sormak gerekmiyor mu?
“SİZ bu yaklaşık 60 milyar doların altından nasıl kalkacaksın?” Yurt dışından gelecek nakdi yardımların yüzde kaçı hibe, kaçı borç?
“SEN BU EVSİZ BARKSIZ KALANLARA EV YAPIYORSUN AMA, PARASINI UZUN VADELİ ALACAĞIM” diyorsun. Bu depremzedeler arasında sadece kadın ve bir iki çocuğu kaldıysa bu borcun altından nasıl kalkacaklar. İşyeri darmadağın olanlara kredi vereceğiz diyorsun, belini doğrulatana kadar bu insanlar nasıl borcu ödeyecek para ayırabilecekler? Tahsil hayatları darmadağın olmuş gençlere nasıl bir imkan sağlayacaksın? Binlerce kişiye barınacak yer vermek için yurtlarından attınız, bundan sonrası bu gençler nasıl huzur içinde tahsil hayatlarına devam edecekler? Yüzlerce bu sorunların altından, ne CUMHUR, NE MİLLET İTTİFAKLARI kalkamayacaklar. Bu kesin.
Devleti yönetmeye talip olan MİLLET İTTİFAKI sadece deprem bölgelerindeki uygunsuz, yetersiz icraatları eleştirirken, TÜMÜ İTİBARİYLE bu yükün altından nasıl kalkılabilinir konusunda bilgi birikimlerini açıklayamadılar…
MİLLET ittifakının masasının ayağını kıran Meral hanımefendi, attığı imzayı inkar edercesine masanın ayağını kırmışsa, sözünün eri olanlara emanet etmemiz gereken ülke yönetimini nasıl teslim ederiz?
Aylardır aynı masada sohbet ederlerken 50 bin canı toprağa verdiğimiz günlerde bu davranış kendi ipini çekmek anlamına gelir… Madem masadan kalkacaktın, parti kurulların neden dik durmadılar da son gün sana rest çektiler… Erdoğan’ın sizi “dökülen taşlar” olarak görmesi tüm partiye söylenmiş değil midir? Olası seçimde belki de baraj sendromu yaşayacaklarınızı tecrübenize istinaden ! hiç mi tahmin etmediniz? Bir CHP daha var mı? İç borç, dış borç ve depremin maliyete ekonominin bel kemiğini kırmışken AKP seçimi erteleyebilir. Bu büyük bir ihtimal… Yerel seçimlerle birlikte yapmayı tercih edebilir…
TAHTA MASA;
Gidince anladım aşkın yalanmış
Bu yalan kalbimi yaktı sevgilim
Bir tahta masada adımız kalmış
Görünce gözyaşım aktı sevgilim
Katlanırdım bil ki en derin yasa
Kolunda yabancı biri olmasa
Ayağı kırılmış o tahta masa
Senden çok vefalı çıktı sevgilim
O masa özlemle hep bizi arar
Üstünde binlerce anılar saklar
Gibi devam eden bu ÜMİT BESEN’in CD’yi evinde devamlı dinlemesi dileğimle.
*************
AKP’YE ZARAR VEREN YÖNETİM SİSTEMİ
İstifa mekanizmasının işletilmemesi AKP’ye çok zarar vermekte. Tren kazası, maden faciası, gibi büyük ölümlerle sonuçlanan felaketler sonrası istifa etmeyen ne bir bakan oldu ne bir müdür, ne bir müsteşar. Halbuki bu mekanizma Devlet yönetim mekanizmasında işletilseydi AKP büyük puan toplardı. Son Deprem faciasında da bir ne bir Bakan, ne bir belediye başkanı ve bürokratları ne, ne, ne kimsede istifa edecek yüreği göstermedi. Hal böyle olunca halk doğrudan devletin zirvesinin suçu kabullenmiş olduğu kanısına vardı. Varmakta.
Mesela
*Daha iki üç gün önce Yunanistan’da tren kazası oldu. 40 ölüm meydana geldi ULAŞTIRMA Bakan bir saat sonra istifa etti.
*Japonya’da, korona nedeniyle meydana gelen ölümlerde “gerekli tedbirleri almakta geciktim” diyerek Başbakan istifa etti
*Almanya’da, sel felaketi oldu. 230 kişi öldü. İçişleri Bakanı istifa etti
*Tayvan’da, tren kazası oldu. 50 kişi öldü. Ulaştırma bakanı istifa etti
*Bulgaristan’da, otobüs devrildi 17 kişi öldü, Ulaştırma bakanı istifa etti
*Tayvan’da elektrikler 3 saat kesildi, Ekonomi bakanı istifa etti.
*Letonya’da, alış veriş merkezinin tavanı çöktü, 54 kişi öldü. Başbakan istifa etti.
Bu liste uzayıp gidiyor. Merak ediyorum bizde istifa mekanizmasının işletilmemesi, acaba yerlerine atanacak bilgili ! yetenekli! Kariyer sahibi sıkıntısı mı var?
*
DÜŞÜNCENİNİ BİTTİĞİ YER
“ AKP’li kadın vekilin yatı Yunan adalarında demirli duruyor”
By: gazeteler
Bizden not. Bir İtalyan iş adamı gemisini İskenderun’a göndermiş, 800 depremzede barınıyor. Biri İslam, biri gavur!
……………………………………
ÇÜŞ
Dava arkadaşım falan denmekte ben bu DAVA konusunu
anlayamadım. Dava bir ideolojiyle eşleşir. Va mı?
……………………………….
BÜYÜTEÇ
Edremit’te depremzedelere çok ilgi gösterdiler. İkinci bir akım da kuraklık nedeniyle olabilir? Akçay da ARAP yarımadasında nasıl Petrol fışkırıyorsa Akçay da su fışkırıyor ya.
……………………………………………………
KULAĞINIZDA KÜPE OLSUN
Körün gözü açıldığında ilk kırdığı bastonu olur
ATASÖZÜ