Kültürpark Atlas Pavyonu, Mayıs ayında yaşamını ve sanatsal üretimini Paris’te sürdüren
Ressam Onay Akbaş’ın çalışmalarından önemli bir seçkiyi retrospektif bir sunumla sanatseverlerle
buluşturuyor.
Onay Akbaş’ın üretim aşamalarının bütün kodlarının kronolojik dökümünü ele alan sergi aynı
zamanda izleyiciyi sanatçının düşünce duraklarına bir yolculuğa da davet ediyor.
Çizgi / Bir Uçtan Bir Uca başlıklı sergi, sanatçının 1984 - 2023 yılları arasında ürettiği eserlerinin,
özenle saklanmış eskizlerini ve desenlerini bir araya getirirken “düşten tasarıya, tasarıdan desene,
desenden boyaya” ulaşan yaratım sürecindeki serüveninin kapılarını aralayarak sanat severleri sanatçının
“mutfağı”na davet ediyor.
Onay Akbaş’ın resminin temel kaynağı olan çizgi “bir uçtan öbür uca” cümlesindeki gibi gerek teknik
olarak gerekse felsefi olarak yeni olanı sunmak adına sanat tarihinin de içselleştirilmiş evrimine yöneltir
bizleri. Bu anlatım sanatçının yapıtlarında görülen figürlerin başrolde yer aldıkları, mekanların bu düzene
göre kurgulandığı, renklerin cesur zıtlıklarla buluştuğu, çizgilerin karakterize olduğu kompozisyonların
sonucudur.
Sanatçının yapıtlarının ana unsuru figürdür. Fakat bu figürler birbirlerinin içine geçmiş, eklenmiş, karşıt
olarak renk lekeleri ve çizgisel konturlardan oluşan, iki boyutlu yüzeyde beliren kuklaları anımsatırlar.
Bu figürler sanatçının gerek çizgisinde gerekse renk lekelerinde Akademik gelenekten bilinçli bir şekilde
kopmuş, tuhaf varlıklardır. Onay Akbaş’ın düzlemlerinde yaşam bulan kendi yaratıklarıdır.
Onay Akbaş, “fikir ve yaratıcılığın, bir tür paralel gerçeklik yaratma iddiası taşıyan ‘sanat’ta, ‘çizgi’nin
form yaratma eylemindeki mutlak gerekliliğinin bilinciyle, başlangıçtaki “fikir-duyum” halinden “dönüşüm
- öneri” haline geçişlerinde, eskizlerinin, eserlerinin “pusulaları” olmalarına izin verir” diyor. Var olan,
geçişken olsalar bile her türlü ‘form’un, varsayımsal, sezgisel, çoğunlukla da çizgisel sınırları (konturları)
olduğunu savlayan sanatçıya göre; çizgisel dış sınırlar (konturlar) aracılığıyla nesneler, düşünceler,
‘içeriği’de sarmalayarak, özgün oluşumlara, biçimlere, karakterlere dönüşürken kendi kimliklerini de
oluşturup inşaa ederler.
İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, Erkan Doğanay küratörlüğü ve Baran Arslan Curoğlu
koordinatörlüğünde gerçekleştirilen sergi, sanatçının ironik kompozisyonlarında yarısı sahne ışıkları
altındayken yarı alanı gölgemsi bir gizemle örtülen figürlerin izleyiciye sundukları bu yarı saydamlıkta
doğu ile batı arasında bir nefes aralığını işaret ediyorlar.
Günümüzde, bir kısmı çeşitli koleksiyonlarda yer alan bu eserlerinin bir araya getirilmiş eskizleri sayesinde
sanat severlerin ve koleksiyonerlerin de sanatçının, eserlerinin bir araya gelmesiyle bütünlükçü bir fikir
sahibi olmaları açısından da bir şans sunuyor.
1 Ağustos’a dek izlenebilecek olan sergide ellerimizin kalem tutmaya başladığı günden itibaren hayatımızın
her evresinde var olan “çizgi” ile ilgili, katılımcılarla birlikte inşa edilecek ortak alan deneyimlenerek
serginin bir parçasına dönüşecek.
Onay Akbaş Kimdir?
1 Mayıs 1964’de, Fatsa’da doğdu.
1974 - 1980 yılları arasında orta öğrenimini Kastamonu Abdurrahman Paşa Lisesi’nde başladı, ardından
Fatsa Lisesi’nde bitirdi. Yüksek öğrenimini 1980 - 1985 yılları arasında Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim
Fakültesi Resim Bölümü’nde tamamladı. 1985’te, İstanbul’un Maltepe semtinde ilk atölyesini açarak
profesyonel sanat yaşamına atıldı. Burada daha sonraları sanat çevrelerinde “Maltepeli Ressamlar” olarak
bilinen oluşumun kuruluşunda yer aldı.
1987’de, Bandırma Kuş Cenneti Festivali Resim Yarışması’nda ödüle layık görüldü. 1987-1988 yılları
arasında İzmir Maltepe Askeri Lisesi’nde bir yıl resim öğretmenliği yaptı. 1988’de, Paris’e yerleşerek
burada ilk atölyesini açtı. 1989’da, Fransız Devrimi’nin 200. Yılı kutlamaları kapsamında “Galerie Sero”
Paris’te ilk kişisel sergisini düzenledi. 1991’de, Paris’te bir gurup farklı ülkelerden sanatçı ve kuramcıyla
birlikte “Le chainon manquant” adlı oluşumun kuruluşunda yer aldı ve bu gurupla birlikte birçok sanat fuarı
olmak üzere çok sayıda karma manifestoya katıldı. Gurup üyelerinden Arjantinli ressam Aznar’in ölümüyle
faaliyetlerine son verdi. 1992’de, Fransa’da “Beaujolais” sanat ödülleri resim dalında birincilik ödülüne
layık görüldü. 1995-2005 yılları arasında Paris’te halen devam eden Mac 2000 adlı sanat fuarının 11 yıl boyunca
danışmanlarından ve katılımcı sanatçılarından oldu. 2003-2006 yılları arasında Paris’te “Espace d’art
Contemporain l’autre” adlı kendi sanat galerisini açtı. 2007’de, Fransa’nın görsel sanatlar dalında en prestijli
sanat ödülü “Marin”de juri üyeliğinde bulundu.
2010’da, Fransa’da “Türkiye Yılı” kutlamaları resmi programı çerçevesinde başta “Lyon Bienali - Galerie
Regard sud” ve ardından “Galeri crous des Beaux-Arts Paris” iki kişisel sergi gerçekleştirdi. 1988’den bugüne,
başta Art Miami, Art Zurich, Art Geneve, Mac 2000 Paris, S’tart- Strasbourg, Manif-Seoul, Art Taipei-
Taiwan olmak üzere dünyanın birçok sanat fuarında sergilere katıldı.
Bugüne kadar birçok ülkede 50’nin üzerinde kişisel sergiler düzenleyip çok sayıda karma sergilerde
eserleri sergilendi. Dünyanın birçok özel ve tüzel koleksiyon ve müzelerinde eserleri bulunmaktadır. Birçok
dilde basılmış sergi kataloglarının yanı sıra İngilizce, Fransızca, Çince ve Türkçe olmak üzere çeşitli sanat
tarihçiler ve eleştirmenlerce sanatı hakkında hazırlanmış 4 adet kapsamlı kitabı ile birçok ülkede televizyon,
radyo programları, dergi ve gazetelerde yayımlanmış çok sayıda röportaj, makale, eleştiri ve analiz yazıları
bulunmaktadır. Sanatçı, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Sedat Semavi Ödülleri, 2014 Görsel Sanatlar Ödülü
sahibidir.