Emeklileri iki parsele bölüp, birine imar ruhsatı ver, ötekisine senin toprağın sulak, buraya kulübe bile
yapamazsın de. Aslında ikisi de aynı toprak… Ama inşaat müsaadesi alamayan kimi kime şikayet edecek değil
mi ya! Aynı parseli ikiye bölen ve birine möhörü basanı kime şikayet etsin ki? Çalışan çalışmayan diye.
Bölünmüşlüğü hangi marka zamkla birbirine yapıştıracak ki… Parsel aynı parsel, aynı toprak yani. Neyse
Temel, uzun bir iş arayışından sonra bir partinin il merkezinde işe girmiş. Ay başı gelince bakmış ki verilen
maaş, anlaştığı maaştan fazla mutlu olmuş sesini çıkarmamış. İkinci ay gelince maaşını alıp saymış bakmış ki
eksik. Temel çok bozulmuş. Muhasebeye gidip
- Uyy uşağum penim maaş eksiktur
Muhasebeci
-Haklısın ama ilk maaşını fazla vermişiz hiç sesin çıkmamış
Temel
- Pen ilk hataları daima affederim…
Kıssadan hisse
************
DİN ULEMASI ENFLASYONU
Son beş yılda, bazı salya sümüklü din uleması hastası olanların sayısı arttı. Kendisi gibi geri zekalıları etrafına
toplayıp, kendini peygamber gibi sunanları fazlalaştı. Kimseden tık çıkmıyor. Buna bir de siyasiler katılmayla
başladı “fiyat artışlarını Allah yapıyor” DİYEBİLECEK KADAR DİNDEN UZAKLAŞTILAR.
Hastanede bir akıl hastası “ben peygamberim“ diye nutuk çekerken, diğer bir akıl hastası “inanmayın bu herife
o yalancıdır” diye itiraz eder.
Adamın gayet mantıklı konuştuğunu gören doktorlar, “bu akıl hastası iyileşti galiba” diyerek ona yaklaşıp
sorarlar
-Neden onun için sahte peygamber diyorsun?
Akıl hastası gayet sakin
- Ben yeryüzüne öyle bir peygamber göndermedim der.
Hissenin kısası…
**************
ARAPÇA VE KURAN
Hoca camide vaaz veriyormuş. Konuşmasını Arapça yapmış. Arapça dualar okumuş. Kur’an’dan Arapça
ayetler nakletmiş. Cemaat hayranlıkla onu dinlemiş.
Vaaz bitip cemaat dağılırken hoca kapıda durup bir kutu uzatarak cemaatten camiye yardım istemiş “ALLAH
YARDIM EDENLERİ SEVER”. Yardım edin sevap işleyin diyormuş. Hocanın yardım çağrısını Türkçe yaptığını
gören biri
- Yahu hocam içeride Arapça dua ettiniz. Arapça Kur’an okudunuz, şimdi ise Türkçe yardım istiyorsunuz
neden bunu da Arapça yapmıyorsunuz?
- O zaman kimse anlamaz ki
Kıssadan hissenin daniskası yani.
*
HAYAT PAHALILIĞI
Aldı başını gidiyor. Serbest ekonomiden Allah razı olsun diyenlerin sayısı her gün artıyor. Ne soran var, ne falan
felan. Mobileti bırakıp Merso’ya binenlerin sayısı her gün artıyor. Devletin ettiğinin bir fazlasını ticari ahlak
yapıyor.
Bakkal hacı baba yardımcısı çocuğa sormuş
- Evladım pirince taş koydun mu?
- Evet ustam koydum
- Ya süte su?
- Kattım ustam
- Ee o zaman gidebiliriz. Hadi evladım acele et akşam namazını kaçırmayalım!
***************
SEN DE Mİ BRÜTÜS?
CHP’de, Kemal bey karşısına rakip çıkmayacaktı diye bir hevesle kurultaya gideceğini düşünürken, yanında
senelerce birlikte çalıştığı ÖZGÜR ÖZEL, “ADAYIM” dedi ve güçlü bir şekilde mücadeleye başladı. Şiddetli
ELEŞTİRİLER BAŞLADI. Tarafta topladı bir takım vekiller ve siyasiler çember oluşturmaya başladılar. Kemal bey
iyiden iyiye köşeye sıkıştı. “Kaybedersem siyaseti bırakırım” demeye bile dile varır oldu.
Roma diktatörü, ünlü JÜL SEZAR’ın manevi oğlu, BRÜTÜS tarafından bıçaklandı. Sezar kendine bıçak saplayanlar
arasında MANEVİ oğlunun olduğunu görünce “SEN DE Mİ BRÜTÜS?” der.
Aradan uzun bir zaman geçer, yakınları Brütüs’e
-Bu nasıl iştir, SEZAR SENİ ÖKSÜZKEN ALDI, BÜYÜTTÜ, SENİ EVLAT DİYE BAĞRINA BASTI. SENİ SENATÖR BİLE
YAPTI. Neden bu acımasızlığı yaptın?
Brütüs, acı bir tebessümle
-Yanılıyorsunuz beyler, söylediklerinizin hiç biri doğru değil. BEN Sezar’ı seviyordum ama ROMA’yı daha çok
seviyordum
AL SANA KISSANIN KRALI…
*************
TEMEL VE ŞEMSİYESİ
Temel, milletvekilliğine adaylığını koymuş ama bağımsız olarak. Trabzon’u köy köy, mahalle mahalle dolaşmaya
başlamış. Bir kasabaya geldiğinde çok şiddetli bir yağmura yakalanmış. Yanında getirdiği şemsiyesini açmış,
yanındaki arkadaşı Temel’in şemsiyesi açık olmasına rağmen sırılsıklam olduğunu görmüş. Merak edip sormuş
- Ula Temel şemsiyen delik
- Pileyrum pen tel.dum
- Uyy niyedur çi?
- Yağmurun durup durmadiğuni nereden anlayacağum çi
*************
DÜŞÜNCENİN BİTİTĞİ YER
“Soykırımın büyükbabası KOVBOYLARDIR”
By. O.U.T
Bizden not: Kızılderililere ve ZENCİLERE YAPTIĞI MEZALİMLER, TOPLU ÖLDÜRMELER hala SICAKLIĞINI
YAŞAMAKTA. HUYLU HUYUNDAN VAZ GEÇMEZ.
………………………………………
ÇÜŞ
Yeni yeni vergiler, cebimizi didikler.
…………………….
BÜYÜTEÇ
Akçay Pazar yerini de satın, olsun bitsin.
……………………………..
KULAĞGINIZDA KÜPE OLSUN
İpi pazara çıktı.
Atasözü
…………………………………………
MEMLEKETİN AHVALİ
Kör topala sormuş
-“yahu iki ayağın kesik nasıl yürüyorsun?”
-Gördüğün gibi demiş.
Ahval ve memleket…