Bedensel engelli Okan Aracagök ve Milli Triatlet Mert Onaran, birbirlerine bağladıkları ip yardımıyla maraton koşularına katılıyor. En son Runatolia Antalya Maratonu’nda 42 kilometrelik mesafeyi koşan ikili, birbirlerine iple değil gönülden bağlı olduklarını söyledi.

41 yaşındaki Okan Aracagök, 1995 yılında Fethiye’de tekneden suya balıklama atlarken boynunu kırdı. Kaza nedeniyle omurilik felci geçiren Aracagök’e, 5 dakika sandalyede oturmasının bile mümkün olmayacağı söylendi ancak o yılmadı. Fizik tedavilerinin ardından büyük bir yol kat ederek tekerlekli sandalye kullanmaya başlayan Aracagök, kazadan birkaç yıl sonra basketbol ile tanıştı ve 6 yıl boyunca basketbol oynadı. Ardından bireysel sporlara yönelen Okan Aracagök’ün başarı hikayesi ise Milli Triatlet Mert Onaran ile tanışması ile başladı. Birlikte antrenman yapan ve çok sayıda koşuya birlikte katılan ikili, daha rahat koşabilmek için aralarına ip bağlamaya karar verdi. Buna göre Mert Onaran kendi vücuduna bir ağırlık kemeri bağlıyor, kemere bağladığı ipi de Okan Aracagök’ün tekerlekli sandalyesine sabitliyor. Böylece iki koşucu, aralarındaki ip yardımıyla birlikte koşuyor. En son 15. Uluslararası Runatolia Antalya Maratonu’nda 42 kilometre koşan ikili, mesafeyi 3 saat 10 dakikada koşarak maratonda 6. oldu.

“Bizi bağlayan unsur hiçbir zaman ip olmadı”

Hikayesini anlatan Okan Aracagök, “1995 yılında Fethiye’de tekneden suya balıklama atlarken bir kaza geçirdim. Boynumu kırdım, omurilik felçlisiyim. Kazadan birkaç yıl sonra sporla tanıştım, 6 sene basketbol oynadım. Ardından bireysel sporlara yönelmek istedim. 2015 yılının sonunda Mert Hoca ile tanıştım. Karşıyaka One Team Koşu Grubu ile birlikte bir yarışlara hazırlandık. O günden beri elimden geldiğince Mert Hoca ile koşu antrenmanlarına katıldım ve hikayemiz bu şekilde başladı. Yerel birkaç yarışın ardından Wings for Life World Run’da uzun mesafelerde birlikte koştuk. Birkaç yarı maraton bitirdik. Aklımızda hep 42 kilometre koşmak vardı ama nasıl yaparız diye düşünüyorduk. Mert Hoca, 42 kilometre koşmayı teklif etti ve kabul ettim. 42 kilometreyi de iple birlikte koştuk. Aramızdaki ip aslında sadece bir materyal. Biz birbirimize gönülden bağlıyız. Bizi bağlayan unsur hiçbir zaman ip olmadı. İple koşmaya başladığımız ilk zamanlarda zorlandığımız anlar oldu. Bazen Mert Hoca’ya ayak uyduramıyordum ama devamlı antrenman süreci sonrası adapte olduk. Runatolia Antalya Maratonu’nda 42 kilometreyi 3,5 saatte koşmayı planlamıştık ancak 3 saat 10 dakikada bitirdik. Bundan sonraki hedefimiz 3 saatin altında koşmak” dedi.

“70 yaşında da birlikte koşmak istiyoruz”

Milli Triatlet Mert Onaran ise, “Okan’ın benimle koşarken yön değiştirmesi gerekiyor. Bunu da aramızdaki ip vasıtasıyla yapıyor. İp fikri benim hayal gücümle oluştu. Okan’ın sandalyesi aşağıdaydı, boyum gereği çok fazla eğilmek durumunda kalıyordum. Koşularda bel ağrısı çekiyordum. Bir ağırlık kemeri aldım ve kemerin ucuna ip bağlayarak Okan’ın sandalyesine sabitledik. İple koşmaya zamanla daha çok alıştık. Birlikte 42 kilometre koşarak bir koşucunun bile zorlandığı mesafede beraber yarıştık. Okan 5 dakika bile oturmasının mümkün olmadığı bir durumdan bu duruma gelmiş çok hırslı bir birey. Hayata sımsıkı tutunan, hedefleri olan, azimli bir birey. Okan’la beraber ömür boyu koşmayı hedefliyoruz. Koşmak, bizim çok zevk aldığımız bir aktivite ve beraber koşarken çok keyif alıyoruz. 70 yaşına geldiğimizde, belki 42 kilometre koşamasak da 5 kilometre bile olsa koşarak antrenmanlarımıza devam etmek istiyoruz. Dünyanın en önemli maratonlarından 5 majör maraton var. 5 madalyayı alan sporculara özel bir madalya veriliyor. Bu madalyaya sahip olma hedefimiz var” diye konuştu.