Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz’da gerçekleştirmeye çalıştığı hain darbe girişiminin ardından, yazdığı 15 Temmuz Marşı ile dikkatleri üzerinde toplayan Şair, Halk Ozanı Abdurrahman Delen, Ayasofya ve mülteciler ile ilgili olarak yazdığı şiirlerle sosyal medyada büyük ilgi çekti.
Son günlerde yaşanan Ayasofya tartışması ve Kuzey Ege’de yaşanan mülteci dramına dikkatleri çekmek isteyen ve gazetecilerin sorularını cevaplayan Halk Ozanı Abdurrahman Delen, yazdığı ve sosyal medyada paylaştığı şiirleri ile dikkatleri çekiyor.
Ayasofya tartışmaları ile ilgili olarak halk ozanı kimliği ile bir dize yazan Abdurrahman Delen, “Bizim siyasiler çok güzel başlıklar atıyor o konuda çok mutluyuz. Kendi ülkemdeki Ayasofya ya da herhangi bir yer başkasını ilgilendirir mi ilgilendirmez. Burası benim ülkem. Buradaki toprağımdaki, toprağımızdaki bir camimizi biz açamayız mı? Neden bu kadar insanlar tepki gösteriyor onu da anlamış değilim. Ayasofya ile ilgili evet dizelerim var. Kaleme aldığım sözler var. Özellikle bunda biraz Yunanistan’a dokunacağım. Çünkü en çok tepkiyi onlar gösteriyor. Kendi ülkemdeki camiyi bıraksınlar da; ben bir siyasetçi değilim ama bir halk insanı olarak tepkimi göstermek zorundayım. Kimse bizim camilerimize, kimse bizim ibadethanelerimize dokunamaz. Onu söylemek istiyorum. Ayasofya ile ilgili şöyle bir dize kaleme aldım.
’Kim veriyor sana gazı, söyle bana Yunanistan
Dedelerin tanır bizi, gömdük göllere Yunanistan
Akıllı ol haddini aşma, Ayasofya’ya hele hiç bulaşma
Ayağımıza da hiç bulaşma, olma bela Yunanistan
Kes sesini fazla ötme, bizi kimselere benzetme
Kendini bize ezdirtme, çıkma yollara Yunanistan’" dedi.
15 Temmuz Marşı’nı yazması ile gündeme gelen ve tanınan Halk Ozanı Abdurrahman Delen Ege’de yaşanan düzensiz göçmen dramına da kayıtsız kalamadığını ifade ederek “Son dönemde yaşanan göçmenler ile ilgili bir takım sıkıntılar yaşıyoruz. Bunları birçoğumuz biliyor. Ama bu son bir ay içerisinde 2 bine yakın göçmenin kurtarıldığını; bunların içinde çocukların olduğunu; özellikle bizim Sahil Güvenlik’imizin bu konuda müdahale ettiğini ve kurtardığını hepimiz biliyoruz. Biz kendilerine teşekkür ediyoruz. Ama maalesef Avrupa ülkelerinin bu konuda çok duyarsız olduğunu bu çocukların bir kısmının denizde boğulduğunu, yollarda öldüğünü bilmekteyiz. İnşallah bu işlere çözüm bulunur. Neticede körfezde bu tür olayların yaşanması bizim ülkemiz açısında sıkıntılı durumlar. Biz kapılarımızı açıyoruz ama Avrupa ülkelerinin bu konuda çok zayıf kaldığını hepimiz şahit olduk ve gördük. Ben de bir halk ozanı olarak bir şair olarak duyarsız kalamazdım. Göçmenler ile ilgili de yazdığım, kaleme aldığım bir şiirim var. Bunu dile getirmek istedim.
’Derman yoktur dizlerde, mülteci çocukları
Boğulur denizlerde, mülteci çocukları
Doğduğun yerden uzak, üstünde yırtık kazak
Yollar doludur tuzak, mülteci çocukları
Füzeler ile vurulur, yürümekten yorulur
Avrupa’dan kovulur, mülteci çocukları’
Bunları kaleme aldım. Özellikle denizde boğulan çocuklar, yolda ölen çocuklar, içimiz sızlıyor. Bunların olmaması lazım. Bizim de evlatlarımız var. Bizim de çocuklarımız var. Evet biz ülke olarak sahip çıkıyoruz ama buna bütün dünyanın duyarlı olması gerekiyor. Bu şiirimi de tüm mülteci çocuklarına, tüm mültecilere armağan etmek istiyorum" diye konuştu.