Kış mevsiminin vazgeçilmez içeceği olan ve bağışıklığı güçlendiren bozanın satışları korona virüs pandemisinde patladı. Siparişlere yetişmeye çalışan Bursalı bozacılar probiyotik özelliği olan ürünlerini yurt dışına da ihraç ediyor.
Enerji veren, hazmı kolaylaştıran, emziren kadınlarda süt yapıcı özelliği olan, vitamin kaynağı bol olduğundan sporculara tavsiye edilen, zihni geliştiren, öksürüğü yok eden boza, korona virüs salgınıyla birlikte en fazla rağbet gören ürün oldu.
1950 yılından beri Bursa’da üretim yapan Ömür Boza, darı, mısır ve çavdardan ürettiği ürünleriyle Türkiye’nin dört bir yanındaki vatandaşın damağına hitap ediyor. Glütensiz üretimiyle çölyak hastalarının ilk tercihi olan bozanın içerisindeki yararlı mikro organizmaların faydaları ise saymakla bitmiyor. Ayrıca, bozanın 4 çeşit meyvelisini üreten firma, yurt dışına da eşsiz lezzeti ihraç ediyor.
Dünyayı kasıp kavuran korona virüs salgınında vatandaşların korunmak için her uyarıyı, her öneriyi araştırdığını bunun sonucunda da boza satışlarının arttığını belirten Ömür Boza Genel Müdürü Atakan Kuşku, “Bursa’da üretim yapan 70 yıllık boza firmasıyız. Biz ürünlerimizi darı ve mısırın birleşmesiyle üretmekteyiz. Ancak bu çavdar olarak da bazen yöresel olarak da farklılık göstermektedir. Bizim darı ve mısır olarak üretmemizin sebebi, müşteri talepleri doğrultusunda çölyak hastaları için glütensiz boza üretmekteyiz. Şu anda bütün ürünlerimizi glütensiz olarak müşterilerimize sunmaktayız. Ürünlerimizin içerisinde yararlı mikro organizmalar sayesinde fermantasyon teknolojisini kullanarak doğal probiyotik halde müşterilerimize ulaştırıyoruz. Son zamanlarda korona virüs salgınından dolayı insanların doğal ürünlere çok fazla rağbet göstermesi bizim de satışlarımıza yansıdı. Bizlerde üretim tesisimizi ona göre kapasite arttırmaya gittik. Artan müşteri taleplerine yetişmeye çalışıyoruz” dedi.
Boza için yapılan araştırmalardan da bahseden Kuşku, “Görülüyor ki, probiyotik bakımından faydayı bir üründür. Probiyotik bir ürün olduğu için sindirim ve bağışıklık sistemine iyi geldiğini biliyoruz. Öksürük tedavisinde sıkça kullanılmaktadır. Emziren annelerden süt arttırmak ve enerji depolamak için kullanıldığını biliyoruz. Hatta, Osmanlı zamanında savaşlarda cephelerde çatışan kişilerin arkasından bozacıların olduğu söylenmektedir. Üniversiteler aracılığı ile yapmış olduğumuz bir araştırmaya göre, bozanın içerisinde potasyum, magnezyum, kalsiyum, fosfor, demir, bakır ve çinko olduğu kanıtlanmış oldu. Hatta bir çinko deposu olarak da adlandırılmaktadır” şeklinde konuştu.
İnsanların korona virüsünden korunabilmesi için bağışıklık sistemini güçlü tutmaları konusunda sağlık çalışanları sık sık çağrıda bulunduğunu hatırlatan Kuşku, “Tabi ki bizim ürettiğimiz boza, bir ilaç değil. Ancak sindirim ve bağışıklık sistemini güçlendirmek için, içerisindeki faydalı mineralleri almaları için en doğal yol boza tüketimidir. Ayrıca ezberleri bozarak bozanın 4 çeşit meyvelisini ürettik. Kışın vazgeçilmez içeceklerinden olan boza artık yazın da içilebilecek. Bozaya vatandaşların 12 ay boyunca ulaşabilmesi için her geçen gün yeni ürün arayışlarımız devam ediyoruz. Yılda 5 bin tonun üzerinde boza satışı gerçekleştiriyoruz” diye konuştu. Güncelleme Tarihi: 23 Kasım 2020, 12:38