Gemlik’te ceza evinden izinli olarak çıkan Mehmet Hanifi A.’nın öldürdüğü eşi Çiğdem Alparslan’ın ailesi Gemlik Adliyesi önünde açıklama yaptı. Açıklamanın ardından kısa süreli oturma eylemi yapan aile ve yakınları, ardından sessizce dağıldı.

Gemlik Adliye Sarayı önündeki eyleme CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, CHP İlçe Başkanı Cemil Acar, CHP Belediye Başkan Adayı Mehmet Uğur Sertaslan, STK ve Dernek Temsilcileri ile acılı aile ve yakınları katıldı.

"Anneyi çocuklarının gözü önünde öldürdü"

Merhum Çiğdem Alparslan’ın kuzeni Aynur Özlü tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi; ’’Cumartesi günü Cezaevinde cinayet suçundan yatmakta olan Mehmet Hanifi A., Cezaevinde beş yılını doldurduğu için verilen iznini kullanmak üzere geldiği Gemlik’teki evinde eşi Çiğdem Alparslan’ı çocuklarının gözleri önünde vahşice katletmiştir.

Geçmişte eşine şiddet uyguladığı ve ölümle tehdit ettiği için evden uzaklaştırma kararı bulunan bu cani, Cezaevinden Muğla’da geçirmek üzere aldığı iznini Gemlik’e gelerek evde geçirmek istemiş, uzaklaştırma kararı olduğu için ailesiyle eve girmemesi konusunda tartışma yaşamış ve bu kavga neticesinde ailesini öldürmekle tehdit etmiş, devamında hepimizce malum olay cereyan etmiştir.

Yani göz göre göre ailenin, emniyetin ve toplumun duyarsızlığı bir kadını, bir anneyi daha sevdiklerinden, çocuklarından ve yaşamdan koparmıştır. Bu ihmallerin yaşandığı bu menfur cinayetin sorumlularının yargılanması ve en ağır cezaya çarptırılmasını istiyoruz.

Yine biz kadınlar, ülkemizde her gün artmakta olan kadına ve çocuğa yönelik taciz, tecavüz ve katliamların son bulmasını, bu tip suçlarda iyi hal indirimi uygulanmasının kaldırılmasını ve caydırıcı cezalar verilmesini talep ediyoruz.

Yeni Çiğdem’lerin ölmemesi için de biz ailesi olarak kadın dayanışmasını yan yana gelerek büyütüp, bu tip davaların tarafı olmaya ve katillerin en ağır cezaya çarptırılması için mücadele etmeye, takip etmeye devam edeceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz.’’

"Benim de mi ölmem gerekiyor"

Açıklama sonrasında eşinden şiddet gördüğünü ifade eden Nurgüzel Güler, ’’Boşandığı eşimin tehdidinden dolayı Savcıya, hakime karakola her gün şikayetçi oluyorum. Daha bu sabah şikayetçi oldum. Darp yok diye geri gönderildim. Çiğdem gibi benim de mi ölmem gerekiyor’’ diyerek tepkisini gösterdi.

Kalabalık grup daha sonra sessizce adliye önünden ayrıldılar.