Fizyoterapist ve edebiyat öğretmeni Aysun Kara, yazdığı hikayelerle mülteci dramlarını gözler önüne seriyor
‘Sessizce Şarkı Söylüyorduk’, ‘Kıymık’ ve ‘Panovaros’ adlı kitaplarıyla ünlenen Aysun Kara, gerek yazım dili, gerekse de akıcı Türkçe’siyle her geçen gün hayranlarını arttırıyor. Aslen fizyoterapist olan ve Ankara’da yaşayan Ayvalıklı yazar Aysun Kara, muhabirimize yaptığı açıklamada, “Uzun süredir edebiyatla iç içeyim. Öykü yazıyorum. Bu yazdığım hikayeler aslında Ayvalık-Ankara hattında gidip geliyor diyebilirim. Son kitabım ‘Sessizce Şarkı Söylüyorduk’ geçen ocak ayında yayınlandı” dedi.
‘Panovaroş’ isimli kitabının ilk hikayesi olduğunu anlatan Kara, “Bu kitabı yeni yazmaya başlamıştım. Bir öykü dosyası haline getirmiştim. O sırada da Orhan Kemal Öykü Yarışması vardı. Oraya gönderdim. Bu çalışmam 2010 yılında Orhan Kemal Öykü Ödülü’nü kazandı. Bu ödül benim için edebiyat dünyasına girebilmenin ilk adımı oldu. Bundan 2 yıl sonrada ‘Kıymık’ adını taşıyan kitabım, geçtiğimiz aylarda da 3. kitabım ‘Sessizce Şarkı Söylüyorduk’ yayınlandı” ifadelerini kullandı.
Mülteci dramlarına da yer veriyor
Üçüncü kuşak mübadil bir ailenin çocuğu olduğunu kaydeden Aysun Kara, “Babaannemin anlattığı, vatanını terk etme, göç, doğduğu topraklardan başka bir yerde yaşamak zorunda kalmaya ait hikayelerle büyüdüm. Günümüzde yaşanılan mültecilerin dramları da tersine bir göç hikayesiydi benim için. Ben bu iki göçü biribirine çok bağdaşık buluyorum. O hikayeleri, aynı acıları hassasiyetle irdeleyerek yer veriyorum öykülerimde. Çünkü bana göre mülteciler çok büyük bir insanlık dramı. Bütün insanların yüreklerini sızlatıyor. Bu yüzden benim öykülerime de bir şekilde girdiler” dedi.