Türkiye’de toplumcu gerçekçi şairler arasında gösterilen Şükrü Erbaş, Nilüfer Belediyesi’nin düzenlediği “Şairin Şiir Evreni Söyleşileri”ne konuk oldu.
Şükrü Erbaş, Nilüfer Belediyesi’nin her ay düzenlediği şairin şiir evreni söyleşilerinin konuğu oldu. Nâzım Hikmet Kültürevi’nde okurlarıyla buluşan Erbaş, Selahattin Yolgiden’in yönettiği, Türkiye’de hâkim olan edebiyat atmosferi, hitap ettiği okur kitlesi, yazın hayatı ve şiir- sosyal medya ilişkisi gibi konularda merak edilen soruları cevapladı. Şiir anlayışı ve eserinin şekillenme aşaması hakkında bilgi veren Erbaş “Dönemin karakterinin de etkisi ile çok erken yaşta, benim acılarım toplumun acısı, ayrılığı, toplumun yaşadığı şiddet, baskı, yoksulluk oldu ve dolayısıyla bütün bunlar benim şiirimi toplumun şiiri yaptı. Böyle olunca da var oluşunuzu başka hayatların kaidesi üzerine oturtmaya başlıyorsunuz” diye konuştu.
Şair ve yazarlara sıkça sorulan “yazmasaydınız ne yapardınız” sorusunu ise “Ya kamyon şoförü ya da mafya babası olurdum” diyerek esprili bir şekilde cevap veren Şükrü Erbaş, yazmama hâlinin imkânsızlığını “Yazmamak, ister istemez kalbimin ve aklımın yükünü kaldıramayacağım bir yere doğru götürüyor beni. Şiirden başka elimden hiç bir şey gelmiyor, sadece yazarak insan olduğumu hissediyorum. Yazmadığım zaman dünyanın bütün acılarından, pisliğinden, zulmünden ben sorumluyum diye inanılmaz bir sorumluluk duygusuyla acı çekmeye başlıyorum” sözleri ile ifade etti.
Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Zafer Yıldız, keyifli söyleşi için şairi kutlayarak, Erbaş’a başarılar diledi.