Zeytin Dalı Harekâtı’nı değerlendiren emekli Pilot Yüzbaşı ve eski İnegöl Belediye Başkanı Cemal Arık, “Artık hedefler teknolojinin gelişmesiyle 12’den vuruluyor. Milli silahlarımızla bu iş yürütülür. Esas vurucu darbeyi zaten hava kuvvetleri yapıyor” dedi.
Türk hava kuvvetlerinin dünya üzerinde rakibinin olmadığını söyleyen Cemal Arık, “Biliyorsunuz, dünyanın en güçlü ülkelerinin birinci sırasında hava kuvvetleri vardır. Yani teknoloji, günün gelişen silah sistemleri bunu böyle gerektiriyor. Hava kuvvetlerinde 72 uçakla yaptığınız işi kara kuvvetlerinde 7 bin 200 tankla yapamazsınız. Ama sıralama yaparsan, tankın görevi başkadır, uçağın göreve başkadır. Türk hava kuvvetlerinin dünya üzerinde pilot olarak rakibi yok. 15 Temmuz darbe girişiminde görevden alınan, sayısını bilmediğimiz pilot olmasına rağmen, bugün hava kuvvetleri vurucu gücünden en ufak bir zafiyet vermemektedir” diye konuştu.
Türkiye’nin hava teknoloji sistemlerinin ülkenin kontrolünde olup olmadığının sorulması üzerine Cemal Arık, “Kontrol her zaman bizdeydi. Bize Kıbrıs Barış Harekatı ders olmuştur. O zaman bize silah satan ülkeler, en ufak bir şeyde ambargo koyarlardı. 1990’lı yıllarda artık PKK’nın ülkemize zarar vermeye başlamasıyla gerekli tedbirler alınmaya başlandı. O yıllarda bir kıpırdama başladı. Lazer güdümlü füzeler üretilmeye başlandı. Özal, Demirel ve Çiller, Mesut Yılmaz, Erbakan döneminde gelişme başlamıştı. PKK’nın vahşetiyle, uyanmamız gerektiği yönünde kanaate varmışlardı. Dönemin Başbakanı Tansu Çiller’in Diyarbakır toplantısında PKK’nın temizlenmesi noktasında talimat verdiğini, ardından görevden alındığını biliyorum. Yerli harekat Aselsan’la başladı. Kıbrıs Barış Harekatı’ndan 20 yıl geçince hava kuvvetlerinin ehemmiyeti başladı. Bizim pilotlarla kimse boy ölçüşemiyor. Türk Hava Yolları’nın dünyada ilk sıralarda yer almasının sebebi de pilotlarımızdır” diye konuştu.
“Dağı taşı dövüyorlar” şeklindeki spekülatif söylemlere de cevap veren Cemal Arık, “Teröristler geliyor, 15 kişi saldırıyor ve kaçıyor. O sırada havalanan uçaklarda bombalanıyor, birkaç terörist etkisiz hale getiriliyor düşüncesinde olanlar vardı. Gerçek öyle değil. Teröristler 15 kişiyle saldırıyorsa, kaçarlarken 15 ayrı noktaya ayrılıyorlar, dolayısıyla böyle oluyordu. Artık öyle değil. 15 terörist varsa, 15 uçak havalanıyor ve teker teker imha ediliyorlar. Teröristler yüzde 90 zayiat vermeye başladılar. 10 bin tane terörist var diyorlar. Kandilin bulunduğu coğrafya çok farklı. Atılan bomba vadinin dibine düşüyor. Artık teknolojimiz var. İnsansız hava araçlarımız var. Hedeflerin yeri de belli. Ordumuza Allah zeval vermesin. Türk milletimizin yüzde 99’u birlik beraberlik içerisinde. Onun için ordunun genleriyle fazla oynamamak lazım. Bu ülkede can ve mal güvenliği lazım. İnsanımızı silahla korumamız lazım. Can ve mal güvenliğimizin sağlanması için Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gücünün daha da artırılması lazım. Afrin’de hava kuvvetleri aslında her şeyi bitiriyor. Hava kuvvetleri olmazsa, 10 bin PKK’lı için 10 bin tankla girseniz başarılı olamazsınız. Hava kuvvetlerimiz gerekeni yapmıştır. Benim korkum; Amerika 10 bin PKK’lıyı saklarsa, buralar temizlendi, geri çekilin derse olmaz. Cumhurbaşkanımızın dediği gibi, oralar temizlenmeden geri çekilmemek gerekiyor. Oraların güvenli bölge olduğunu görelim, ondan sonra geri çekilelim. Benim sevindiğim tarafı bu operasyonlar hava kuvvetlerinin değerinin anlaşılmasına da vesile oluyor. Gelenek yıkılmıştır. En büyük yatırımın hava kuvvetlerine yapılması şart. Artık hedefler teknolojinin gelişmesiyle 12’den vuruluyor. Milli silahlarımızla bu iş yürütülür. Esas vurucu darbeyi zaten hava kuvvetleri yapıyor” ifadelerini kullandı.
