Devlet Sanatçısı Heykeltıraş Prof.Dr.Tankut ÖKTEM 1940- 5 Aralık 2007

Tankut öktem hoca,dünyada ve türkiyede’ki en iyi atatürk heykelleri yapan yontucudur….benim gönlüm   öyle istiyordu ki türkiye’nin dört bir yanında ki o  çirkin,korkunç,orantısız atatürk heykelleri çıksın yerine tankut hocamın atatürk heykelleri gelsin……prof.dr.türkan saylan 2008-istanbul-ortaköy  eser  açılış konuşması

Benim için önemli olan yaşamın kahramanlarıydı….yaşama sevğiyle başarmış,onuru ile kazanmış,her kesin heykeli yapılabilir… prof.dr.tankut öktem

Yaptığı Cumhuriyet tarihi kahramanları, Anadolu İnsanları, Kuvai Milliye ve özellikle Çanakkale Anıtları, Halk ile bütünleşmiş ATATÜRK dev heykel kompozisyonlarıyla tanınan Prof.Dr.Tankut ÖKTEM  700 canlı model figür ile gerçekleşen  Ankara Kara Harp Okulu girişinde “Harbiyeli Şehitler Anıtı” nedeniyle ,dünyaca ünlü haber dergisi TİME.de kapak olmuştu.ve gururla şöyle derdi Ben yine Atatürk’ün ikinci kez kapak olmasına neden olduğum için mutluyum.2007 yılı 5,Aralık sabahı 03.00 yağmurlu bir havada Trafik canavarı büyük bir Heykel sanatçısını ,Harem-Haydarpaşa kavşağında Bir kamyon ,şoför ve Polis  ile 2 yanlış bir  hayatı söndürmüştü. Tüm dünyanın tanıdığı ünlü bir ismi aramızdan alıp sonsuza götürmüş ve Cumhuriyet heykellerini öksüz bırakmıştır, Heykellerin yarattığı sempati ve ilgi olarak anılarda yer ederken bu sanatçı kimdir, eseri yaparken nasıl yorumlamıştır diye asla merak edip bilinmediği halde, TANKUT hocam gururla şöyle derdi” ”seni duygulandıran bir eser varsa lütfen eserin çevresini bir dolaş mutlaka imzamı göreceksin”. Heykeller bir kültür mirası olarak gelecek kuşaklara en güzel armağandır, Fotoğraf çektirirken heykelin içine değil uzaklaşarak kişi ve heykel tam görünecek mesafeyi kullanın diye ilave ederdi…

 Sevginin her şeyin anahtarı olacağına Yunusca inancıyla, Heykel çalışmalarının tümü dönemin henüz kirlenmediği, sahilinde balıkların dans ettiği, Zeytin ormanı içerisinde. Geceleri çakal ve kurt seslerinin ulumasıyla. Atölyesinde, Doğa ve Hayvan sevgisi sonucu ,ender bulunan  hayvanların ve çok sevdiği köpekleri içerisinde, Mini bir hayvanat bahçesi yaratarak mutlu bir yaşamla-Bursa-Gemlik-Küçükkumla,da geçirirken, Okulu ve Atölyesi arasındaki kısacık ömründe binlerce eser  ve sevği anıları gerçekleştirmiştir,. Mezarı Kumlada Cumhuriyet tarihinin ilk kadın Veterineri, annesi Meliha Öktem ile yan yana bulunmaktadır. Yaşadığı ev Müze olarak kızları tarafından gerçekleştirilmiş olup Atölyesi Heykeltraş-Mimar olan kızı Pınar Öktem Doğan tarafından ve 25 yıldır hocanın yanında asistan olan yetişmiş personeliyle  yeni kompozisyonlarda ismini yaşatıyorlar.(kızı Oylum Öktem İşözen ,Heykeltıraş Babam ,Bronza yazılan Efsane, Sıradışı bir usta ve Tankut Öktemin ardından 10 yıl adıyla 4 kitap yazmıştır ve  Soyut koleksiyon heykel  çalışmalarıyla ünlü bir ismi yaşatmaktadır.)

İlki İşbankası İKİZ KULELER,Sonra KADIKÖY,İzmir ve yine İstanbul Atatürk Kültür Sarayı açılışında Yapılan Görkemli RETROSPEKTİF  bir ay devam eden sergilerinin Tüm Türkiye kentlerinde Belediye başkanlarının sponsorluğunda gerçekleştirilmesini çok arzu ediyorum……..

PROF.DR. TANKUT ÖKTEM sohbetlerinde şöyle derdi, Heykeller her şeyden önce şehirlerin süsleridir ve geleceğe taşınan en önemli zaman tünelleridir. Heykeller duygulara hitap ederek öyküler canlandırarak tarihin  tanıklığında o bölgede yaşayan efsane kahramanlarına konu mankenliği yaparken Şehirleri tanıtan en önemli simgedir.……………………………….KİMDİR DİYE KISACA HATIRLAMAK İSTERSEK….Cumhuriyetin ilk kadın veterinerlerinden Meliha Öktem ve Veteriner Ali Öktem.in oğludur.27 Eylül 1940 ,da ailesinin görevi nedeniyle Konya’da doğdu. Çocukluğu  yeni gelişme şancısı içinde olan Türkiye’nin Büyükbaş hayvanlarını iyileştirmek için gönüllü doğu hizmeti alan ailesi nin görevi nedeniyle MUŞ, ta geçti.(Türkiyenin Cumhuriyet kuruluş sancılı-fakir şavaş yorgunlugu yılları)

Orta okulu Edirne, okudu, öğrenimini İstanbul, da Pertevnihal Lisesinde tamamladı.

,3 yaşında balmumundan heykeller yapmaya,4 yaşına harika Resimler yapmıya başladı.6 yaşında Türkiye çapında yapılan resim yarışmasında ödüller üzeri ”Harika Çocuk”şeçildi.11 yaşına kadar 3 kişisel sergi açtı.

Üniversite cağını Tatbikî Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik bölümünde tamamladı.(MARMARA ÜNV.)Üniversite 3 sınıf öğrencilik yıllarında DÜNYA GENC HEYKELTRAŞLAR YARIŞMASINDA BİRİNCİ SEÇİLDİ. Cumhuriyetin 50.yılı sebebiyle açılan yarışmada 3 birincilik alarak çok figürlü anıtlar yapmaya başladığında 30 yaşındaydı. Okulda Heykel sanatının eğitmen asistanlığına başladı. Yüksek Okul Müdürlüğü görevini başarıyla yürütürken. Marmara Ünüversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi oluşumu gerçekleşti ve HEYKEL bölümünü kurarak ilk başkanı oldu.

Tankut ÖKTEM 1999 yılında Profesörlük unvanını aldı.1988 Kore –Suel Sanat  Olimpiyatlarına katıldığı SEVĞİ adlı soyut eseriyle Dünya birinciliğini aldı.(aynı zamanda Naim Süleymanoğlu Türkiye için dünya ağırlık kaldırma şampiyonu olarak Türkiye’miz Sanat ve  Spor dalında birincilik bayrağını göndere çekmişti.)

Sanatçı yaşam boyunca, Cumhuriyet anıtlarını ve milli kahramanlarımızı Türkiye’mizim çeşitli şehirlerin meydanlarını süslemekten ve özellikle Çanakkale’yi dev heykellerle milli duyguları canlandırmaktan gurur duydu. Dünyanın sayılı büyük ve Türkiye’nin en yüksek heykeli MANİSA-Özgürlük ve Barış  heykeli uzun yıllar yöneticilerin değişimi nedeniyle bir türlü tamamlamamasına üzülerek İstanbul da evlerini  satarak gerçekleştirip Halkımıza armağan etti.

Sanat yaşantısı boyunca,  Formların, Işığın ,Gölgenin, arayışını sürdürerek, Efelerden ,Ozanlardan ,Maden işçilerimize, Emektar köylülerimizden, kahraman kadınlarımıza kadar ve Özellikle Yalnız olmıyan,halkıyla bütünleşen Atatürk anıt heykelleriyle çamuru,taşı.bronzu vefaya dönüştüren Cumhuriyet,in değerli Heykeltraş sanatçısı prof.Tankut Öktem 5 Aralık 2007 yılında ,bir tarafik kazasıyla aramızdan ayrılıp,Gemlik-Küçükkumla MüZESİ.,Heykellerin arkasındaki imzası ve Kalplerimizde sonsuza kadar Sevgi yumağı oluşturarak yaşayacaktır.

Son yıllarda Çanakkale,den İzmire kadar Atatürk ve Kuvai Milliye duygularının Heykellerini bir inci kolye gibi sıralamayı palanlamış ve gerçekleştiriyordu.Havran-KOCASEYİT anıt alanını tıpkı görkemli bir ikinci Canakkale heykelleri ile donatmak isterken vasiyeti kabul edilip ailesi tarafından bu istek  bir bölümü gerçekleştirildi,,,,,,

Benim yaşamımda  Yunusca duygularla,Babacan kültürlü kişiliğiyle,Bjr öğretmen,psikiyatris,dost,sırdaş,arkadaş,ağabey .Hoşgörü ,vefa örneği,Türk sanat ve Yabancı müzikleri çok iyi yorumlıyan ,Maddiyata ve etikete değer vermiyen çok değerli özellikleri vardı yanında Asistanıymışım gibi yaşantımın en mutlu anıları ve harika gurme oluşu nedeniyle unutulmaz damak tatlarının anıları vardır.,,yaşadığım müddetçe eserlerinin adı geçen Çanakkale, Zonguldak,Ankara,Kars,Uşak,Kastamonu,Edirne,Edremit Körfezi. İzmir,Mersin,Kıbrıs,Libya,Amerika gibi  kentler ,şenlikler  ve Heykel kelimelerini duyunca   yanımda yaşıyormuşçasına  sevği ve sayğı sunarak sıcaklığını hep hissedeceğim ve özlemim asla bitmeyecek.