Geçmiş değerli kişilerimizin anılarını damla damla anmak, paylaşmak, canlı tutmak unutanları tekrar gündeme getirmek. Hüzünle değil aramızda yaşıyorlarmışçasına gülerek paylaşmak, söyleşileri yaşamı daha güzel hale getirir…
Tüm değerler başlıbaşına saatlerce süren bir konu ve Akademisyen anlatımlarla yıllarca uygulanıyor fakat son bir ay içinde o kadar çok anı yaşadık ki bunu bir ordövr tabağı lezzeti ile sunalım gelen istekler doğrultusunda tek konu ile sıcaklara geçelim..(çünkü gelecek günlerimizde Atatürk Heykelleri ile bütünleşmiş Bir Prof.Tankut ÖKTEM ve Şair,Yazar,Gazeteci Halil Soyuer ve Devamlı hatırlamamız gereken Mübadele şairi Naci Özkök var)
Güre iskelesi Yaşamının en unutulmaz fırtınasını yaşadığı bir görünümde ve hava şartları sadece dostlukların bir araya getirebileceği. ünvanların olmadığı. Sıcak paylaşımların 2 saat ile sınırlı olduğu halde 2.5 saat sıkılmadan nasıl geçtiği hissedilmeyen bir gün yaşanıldı KAZDAĞI müzesinde
Gündem Cumhuriyet Coşkusunu gazete başlıklarıyla, Öğretmenler gününü.10 Kasımı. Şehit Aybüke öğretmeni ve Tabiki Çağdaş yaşam ile bütünleşen Dr.Türkan Saylanı anarken, Türkiyedeki bütün orantısız heykeller yerine Tankut hocamın Atatürk heykelleri ile donatılsın sözü, Dünyaca ünlü merhum Tankut Öktem ve Atatürk heykelleri ile kısa bir Filim ile devam edildi.
Bu arada Tankut Öktem Yaşam öyküsü. Halil Soyuer yaşam öyküsünden kısa kesitler sunan fotokopi bilgiler dağıtıldı.
Bağ yüzü Görkemli bir kaya üzerinde ATATÜRK heykeli ve Almanya’dan Sühan öğretmenin ricası ve Unesco-İda Madra projesinin simgesi oluşu kısaca hatırlatıldı.
Edremit Çağdaş Yaşam ve Kırklareli Çağdaş yaşam Sabahattin ALİ nedeniyle yıllardır Kardeş dernek, Kardeş kent modeli halen birçok kişinin gündeminde olmaması nedeniyle bir kez daha hatırlatıldı.
BALIKESİR tanımlarında Marmara ve Eğe Denizinin tek ortak birleşeni olduğumuza göre ve Edremit Körfezimiz ile Kazdağları hepimizin simgesi oluşundan bir Meyve pastası gibi bir bütün ve görkemli olarak bölgelere bölünmemizin anlamsızlığı ve Kuvai milliye torunu olmamızın gururu ve KOCASEYİT-SABAHATTİN ALİ-HALİL SOYUER üçğenin önemi anlatıldı.
Şairlerin Başöğretmeni sayılan. Türkçeyi Yalın ve Güçlü bir şekilde kullanan AŞIK VEYSEL anması bu yıl Cumhur Başkanlığı genelgesiyle Ulusal ve Uluslar Arası etkinlikle ve Resmi Sponsorlarla kutlanması gerekirken körfezimizin bu konuda duyarsız kalışı hatırlatıldı.
Troy filmini seyretmeyen hemen hemen yoktur fakat sonraki yerleşim yerini bir çoğumuz ziyaret etmemiş veya bu konuda ANTANDROS derneğine destek çıkmayan çok bireyimiz varken bu konunun baş komandanım Bşk.Ğülçin CÖMERT ile “ANTANDROS ÖREN YERİ OLMALIDIR”” isteklerimiz gurup koro şeklinde dile getirildi.Tabii bu arada Atatürk.ün Toprağın üstündekiler kadar.,Toprağın altındakilerin de sahip çıkmamız ve bu nedenle 1934 yılında Türk ARKOLOJİ ENSTİTÜSÜNÜ kurmuş olduğu hatırlandı.
Halil Soyuer,in arkadaşı Valilik Kültür Müdürü Av.Alpaslan AYRAL Halil SOYUER.in Yunusça deyişleri ile kalplerimize Sevgi,Barış aşılamasını,eserlerinin bir çoğunun bestelenip kulaklarımızdan silinmeyen şarkılar demeti oluşunu ve SOYUER.in yaşamının Üniversitelerde araştırma tez konusu oluşu ve şiirlerinin Farsca,İngilizce,Fransızca ya çevrilerek dünyaca sevildiği açıklandı
Bu arada şiir dünyasında söz sahibi olduğunu iddia eden birçok dostun halen Havran-Halil SOYUER, in mezarını ziyaret edip bir dua okumak için zamanlama yapmayışlarına ve hemen yanında yatan oğlu Emrah ve mermer kitabe üzerinde babasının çok sevdiği şiiri okumak farkındalığı olmayışı ve sonuç olarak bir zamanlar adına yapılan hatalı bölgedeki park isminin tekrar yaşatılması için Eski Belediye binası arkası Dere kenarı Yürüyüş yolunun güller ve oturma bankları bazı şiirleri ile donatılması Halil Soyuer Sevği Yürüyüş yolu tabelasının asılmasını Balıkesir ve Havran Kent Konseyi olarak gerçekleşmesini halen beklediklerini hatırlattı.
Körfezde Adalardan Mübadele ve Balkanlardan göç konularının iç ice anlatıldığı ve bu konunun ortak şairi Edremitli Naci ÖZKÖK oğlu öğretmen Sedat ÖZKÖK tarafından belgelerle anlatılırken duygulu anlar yaşanıldı. ve arka TV ekranında Bursa göç müzesinden anlamlı fotoğraflar seyredildi.
Günümüzün ve özellikle AKÇAY ile beraber CEVRE problemini 50 yıl önceki fotoğraflarla anlatan Fahri MOLVALIOĞLU nun sohbet ve anılarına doyum olmadı. Cumhuriyet ve çevre konuları bu tatlı anlatımla saatlerce dinlenecek konumda oluşunda akılda kalan son cümlecikler Eski Çevre bakanı İmren Aykut. Un TEMA. nın Türkiye’mizin en büyük sivil toplumu oluşunu EROZYON bilgisi kadar Doğaya Çöp bırakma alışkanlıklarının yok edilmesini tavsiye ederken, Hayrettin Karaca, nın Tüketim toplumu oluşumuzun hatalı gidişatını. Türkiye’mizin kızılçam yerine çam fıstık ağaçlarının. Hatta Ceviz ağaçlarının çoğaltılmasını, Geçmiş ormanlarımızın Meşe. Çınar ve Kestane ağacı oluşunu ve hatta her ormanda yine meyve çekirdeklerimizi toprak ile buluşturarak çeşitliliğin çoğaltılmasını vatandaşlık görevi olarak benimsenmesi hatırlatıydı. Unutulmaması gerekirdi doğadan çalınan her toprak. Ekolojik dengenin bozulması sonucu bu günkü doğal diye adlandırılmaya çalışan felaketler zincirini oluşturmakta. Akarsularımızda Mavi rengi kaybettik. Sarı renk bereketli toprakların denize taşınma felaketi oluşunu hatırlatmak gereğini hissetti. Ve bol bol kitap okumamız gereği anlatıldı.
Sanat günlerinin vefalı dostu Ticaret Odası Başkanı Ahmet Çetin KÖRFEZ değerlerimizi kısada anmaktan mutluluk duyduğunu Ordev tabağının bir an önce SICAKLARA dönüşerek gelecek günlerde Tekrar işlenmesini arzularkenz, Türkiyenin En genç ADD başkanı Onur… Atatürk heykellerine hayranlığını ve Akçay dernek binası önüne Tankut hocanın bir eserin Atatürk Büstünün oluşunu. Güre Belediye binası önündeki Atatürk büstünün değişim arzusunu belirtti.
Günün ara sıcakları,Yazar Veli DALBUDAK..Antandros kitabının yazılış öyküsünü.öğretmen Mustafa Selçuk Doğa şehitleri olan Öğretmen Erdal ve Sevim hocaların CENNETİN KANI kitabı tanıtımıyla ,Ayvalık etkinliğinde Belediye tarafından kitaplarının ücretsiz dağıtıldığı “Ersin BİLĞE-EŞEKLE GELEN DOSTOYEVSKİ” kitabının anılarını paylaşırken yanında hiç kitap getirmeyişin hüznü yaşanıldı,
Final anı fotoğraflarının çekiminden sonra bahçede Ayşeğül AKAY, Veli DALBUDAK. ve Sedat ÖZKÖK kitap imza ve şöyleşilere devam ettiler.