Yükseköğretimde kaliteyi yükseltme, üniversitelerin Türkiye’yi uluslararası alanda en üst düzeyde temsil edecek seviyede olması vurgusunu sürekli yineleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı üzerine Ege Üniversitesi, akademisyenlerin katılımıyla Gelecek Şurası düzenliyor. Şurada 2023 vizyonu konuşulacak.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yükseköğretimde kalite ile üniversitelerin Türkiye’yi uluslararası arenada temsil etme çağrısına kulak veren Ege Üniversitesinde görev yapan bin 50 öğretim üyesi, “Ege Üniversitesi Gelecek Şûrası”nda bir araya geliyor. Egeli akademisyenler ortak akıl toplantısı ile Ege Üniversitesi’ni geleceğe taşıyacak konuları ele alacak. Ege Üniversitesi Kapalı Tenis Kortu’nda 5 Mayıs Cumartesi günü saat 09.00’da Ege Üniversitesi (EÜ) Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak öncülüğünde gerçekleştirilecek şûrada, üniversiteyi uluslararası arenada hak ettiği yere ve araştırma üniversiteleri arasına taşıyacak kararlar alınacak.
Ülke ekonomisine katkı
Ege Üniversitesinin dünyanın en iyileri arasında yer alabilmesi için şûrayı düzenlediklerini ve üniversitenin en önemli imkanının akademik kadrosu olduğunu belirten Rektör Prof. Dr. Budak, “Ege Üniversitesinin 5 bin akademik kadrosu var. Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, bakanlarımız, bu toplumun zenginleşmesini istiyor. Bu zenginleşme Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi eğitim ve bilimle olacak. Biz, eğitim ve bilimle bölge ve ülke ekonomimize bu geniş akademik kadroyla nasıl katkıda bulunabiliriz, bunun gayreti içerisindeyiz” dedi.
“Türkiye’nin 2023 vizyonu için akademisyenlerle katkı vereceğiz”
Prof. Dr. Budak, “Şûrada üniversitenin geldiği noktayı tespit edeceğiz. Eğitim, öğretim, araştırma anlamında nasıl bir değişim ve dönüşüme ihtiyaç duyuyoruz, ülkemize nasıl katkı yapacağız gibi sorulara yanıtlar arayacağız. Dünyada üniversiteler kendilerini tartışıyor. Avrupa’da, Amerika’da, batıda üniversiteler multidisipliner çalışıyor. Diğer taraftan Türkiye’de de YÖK nezdinde üniversiteler, ‘uluslararası bir üniversite mi olacak, bir araştırma üniversitesi mi olacak, bölgesini kalkındırmaya yönelik bir üniversite mi olacak, eğitimci bir üniversite mi olacak’ gibi soruları yanıtlamak için çaba gösteriyor. Göreve geldikten sonra öncelikle fakültelerimizden brifing aldık, ikinci brifinglerde hedefler koyduk ve bu hedefleri de şimdi tartışacağız. Böyle olursa biz üniversite olarak elde ettiğimiz bilgiyi devletimize, milletimize kamu ve özel sektöre bir ürüne dönüştürülebilmesi için ciddi katkıda bulunabiliriz. Üniversite ve toplum arasındaki duvarları kaldırmamız lazım, daha aktif olmamız lazım. Türkiye’nin 2023, 2050, 2071 vizyonunu eğitim, öğretim ve araştırma ile gerçekleştirebiliriz. Bunların yeri de üniversitelerse, Türkiye’de de üniversiteler bu katkıyı devlet, ülke ve millet adına yapma sorumluluğuna sahiptir. İşte biz bir ilki başlatıyoruz. Geniş katılımlı, üniversitenin farklı alanlarında çalışan öğretim üyelerinin yer aldığı bir şûra ile sabahtan akşama kadar Ege Üniversitesi olarak eğitim, öğretim ve araştırmayı tartışacağız” diye konuştu.
“Eylem planı oluşturacağız”
Hem öğretim üyelerine, hem öğrencilere hem de ülkeye katkı koyacak konuları ele alacaklarının altını çizen Prof. Dr. Budak, “Eğitimi, öğretimi, araştırmayı, araştırma üniversitesi olmayı tartışacağız. Öğretim üyelerinin durumunu tartışacağız. Bir profesörün profesör olması için devletin ve şahsın vermiş oldukları emekler önemli, bu emekleri özel sektöre ve kamuya nasıl aktarabileceğimizi tartışacağız. Eğitim anlamında çok farklı ’Z’ kuşağı dediğimiz bir kuşak geliyor. Bilişime çok yatkın bir kuşak ve onların beklentilerini konuşacağız. Önümüze bir yol haritası, eylem planı koyacağız. Misyon ve vizyonumuzu belki yenileceğiz. YÖK nezdinde kalite çalışmalarımız, stratejik plan çalışmalarımız var. Köklü üniversitelerin gelenek görenekleri, bir kültürü var. Bu artı değerlerin yanı sıra değişen dünya ve ülke koşulları nezdinde bizim ‘ne yapabilirizi’ tartışmamız lazım” dedi.
Türkiye’nin buna ihtiyacı olduğunu dile getiren Prof. Dr. Budak, daha aktif olarak tartışmak, üretmek ve geleceğe, gençlere umut olmanın gerekliliğinin altını çizdi.
“Üniversite özel sektörle bir araya gelecek”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üniversite özel sektör işbirliği çağrısı da Ege Üniversitesi Gelecek Şûrası’nda yanıt bulacak. Şûra sonuçlarını kamuoyu ile paylaşacaklarını ifade eden Prof. Dr. Budak, şunları söyledi:
“Şûradan sonra önümüze çıkan sonuçlar doğrultusunda biz sanayiciye de esnafa da çiftçiye de gideceğiz. Üniversitelerin çiftçiyle de, esnafla da, sanayiciyle de arasındaki mesafeleri, duvarları tamamen kaldırması lazım. Biz var olan bilgimizi aktaralım, onlar da ürüne dönüştürsünler. Biz bu heyecanı taşıyoruz. Belki bilinen şeyleri söylüyor da olabilirim. Ama bunları harekete geçirip yönlendirmemiz gerekiyor. Biz, Ege Üniversitesi olarak bu heyecan içerisindeyiz ve bunu yapabileceğimize inanıyoruz. Çünkü akademik kadromuzun bu anlamda çok ciddi bir heyecanı var.”
“Öğrenciler bilgilerini uygulama fırsatı bulacak”
Şûra sonrası çeşitli sektörlerle etkileşime geçeceklerini ve bu noktada öğrencilerin de bundan büyük kazanım sağlayacağına işaret eden Prof. Dr. Budak, “Bu jenerasyon edindiği bilgiyi uygulamaktan yana, ‘uygularsam öğrenirim’ diyor. Teorik bilgiler, uzun uzun kitap okumaktan çok, elde ettiği bilgiyi nerede uygulayabileceğine bakıyor. Rektör olarak ben okulda derslere dinleyici olarak katılıyorum. Görüyorum ki öğrenciler elde ettikleri bilgiyi kullanmak istiyor. İşte bizim akademik boyutta hocalarımızla yapacağımız bu şûra, aynı zamanda kampüsümüzdeki öğrencilere de bir ışık olacak” dedi.
“Biz bilim adamları neden devlete ve millete katkıda bulunmayalım”
Türkiye’nin 2023 ve gelecek vizyonuna ilişkin özel sektörün siyasetçilerin bir araya gelip neler yapabileceği konusunda sürekli masaya yatırdığını ancak bu anlamda eğitimcilerin de katkı vermesi gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Budak, “Biz eğitimciyiz, araştırmacıyız. Türkiye’ye baktığımız zaman Türkiye Odalar Borsalar Birliği, STK’lar, iş dünyası farklı çatılar altında geleceği tartışıyorlar. İthalatı, ihracatı döviz kurlarını, ekonomiyi. Biz bu işin bilim insanları olarak neden kendi içimizde, ‘Daha fazla nasıl katkıda bulunuruz’ diye bir şeyler yapmayalım. Özel sektöre, iş dünyasına, devlete niye çalışmayalım. Biz kenarda duramayız. Evet katkıda bulunuyoruz, ama çok daha fazla katkıda bulunmamız gerektiğini düşünüyorum. Bu şûra da bu anlamda bir ateşin alevlenmesini sağlayabilir, Türkiye’de belki örnek olabilir. Bu anlamda da ben hem iş dünyasına hem de devlete ciddi katkıda bulunabileceğimizi düşünüyorum. En azından motivasyon anlamında yaptığımız çalışmanın sonuçlarını bağlı bulunduğumuz kurumlarla paylaşarak farklı bir etki oluşturabiliriz diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Yuvarlak masalarda tercih cihazlarıyla raporlanacak
Değerlendirmeli tercih (deliberativepolling) yöntemi ile gerçekleştirilecek olan şûrada 100 yuvarlak masada bin 50 öğretim üyesi eş zamanlı işleyecek çalışma grupları halinde şûra gündemindeki konuları hep birlikte değerlendirip fikirlerini dile getirecekler. Şûra, ortak görüş oluşturmakla birlikte görüşlerin farklılaşan zenginliğini yakalamak, ortak sorunlara çözümler bulmak, daha iyiye ulaşmak, gelişmek için neler yapılması gerektiğini belirlemeyi sağlayan bir çalışma düzenine oturacak. Katılımcıların yer alacağı masalar fakülteler arası etkileşimi artırmak amacıyla rastlantısal olarak belirlenecek. Masalardaki paylaşımlar tercih cihazlarıyla elde edilen niceliksel verilerle birlikte raporlanacak.
Şura dört aşamadan oluşacak
Gelecek Şûrası’nda Ege Üniversitesinin 2019-2023 dönemi önceliklerinin belirleneceği stratejik planın hazırlanmasına katkı sağlayacak konular ele alınacak. “Öğrenciler ve Eğitim Kalitesi” başlığında yeni nesil öğrenci perspektifi, müfredat reformu, eğitimin ulusal ve uluslararası normlarda güncelliği, eğitim yöntemi, uluslararasılaşma gibi konularda katılımcılar katkı sağlayacaklar.
“Kampüs Yaşamı ve Üniversite Kültürü” başlığında katılımcılar, Ege Üniversitesi içinde var olan tesislerin yeterliliği, kampüs içinde bölümler arası sosyal ağların haritası, mezunlarla ilişkilerin yeterliliği gibi konuları tartışarak kampüsün nasıl daha mutlu ve verimli yaşanılabilir hale getirilebileceği üzerinde önerilerde bulunacak.
“Toplumla İlişkiler ve Topluma Etki” başlığında Ege Bölgesi’nin en büyük üniversitesi olma özelliğini koruyan Ege Üniversitesi’nde üniversitesinin toplumla ilişkilerinin daha fonksiyonel olması konusunda görüşler ele alınacak.
“Araştırma Üniversitesi Olmak” başlığında ise Ege Üniversitesini araştırma üniversiteleri arasına taşımak için araştırma ekosistemi, disiplinlerarası etkileşim, bireysel araştırma perspektifi ve uluslararasılaşmanın çok boyutluluğu gibi konular tartışılacak.