Bu günlerde şaşkınlık ve kızgınlık içerisindeyim. Neden mi ? Çünkü dostum sandığım insanlar hala dostuz deyip te karşıma çıkmıyorlar mı? Ya söyleyin bana sizce nedir dostluk, arkadaşlık. Paylaşmak demek değil midir? Siz iyiyseniz herkes iyi. Ama sizin sağlık sorunuz çıktıysa onlardan biraz daha probleminiz varsa, güvendiğiniz için bir şeyler paylaşıyorsanız kısacası biraz kötü gün dostu arıyorsanız dağılıveriyorlar o zaman. Ne komik değil mi Dağılmasına dağılsınlar tabi ama ilgili arkadaş ayaklarına da yatmasınlar. İhtiyacınız olduğunda onları yanınızda bulamazsanız dostluğun ne anlamı kalır ki ?
Gerçekten şu sıralar yaşadıklarıma ben bile inanamıyorum. Sosyal hayatımda kişilikli dediğim, saygınlık duyduğum kimselerin düşünceleri ve davranışları beni öyle şaşırttı ki. Artık güvenilecek kimse kalmadığını düşünüyorum. Söyledikleri başka yaptıkları başka.
İnsanın kendi kişiliğini yansıtması bu kadar zor mu ? Her şey dalkavukluk üzerine mi kurulu. Herkesin sizi sevmesi önemli değil. Sizin kimi sevdiğiniz önemli.
Hepimiz bir yerlerde bir şekilde çalışıyoruz mücadele içindeyiz. Emek veriyoruz. Belki evlerimizden daha fazla iş arkadaşlarımızla beraberiz. İnsanlar birbirinin kuyusunu niye kazar. Ya da senin gözünün içine baka baka neden yalan söyler. Veya o insanın bir açığını yakalamak sana ne kazandırır ? Adilikten başka… Gerçekten benim öğrenecek çok şeyim var. Geçenlerde bir arkadaşım şöyle demişti. – Üzülme sakın bu dünyada iyi insanlar da var.
Bilemiyorum…….
Dertlerimizi paylaştığımızda sanki sevinir olduk toplumca. Ben hep şuna inanmışımdır. Hepimiz bu dünyada olabilecek her şey için birer adayız. Bugün banaysa yarın sana. Arkandan sadece kalacak olan o anlamlı kelimeler değil midir?
Ben çok mu mükemmelim? Sakın yanlış anlaşılmasın. Aksine mükemmeliyetçiliğe bayılan ama asla olamayanlardanım. Ya çok severim ya hiç. Ya çok güvenirim. Ya da hiç güvenemem. Ortasını bulamayanlardanım. Bu yüzden de topluma uyum sağlayamadığımı düşünüyorum. Ama olsun yinede kendimi seviyorum.
Birde ne oldum delisi olmuş insanlar var. Kendini farklı göstermeye çalışan. Ya ben seni sen olduğun için seviyorum. Kendini değiştirmeye çalışman sadece gözümdeki değerini biraz daha düşürür o kadar.
İnanın bana mevkiye önem vermeyen insanlar da vardır. Makam için değil de İnsan olduğu için, becerikli, dürüst, ne bileyim başka güzel meziyetleri olduğu içinde sevilir o insanlar. En azından benim için bu böyle. Mevki sahibi olup ta bayanların yanında nasıl oturulacağını bilmeyen ya da bırakın oturmayı bayanlarla çalışmayı daha öğrenemeyenleri bile gördük zamanında.
İnsanın en iyi dostu kendidir derler. Ben kendim değil gerçek dostlarım olsun istiyorum.
“ Dost dost diye nicesine sarıldım. Benim sadık yarim kara topraktır.” AŞIK VEYSELİ bile usandırdıklarına göre benim bu konuda pek şansım yok sanırım. Olsun duygularımı sizinle paylaşmakta güzeldi. Bu vesileyle belki dostluk köprüsü kurulur aramızda.
Neyse sizlere sesleniyorum yüzüme gülen arkamdan iş çeviren yalancı dostlarım artık korkun benden beni de kendinize benzetmeyi başardınız en sonunda. Bir gün bu diyardan göçüp gidersem dost olarak yardım edeceğim bir an önce yanıma gelebilmeniz için. Öbür taraf ta şüphesiz doğruluk bizimle olur.
Güncelleme Tarihi: 06 Şubat 2009, 16:57