TEL-TEL
Bugün 23’ncü cildine başlıyor.
İstikrarın baş mimarı siz okurlarıma teşekkür ediyorum.
BİR ELİNDE CIMBIZ!...
Kağıt parçasıymış, darbeye kırmızı kağıtmış, teğetmiş, şambabalarmış, çeteymiş, Kürt, Türk sorunuymuş magazin sayfalarını okuyun, aslanlar gibi moraliniz yerine gelsin.
Hadi bakalım kolay gelsin..
- Mert-Berk Çiller kardeşler yatlarında kestane çiziyorlarmış.
- Yeşim Erçetin “seksle tabuları yakalım” demiş.
- Süreyya Yalçın sevgilisiyle düşman çatlatmış.
- Sunucu Ebru Akel “bu yaz da evlilik yok” demiş.
- Beran Saat, Beyoğlu’nda dalgadaşı ile fink atmış.
- Doğa Rutkay dört yıllık aşkı Recep İvedik’ten ayrılmış.
- Popçu Yalın, “İlişkilerimi savaş gibi yaşarım” demiş.
- Reha Muhtar NİKAHSIZ karısı ile tatildelermiş.
- Semiramis PEKKAN, ÜSTSÜZ güneşleniyormuş.
- Yurtbank’ın sahibi Bakaner’in evlilik dışı bebeği DNA testi yapılacak.
Bu haberler ülkenin gündem haberleri..
Bir elinde cımbızı alıp, sabahları aynada umacı gibi suratlarını görenler, hangi ülkede yaşadıklarının bile farkında değiller.. Kriz mıriz vız gelir TEĞET bile geçmez.
DİKKAT, YASAK GELEBİLİR....
Gazetelerin bu eklerine yasak gelebilir.
Gerekçeli iddia hazır.
Özendirici oluyor...
AA CANIM SIKILDI, UÇAĞIMI HAZIRLAYIN
A, birader senin işin gücün yok mu?
Var veya yok sana ne?
Atarım KUBURA bir taş “TV’de yarışma yapılır.”
Her neyse;
İSMET İNÖNÜ, yaşadığı yıllarda bakın ne demiş?
“TÜRKİYE ÇÖZÜMSÜZ DEĞİL”
“Dünyada bir yılda 156 gün tatil yapan başka bir ülke yok. Türkiye’nin ekonomik sorunlarını çözebilmesi yatmayı değil, çalışmayı gerektiriyor. 2010 yılında dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olabiliriz. Yeter ki çalışalım ve şevkimizi kıracak kayıtdışılık, yolsuzluk, rant, israf ekonomilerine prim vermeyelim, olan bitene kayıtsız kalmayalım.
Tepkisiz bir toplum olmayalım. Hesap soralım!
Namuslular da en az namussuzlar kadar cesur olmalıdır.”
BÜYÜTEÇ
Altınoluk Belediye Başkanı Hasan Özpolat’la, E-87 ortasındaki araç otoparkına dönen refüjü konuştuk.
Özpolat, “Orta refüj T.C Karayolları’nın sorumluluğundadır. 1 Temmuz’da ihalesi olacağı söylendi. Bir an önce düzenlenmesini biz de istiyoruz” dedi.
KULAĞINIZDA KÜPE OLSUN
Gizem olmayan birşeyin, çekiciliği de yoktur.
- Anatole FRANCE -
ÇÜŞ
Başbakan’ın küçük oğlu, 21 günlük kısa dönem askere gidiyormuş.
21 gün eğitimden sonra binlerce kınalı kuzuları terörün önüne sürdük.
Kısa dönem askerlik neymiş, ilk çıktığından beri anlamış değilim. Adalet bunun neresinde?
Ya hep, ya hiç.. 22’nci gün “oğlumun yemin töreni var, rabbim sana şükürler olsun, bana bu günleri gösterdin.”
21 günde kendi kandırırsın ama Allahı hiçbir zaman..
G. KURMAY BAŞKANINA DAVA AÇMAK SERBEST
Bu cümle Habertürk Gazetesi’nin manşeti.
Maçan yiyorsa sokaktaki adama bu hakkı tanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanına dava açma hakkı tanı.
Dokunulmazlık var. Dokunulmazlık.
Biz sadece sahnede “ŞİKAYETİM VAR” şarkısını söyleriz. Demokratik ülkeyiz diye yırtınanlar, demokrasiyi tarif etseler, halka DEMOKRATİK haklar verseler ya...
Ancak ve ancak, tahta kutuyu DARBELİ matkapla delersek, demoklasin BALYOZUNDAN kurtuluruz... DARBELİ MATKAP ve TAHTA KUTU..
ROCK FESTİVALİ....
Zeytinli’de yapılacak, yapılmayacak tartışması sona erdi. Ağustos’un başlarında ALTINKUM’da yapılacak...
Köfteci, kokoreçci, simitçi, hıyarcılara gün doğdu.
Kokuşmuş stoklar eriyecek. Krizde esnafa destek.
Acil servislere müşteri..
Hap ve alkol duvarından aşılıp, kumsalda seks partisine dönüşülen etkinlik. Pardon rezalet.
Birçok il ya da ilçede yapılıyor. Yerleşim merkezinin göbeğinde olmaz..
Polis yeterli mi, yetersiz mi? onu bilemem.. Bildiğim bir konu varsa o da POLİSİMİN, alkol ve ruhsuz grupların bekçisi olmadığıdır.
POLİSİN, benim can ve mal güvenliğimi sağlama görevi vardır. Ismarlama, yani sipariş üzerine ceplerinde parası olmayan yüzlerce ipsiz sapsıza bekçilik yaptırılamaz.
Bilinçli toplum istediğimiz gibi, bilinçli konser de kendini gösterir. Altınoluk Anfi Tiyatro’da onlarca konser verildi. Olay oldu mu?
Bu rock’cı denilen kesim, gündüzleri AKÇAY’da bile orta refüjdeki güzelim çiçekleri pis ayakları ile ezdiler. Havuzlara işediler. Minibüs esnafına bile kan kusturdular. Ben şimdiden POLİSİME üzülüyorum...
SENDİKA..
Üç, dört gün önce bir sendika başkanına alınan 600 milyarlık süper lüks MERCEDES ekranlara geldi.
Sendika... İşçilerin haklarını savunacak olan kurum.
600 milyarlık MERSO’ya binecek olan efendi “uzun yola gidiyorum, gerekliydi” diyebilme pişkinliğini de gösterdi.
Türkiye’de SENDİKA budur. TÜRKİYE’de sendikalara operasyon yapılmalı.
Adına da “orak-çekiç” operasyonu.
Eski Türk-İş Başkanının (sonradan vekil oldu), o devirde İzmir BALÇOVA tesislerine 3 Mercedes’le geldiğine şahit olmuştum.
Birinde karı-koca (başkan ve karısı) eski otobüs biletçisi..
İkincisinde (uşaklar).
Üçüncüsünde (koruma ve valizler).
Şahit oldum, diyorum. Duyum değil.
İşçi sendikası..
Eşek semerinden inip, ceylan derisi MERSO’nun koltuğuna oturduğunda kıçı bile yadırgamıştır.
Binlerce işçinin yevmiyelerinden kesilen aidat, arabuluculuk çorbaları....
600 milyar ile..
Kim bilir kaç işçi ailesinin devletce çözülmeyen sağlık sorunu çözülür.
Kim bilir kaç işçi ailesinin cin gibi okumak isteyip, parasızlıktan okutulamayan yavrusu okutulur.
Kim bilir kaç işçinin intihar noktasına geldiği borç sorunu çözülür..
TÜRKİYE fotoğrafı budur...
Eşek semerinde KIÇI nasır bağladığı günleri unutur.
Sendikalara operasyon kaçınılmazdır...