Balıkesir'in şirin ilçesi Burhaniye'nin Ağacık Köyü’nde dededen toruna "Kasap Ahmet" etiyle neredeyse ülkenin birçok kentine ünü yayılmış. Başka kentlerden kargoyla ürün talebinde bulunuyorlarmış. Kasap Ahmet, "Bu mesleği babamdan öğrendim, babam da babasından öğrenmiş yani çengel kasaplığından geliyoruz. Dükkânda eşim Şerife ve oğlum Mert ile beraber çalışıyoruz.
Türkiye'de en güzel etlerin Körfez Bölgesi'nde olduğunu söyleyen Kasap Ahmet Tunca, " Bizim etlerimiz yüzyıllardır burada yetişen dana ve kuzulardan elde edilmektedir. Bizim hayvanlarımız doğal besleniyor dağlarda kekik yiyorlar onun için etlerimiz çok lezzetli. Bizden et alanlar müşterimiz değil arkadaşımız dostumuz, yıllardır böyle devam ediyor. Ben nasıl kasaplık mesleğini babamdan öğrendiysem zamanında babamdan et alan dostların çocukları bu gün benden et alıyorlar. Bu da bizi bir aile yapıyor.
Bakın size bir şey söylemek istiyorum Benim eşim Şerife gerçekten çok iyi bir kasap et işlemesini çok iyi biliyor dükkânda ben olmasam eşim dostlarımızın istediği eti hazırlıyor ve veriyor. Eşim Şerife'ye teşekkür ediyorum Çünkü hem ev işleri ile uğraşıyor hem yıllardır bana yardım ediyor et parçalıyor kıyma çekiyor yani on parmağında on marifet’’ dedi.
Kasap Şerife; Türk kadınının yapamayacağı iş yoktur
Kasap Şerife Tunca da kasap olmaya neden ve nasıl karar verdi diye söze başladı ve şöyle konuştu:
“Eşim Ahmet Tunca ile evlendiğimde kasap olduğunu ve besici olduğunu biliyordum biz de Ağacak Köyü’nde doğduk büyüdük burada herkes birbirini tanır. Bana Eşim Ahmet ‘kasap ol’ demedi. Ben ev işlerini bitiriyordum kasap dükkânımıza gidiyordum, baktım dükkân bazı günlerde özellikle de yaz aylarında çok yoğun. Eşim işleri yetiştirmeye çalışıyor ben de işin ucundan nasıl tutabilirim diye düşündüm. Türk kadını olarak bizler güçlü kadınlarız bizlerin yapamayacağı bir iş yok dedim ve dükkânda eşime yardım edebilirim diye düşündüm ve Ahmet'e söyledim. O önce kabul etmedi sen ev işlerinle uğraş ben bu işlerle uğraşıyorum dedi fakat ben pes etmeden inatla kasaplık yapacağım dedim ve başladım. Bazen dükkânda eşimle beraber çalışıyoruz bazen o dışarıdaki işlere gidiyor damdaki hayvanlara gidiyor ben dükkânı tek başıma çevirebiliyorum. Şimdi dükkâna gelenlerin gözleri önce beni arıyor ve Şerife kasap kolay gelsin diyorlar. Çocuklarımızı da burada büyüttük, dükkânı tabi ki ileride oğlumuz Mert'e bırakacağız, biz de Eşimle gezmeye çıkarız biraz belki.”
“Bizi bilen bilir buraya et almaya gelen dostlarımız sucuk yemeden kasap dükkânın dan gitmezler” diyen Kasap Şerife, “Baktık böyle olmuyor dükkanı büyütme kararı aldık eşimle” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Dükkanı büyütme fikrini ilk ben ortaya attım eşim nasıl olur yetişebilir miyiz? Diye düşündü ve biz bu işi çok güzel yapacağız dedi. Hemen yanımızda üç katlı bir bina yaptırdık ufak tefek işleri kaldı, bu yaz ayına yetiştirmeye çalışıyoruz. Burada bir katta et işlenecek, bir katta satış olacak teras katında yöresel kahvaltı ve ızgara yemek yiyebilecekler. Bizim etin tadını alan başka yerden et aldığında farkı görüyor. Bakınız bizim dostlarımız yazın sonunda yaşadıkları kente giderken kilolarca et alıyorlar. Sırf et almak için buraya geliyorlar. Dükkânda etin dışında yöresel ürünler de satıyoruz, gerçekten çevre köylerde yaşayan hemşerilerimizin üreticiliğini yaptığı, bal, yumurta, tereyağı, salca, keçi peyniri zeytin ve zeytinyağı gibi ürünleri de satıyoruz. Bakın siz de buraya kaç oldu geliyorsunuz ve yeri geliyor saatlerce bekliyorsunuz. Ürünlerimizden memnun olmasanız gelmezsiniz. Bu kadar bekliyorsunuz demek ki ürünlerimizden ve fiyatlarımızdan memnunsunuz. Kargoyla ülkenin her yerine bu dükkân da gördüğünüz ürünleri gönderebiliyoruz.”
Güncelleme Tarihi: 27 Mart 2024, 13:14