GELDİ ÇATTI CUMARTESİ
Orient Ekspresi gibi mola vermeden günler gelip geçiyor....
Neyse Cumartesi’nin Kefini çıkartalım.
TÜKÜRSEN YAĞMUR YAĞIYOR
Bir ülkenin yöneticisi başa geçer geçmez kendi resmini pulların üzerine koydurmuş.
Bir sonra pullar bir türlü yapışmıyor.
Yönetici küplere binmiş, yetkili çağırıp basmış fırçayı.
- Pulların arkasına zamk sürmediniz mi?
Sürdük efendim ama yapışmamasının nedeni, herkes pulun ön yüzüne tükürüyor.
ŞEMSİYEMİ TUT LAN!...
Başlık yeter de artar bile.. Neyse biz mütevazılığı yıllar önce mizahi bir şekilde kısaca anlatan Neyzen Tevfik’in o sözlerini anımsayalım..
“Hayatımda iki şeye sahip olamadım.
Para ve uşak.. Paraya sahip olamadım çünkü, onda saklamaya layık bir değer göremedim. Uşağa gelince, en alçakgönüllü olanıyla senli benli olurum.”
BOK İÇİNDE BADEM KADIN
Kıssadan hisse olsun...
Elektrik süpürgesi satıcısı, bir apartıman dairesinin kapısını çalmış, kapıyı çalan bayana.
- Hanımefendi bu elimle gördüğünüz kovanın içinde at pisliği var ve bu kovayı evin içine savurarak, 10 dakika içinde temizleyemezsem bu boku yiyeceğim.
Kadın, satıcıya gülümsemiş.
Beyefendi üzerine domates sosu da ister misiniz?
Elektrikler kesik de....
AMPUL....
Ampul deyince akıllara başka şey gelmesin..
Kıssadan hisse olsun...
Akıl hastanesinde bir gün delilerden biri koşarak doktorun yanına gelmiş.
- Doktor bey çabuk bizim koğuşa gel..
Doktor gitmiş, delilerden bir tanesi kendini ayaklarından tavana asmış.
Doktor “ne bu” diye sormuş.
Doktoru çağıran deli:
- Doktor bey bu zır deli, kendisini ampul sanıyor.
Doktor kızmış:
- Olur mu öyle şey, hemen indirin onu.
Yine aynı deli:
- Doktor bey, o zaman biz ışıksız kalırız.
TOPLAYA TOPLAYA OTELDE YER KALMADI
Hadi bu da ossun kıssadan hisse-yi harika...
Pilot Temel’in kapısını AZRAİL çalar.
- Vakit tamam gidelim.
Temel, uyanık yalvar yakar:
- 5 yıl süre ver sonra gel canımı al ne olur der.
Azrail tamam der.
Temel, pilot olursam beni havada yakalayamaz der..
5 yıl sonra Azrail, pilot Temel’in yanına gelir:
- Vakit doldu, hadi.
Pilot Temel:
- Şimdi canımı alsan, arkada 300 yolcu var, onlar ne olacak?
Azrail:
- Ulan hepinizi bir araya getirene kadar anam ağladı yürrü...
FENER’LİLER ALINMASIN...
Müfettişin biri ilköğretim okulu ikinci sınıfını teftişe gider.
En arkada oturan mahçup bir öğrenci müfettişin dikkatini çeker.
Müfettiş:
- Söyle bakalım, alfabemizde kaç harf var?
Öğrenci:
- 25 tane öğretmenim.
Müfettiş:
- Olmadı evladım, 4 harfi unuttun. Tekrar say.
Sonuç yine aynı.
Bu sırada uyanık bir öğrenci atılır:
- Öğretmenim, o Fener’lidir. U-E-F-A’yı bilmez.....
ŞEYİNE GÖRE ŞERBET
Gelin-kaynana karşı karşıya oturmuşlar.
Kaynana:
- Gelin daha yenisin, birbirimizin huyunu suyunu oturup konuşarak anlayalım, demiş.
Gelin de:
- Tabi anne konuşalım, demiş. Kaynana başlamış anlatmaya.
- Aman kızım, benim 3 halim vardır dikkat et. Sağıma gül takmışsam neşeli olurum, her yola gelirim.
Kulağımın arkasına gül takmışsam havamda olmam. Çok ısrarcı olma. Eğer ki yakama ya da kulağıma gül takmamışsam sakın ha etrafımda dolaşma, çok sinirli olurum.
Gelin, kaynana lafını bitirince girmiş lafa:
- Amaaan anne, benim öyle 3-5 halim falan yoktur. Bacak bacak üstüne atarım, sigaramı yakarım, sen gülünü kıçına da taksan, ben keyfime bakarım!
TORPİLDEN BAHSEN GERİYE
Temel, acemi eri olarak İzmir deniz komutanlığına sevk edilmiş.
Birliğine varan Temel’e bölük komutanı sormuş:
- Buraya herhalde torpille geldin.
Temel:
- Hayır komitanum, Trabizon’dan otopüsle keltum.
BOYUN KADAR KONUŞ...
Aha bir tane daha kıssadan...
İsveç, Çin’e savaş ilan etmiş.
Haber, Çin devlet başkanına geç ulaşmış.
- Başkanım, İsveç bize savaş ilan etti.
İsveç de ne?
- Avrupa’da bir ülke.
Kaç kişi bunlar?
- 8 milyon.
Hangi otelde kalacaklar...
BÜYÜTEÇ
NEYZEN BABA, SANKİ BUGÜNÜ YAZMIŞ
Aç bıraktın millete, hırsızlığı sürdün öne
İsterim Allah’tan tez günde ikbalin söne
Bin müsibet, bin bela yağmaktadır günden güne
İsterim Allah’tan tez günde ikbalin söne
Güncelleme Tarihi: 24 Ocak 2009, 18:42