EDREMİT BELEDİYESİ PARK VE… MÜDÜRÜ
Bazı gazeteci arkadaşlar, belediye bünyesindeki daire müdürleri ve kadrolarının işlerini askıya aldıklarını yazıyorlar. Ben de dedim ki, frene basıp aracımı rölantiye alayım. Başlıktaki seksiyonun müdürü Tamer kardeşim. İki ay önce Zafer Köprüsü'nün eteğindeki minik parkta sabahları ineklerin serpme kahvaltısı yapmaya geldiklerini yazmıştım. Akçay sorumlusu İ. Sezek bu konuya el attı. Sizlerle birlikte adı geçen parka geldiniz, tel örgüleri ölçtünüz biçtiniz... İki ay oldu, kullanılacak teller İsveç'ten mi geliyor, merak etmemek mümkün değil. En işlek cadde üzerindeki bu minik parka sahip çıkamıyorsanız, başka görev talebinde bulunun. Ben aramaya utanıyorum. Her ne kadar serpme kahvaltıya gelen inekler hallerinden memnun olsalar da…!!
MECLİS ÜYELERİ
Önce can, sonra canan diyerek meclise el kaldırmaya geliyorsunuz ya, hastayım size. Temsil ettiğiniz halk için sokaklarda ne gibi icraatlarınız var, bilmek istemek hakkımız. Halk namına sormak gazeteciliğin birinci görevi.
Bugünlük konuyu kısa geçiyorum, devam elbette, az sonra. Darılmaca yok haa! Unutmadan değineyim bari... AKP'li meclis üyelerine Ertaş uyku hapı falan mı ikram ediyor? Bu konuyu da az sonra…
BU HALK ALAY EDİLECEK HALK DEĞİLDİR
Dedikten sonra, klasik Türk sanat müziğinde harika bir eser vardır. Önce onu yazayım:
‘Cana rakibi handan edersin... bana rakipleri güldürürsün.
Ben bir nevayı giryan edersin... Ben zavallıyı ağlatırsın.
Biganelerle ünsiyet etme... Ellerle dostluk kurma.
Bana cihanı zindan edersin... Bana cihanı zindan edersin.’
Dedikten sonra… Ellere karikatür malzemesi gibi iç siyaset, bizi rakiplere handan etme… Demokles’in kılıcı başka yani…
TEKRAR YAZMAK VACİP OLDU
Ben aile efratlarımın arasında tek sivil olanıyım. Ama ucundan da olsa yedek astsubay teğmen unvanım var. Nasıl mı? Yazayım:
Babam emekli kurmay albay.
Ağabeyim uluslararası yarbay.
Dayım emekli albay.
Eniştem kurmay albay (eski ateşe).
Yeğenim denizaltı astsubay.
Yani demem o ki, kimse kalkıp bana üniforma dersi vermeye kalkmasın. Disiplin... Askerliğin temeli disiplindir.
Bir anımı yazayım:
Yedek subaylık dönemimde, bölük komutanımıza sabah tekmil veriyordum. 22 er, 11 astsubay olan İleri Destek Ordusu Donatım Bölüğü. Astsubaylarımızdan biri aksi bir yapıya sahipti. İçtima’da yakası açık fanilası gözüküyordu. Tekmil vermeden önce tekmili yeniledim. Astsubayda bir hareket yok. Dönüp tekmili verirken, yüzbaşı "Astsubay, içtimadan sonra savunmanı ver" diyerek kükredi. Sonuç, üç gün katıksız oda hapsi verdi. Disiplin budur. Teğmenlere ihraç, abesle iştigal olur.