“Bu Haberi Manşetten Veren Gazeteyi Okuyunca”

Seçimden bir gün önce HÜRRİYET gazetesi manşetten bir haber verdi. Sanki gazetecilik mesleğinde dünya basın NOBELİNİ almış. Bu haberi okuyunca seçimin sonucunu saptadım. Saptadım ama SEÇİMİN İKİNCİ TURA KALMASI KONUSUDA hata yapmışım. Neyse neydi bu haber?

“ 5 ayrı kilidi olan yurtdışı oy torbalarının odasına girdik”

Bu haber yayınlandıktan hemen sonra YSK başkanı ve tüm üyelerinin istifa etmeleri gerekirdi… O odaya bir gazete muhabiri girebiliyorsa, yetkili ve etkili herkes girebilir…

Ha KOZMİK ODA, HA BU ODA… Bir oy bir oydur denildiği bir ortamda bu fiyaskoyu MİLLET İTTİFAKI nasıl atlar… Her zaman yazıyorum. Siyasetçi tüm gazeteleri okuyarak güne başlamalıdır diye…

**************

BUGÜN ORADAN BURADAN PAÇAL BİR YAZI OLACAK

KRONİK HASTALIKLAR var mesela. Kalp damar, karaciğer yağlanması v.s gibi. Daha çeşitleri var ama en önemlisi bunlar diye geçiyor tıp literatüründe. Bir de benim saptadığım bir kronik hastalık var (amma hava atıyorum değil mi?) Kronik beyin hastalığı… Ne yöne gideceğini bile şaşıran, kime selam vereceğini sapıtan, kiminle buluşacağını unutan. Kiminle kahvehaneye gideceğini unutan falan gibi KRONİK BEYİN hastalığı yani. Ülkemizde çoğalan bir hastalık… Değerleri bile şaşıran var… Avakodayı rüyasında bile görmeyenlerin, ekmek yoksa pasta yiyin diyenlere öpücük vermesi falan gibi… İşemek için hela bulamayanlar, ne var bunda BİD’e ye işe diyenlerin paçasından tutanlar… Namusu para ile takas edenler mesela. Kronik beyin hastalığının pençesinde olanlar… Bu konuda, COVİT aşısını bulan UĞUR hoca bile yıllarca uğraşsa aşısını bulamaz…

Kronikleşmiş ve akut bir şekilde yol alan hastalık…

***********

SENDİKALAR

Vicdanlarını, para kasasına mahkum eden STK lar. Tenzih edilecek sayısı ikiyi geçmez. Otobüs biletçiliğinden sendika başkanı olursa, ne ailesini düşünür ne etrafını. Yaya işe gidip geldiğini unutan, bugün merso makam aracına bindiğinde elbette feleğini şaşıracak. Ama bi şey unuttuğu için nefret edilen bir insan yapısı önümüze çıkıyor… Sendikalar her gün tabirimi mazur görsünler kelle koltukta çalışanların sayısı bir İL nüfusu kadar… Bunların arasında çıkıp mersoya bindiğinde evine rızık götüremeyen arkadaşlarını tanımamazlıktan gelen modeller ne yazık ki ülkemizde SENDİKA BAŞKANI oluyorlar. Ee hal böyle olursa sen aç yatmışın, çocuğuna harçlık veremiyormuşsun onun umurunda değildir… Sendika üyesi olan binlerce işçinin ay başında KEŞ olarak ödedikleri aidatlarıyla, paşalar gibi hayat sürmekteler… Grev hakları bile ellerinden alınan bu toplumu aydınlatacak başka STK’lara ihtiyaç var… Üstüne üstlük tabelasında İŞÇİ PARTİSİ yazan partileri olmasına rağmen, bu partiyle ilişkisi olanlar mimlenmekte olduklarına artık inancım arttı… İngiltere’yi 13 yıl İŞÇİ PARTİSİ yönetti… Ülkemiz toplumunun %80 ‘i işçi statüsünde… Komik bir devlet modeliyiz yani… Bir siyasi partinin hegomanyası altında yönetim. Bu olabilir ama hegomanya sahibinin bir ideolojisi olmalı, o da yok…

***************

AŞK VE ÜLKE YÖNETİMİ

Pazar günü magazin ekinde bir sanatçının yaptığı bir cümlelik açıklama inan olsun Sanat camiasının Anayasası olabilir güzellikteydi..

Deneyimli sanatçı NİLGÜN BELGÜN “GÜNÜMÜZDE İLİŞKİLERE AŞ DİYORLAR” diye açıklaması. Tek cümle ile ÜLKEMİZDEKİ sanat camiasındaki kadın erkek ilişkilerini özetlemiş… BELGİN bu açıklamasını, Sanatçı ! Sinan AKÇİL ile Defne SAMYELİ’nin 1-2 aylık ilişkileri için “bu kadarlık muhabbetimiz oldu” demesi üzerine cuk oturmuş. Samyeli de bu muhabbet kelimesine takılmış “ne kadar ayıp bir cümle” demiş. Ayıp kelimesinin anlamını bilmiyor galiba ve biz bunlara sanatçı diyoruz….!!!

Ben bunu siyasete monte etmek istedim. Onun kadar vurucu olmaz belki ama içimde kalmasın istedim…

Siyaset de böyle ayıp ilişkiler olmuyor mu? Bugün bu partideyse, yarın karşı kaldırımdaki partide. Bir iki aylık muhabbet yani… Siyaset bana kalırsa aşk ile yapılmalıdır. ROZET KOLEKSİYONU İÇİN yapılırsa, analı kızlı çorbaya döner… Siyaset bir İDEOLOJİ uğruna yapılır. Kökü olmayan fidan tutmaz… Ha kapatma ile ilişkiye girmişsin ha rozet değiştirmişsin…

Üzülerek yazmak zorundayım ülkemizde siyaset bitmiştir. Siyasetin içinde olmayıp, sadece para ve diğer menfaatler uğruna amigoluk yapan, her kesimden tipler var. Buna basın da dahildir.

***************

KEDİLERE NANKÖR DERİZ

Kediler sizin elinizi yalar, yanağınızı yalar bunun sebebini araştırmadan nankör yaftasını yapıştırırız. Oysa kediler bu eylemi yaparken yanında kendini güvende hissettiğini belirtmek için yaparlarmış. Sizi kendinden hissedip koku alışverişi yaparlarmış. Yalnızlık sendromundan kendini kurtarırmış. Bugün ülkemizdeki siyasette bu, amigolukta bu. Menfaati için yalakalık yapanlarla elinizi yalayan kediyle dahi mukayese edilemeyen bir formattır ülkemizdeki siyaset.

**************

İSLAMDA NANKÖRLÜK

Bencillik yani. Nankör insan için iyilik yapmaktan vazgeçin… ÜÇ BEŞ KERE KAPINI ÇALIP HAL HATIRINI sorana sırtını döneceksin, kapını çalmayan, sadece uzaktan sana öpücük gönderenle bir olandan uzak dur… Sana ekmek gönderenle, sana veresiye para ile ekmek gönderenden uzak dur…

***************

HDP‘NİN ( ESKİ ÜVANI) Millet İTTİFAKINA DESTEĞİ TERS TEPTİ.

Güneydoğu’da oy patlaması bekleyen Millet İTTİFAKI NE YAZIK Kİ umduğunu bulamadı. CHP’nin Terörle bağlantısı olduğu çizgisiyle HDP ile olan bu muhabbeti karşılıksız bir aşka dönüştü ve bu bölgede Cumhur, büyük oy topladı…

***************

CEHALET

Benim en büyük düşmanım CEHALETTİR diyen Atatürk NE KADAR HAKLIYMIŞ… 2023 YILINDA BİZ HALA cehaletle UĞRAŞIYORUZ…

*Cahille bal yenmez

*Çalıda bal bitmez, cahile söz yetmez

*Cahil soru sormaz

*Bilgisizlikten gelen güce cehalet denir

*Dünyada her türlü kötülük her zaman cehaletten gelir. A.CAMUS

*************

YALAN

Kur’an –ı Kerim’de yalan 280 yerde geçtiğini yazıyor mealde… Yalan yemin yalan sözü ile bir Müslümanın hakkını alan kimseye Allah cenneti haram eder… Bakın bakalım cennete bilet alamayacak kaç kişi var etrafınızda. Ve tabii ki siyaset arenasında…Hurileri özlemle bekleyenler kapıdan giremeyecekler vah vaah… Hamudu ile götür inkar et. Sonra cennetin altın anahtarına talip ol. De git işine…

*************

DÜŞÜNCENİN BİTTİĞİ YER

“NOT FOR SALE”

By: Yardım için gönderilen çadırdaki not

Bizden not: SATILAMAZ… Yazıyor yani… Kim takar neyi. Keşke Gönderen sadece FOR SALE SATILIK yazsalardı.

*

ÇÜŞ

MİTOMANİ AŞISI… YALAN AŞISI YANİ.

Bu aşıyı bulan Türkiye’de köşeyi bir saatte döner.

……………………….

BÜYÜTEÇ

İkizçay’daki ERTAŞ Lisesi’nin içini ilk kez seçim nedeniyle gördüm. Kolej gibi olmuş. Kutluyorum. Geç oldu ama temiz oldu.

………………………………………..

KULAĞINIZDA KÜPE OLSUN

Cahil adam meyve vermeyen ağaca benzer

ATASÖZÜ

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.