”Ben kitap okumayanları sevemedim bir türlü “diyen yazar Sebahattin ALİ ne kadar doğru bir yaramızı yıllar öncesi dile getirmiş,….
Edremit Lisesi ve Edremit Körfez Anadolu Lisesi Mezunları Derneği cümlesine bence Sanatı Seven Dostlar diye ilave edilmelidir diye düşündüm dünkü sohbetleri dinlerken.
Bir taraftan Eski belediye binası üst kısmı 2012 yılından beri Gençlik Merkezi ve Böyle yararlı Dernekleri kiradan kurtarmaya ilaç olacak iken zaman uçup giderken, bir avuç gönüllü kalben minik bir yazıhane, Kütüphane ve kültür dostlarına sessizlik nedeniyle Cumartesi günleri Kitap şöylesi günleri uyguluyorlar.(Hülya BUDAK-Sinan TORTUM-Ümran BAL-Aslı ENER-Melek KAPLAMA ve Vefakâr Şair Bülent GÜLDAL)
Uzun müddet Kanser tedavi günlerim ve Corona-Pandemi koşulları derken böyle günleri ancak internet üzerinden takip edip katılamazken nihayet şeytanın ayağını kırıp katılımcı olarak dostların ilgisi ,örnek ev sahipliği ve Şair Bülent Güldal kitap tanıtımı ve Sinan TORTUM medetörlüğünde çok keyifli ,yararlı bir anı yaşam defterimde yerini aldı.
Konu Edremitli yazar.sn.Fatma GÜREL ve iki kitabı “”ÖLMEZ AĞACIN EVİ- ve 36 BAHARI”” kitapları sn.Güldan okumuş ve bizlerle bazı bölümleri paylaştı. Unutamadığım bir cümlesi Yazar yanlızdır,üretir fakat yazıları çoğuldur. Geçmişinde en güzel belgesel anlatımıdır. İkinci dünya savaşına girilen yıllar ve Cumhuriyetin ilk yılları ve Edremit halkı anlatılırken kültürel yönlerinin bu günden daha ön planda oluşu esefle hatırlatıldı. Anıların olan bir çok bina beton kurbanı olurken yazı ve anılar ölümsüz.Kuvai-Milliye kurtuluş anıların can oluşu anıları, Edremitli Doktor ve Siyasilerimiz,Esnaflarımız,Terzilerimiz,Berber Hüseyin,Foto Niko gibi yaşanmış halk insanlarımızın anıları, Halk evleri hatta Mitoloji kahramazlarımız,Afrodit Kaz figürlü heykeli ile sarıkız efsaneleri o kadar akıcı bir uslüpla sohbet ve sunuma konu olduki bunu keşik bizim STAR TV MEDYA canlı olarak yayınlayıp daha geniş bir kitleye duyurabilmeye aracı olabilseydi diye düşündüm.(Edremitte bu kadar insanlar geçtiğine ğöre,oğulları ve torunları nerede gizli bir küskünlük mü var toplumda)
Eser incelendikçe kesinlikle Fatma GÜLER yazarımızla canlı sohbet.in özlemi zirve yaptı.
80 yılın kitap yakma-yasaklardan sonra gerçekleri yazan kitap ve yazarlarımız henüz yeni yeni eser yaratmıya başlayıp,Yıllarca köşeleri tutmuş sansürlü yazarların listesi dışında genç bir akım gerçekleşmiye başladı (Aslında Güneş altında söylenmemiş söz yoktur……….)
Derneğin benimle aynı bir duyguyu paylaşması beni çok heyecanlandırdı. Şair Halil Soyuer”sadece Havran.ın değil Sebahattin Ali,nin gibi hepimizindir.Anılarını,yaşam felsefesini paylaşmak görevimizdir. Keşki Havran ilkini yaptığı etkinliğe “ŞAİR HALİL SOYUER KÜLTÜR SANAT GÜNLERİ-1””diyerek Tiyatro, Sergi ve Kitap günlerini gerçekleştirseydi ve Körfez yazarlarımızı da aralarına alarak sosyal medya dost çağrıları ile daha geniş bir izleyici kitlesi oluşturulabilirdi.
Havran-Küçükdere vatandaşı Türkiye’mizde Tanıtım Fotoğraf Sanatçısı olarak geniş bir dostluk çerçevesine şimdilerde ZEHRAM ve KASABA romanları ile Edebiyat dostlarınızda ilave ederek Derneğe iki kitabını imzalayarak armağan etti. Üyeler bu kitapları okuyarak yakın bir tarihte yazarı ile beraber şöyleşi günleri hazırlığına karar verildi. Bu arada en güncel karar HAVRAN Kültür ziyaretleri.
Havran-Fazlıca Köyü ilk okul öğrencilerinin Kütüphane ziyaretleri.Kocaseyit Anıt mezarı-Havran Kent müzesi ve Terzizade Konağı ziyaret planları kararlaştırıldı ve üyelerin katılım listeleri bilgilere sunuldu.