Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, Ayvalık Belediyesi tarafından “Yerelde İklim Değişikliği ve Yenilenebilir
Enerji” konulu çalıştay düzenlendi.
Ayvalık Belediyesi’ne ait Halil Başyazgan Küçükköy Kültür Merkezi’nde gerçekleşen çalıştayın
açılışında; Yüksek Çevre Mühendisi-Koru Çevre Kurucu Ortağı Deniz Tosun, Balıkesir Üniversitesi
Öğretim Görevlilerinden Doç. Dr. Baybars Fil “Atık Yönetimi ve Sıfır Atık”, Çevre-Şehircilik ve İklim
Değişikliği Balıkesir İl Müdürlüğü Personeli Gökhan Öktem “İklim Değişikliği”, İnşaat-Çevre Mühendisi
Gamze Gülbay “Enerji” konularında konuşmacı olarak katıldı.
Çalıştay’da; Belediye Başkanı Mesut Ergin, Belediye Başkan Yardımcısı Ersan Bahar, Kent Konseyi
Başkanı Halil Coşkun, ADD Ayvalık Şube Başkanı Ahmet Üzgeç, TEMA Vakfı Ayvalık Şube Başkanı Haluk
Ays, CHP Ayvalık İlçe Başkanı Hüseyin Şalmanlı, Ayvalık Belediye Meclis Üyesi Onur Satıcı, Ayvalık
Belediyesi Küçükköy Sorumlusu Murat Akıner, EMEK Partisi Balıkesir İl Başkanı Cemil Tosunoğlu,
Ayvalık Mimarlar Odası Temsilcisi Füsun Atay ve vatandaşlar hazır bulundu.
Açılışta konuşan Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, sürdürülebilir bir çevre yaklaşımı, toprağın,
suyun, iklimin, ormanın ve biyolojik çeşitliliğin korunmasına bağlıdır. Bu nedenle her birinin doğru
yönetilmesinin, hayati önem taşıdığına dikkat çekti.
Başkan Ergin yaptığı konuşmada, “Yaşadığımız dünyanın, içinde bulunduğumuz çağın, yer aldığımız
coğrafyanın, devraldığımız doğal, tarihi ve kültürel mirasın gelecek kuşaklara teslim edilmesinin
sorumluluğunu taşıyarak, içinde yaşadığımız doğanın hakları olduğu temelinden hareketle doğa
hakları bakış açısını her bir yurttaşımızın içselleştirmesini sağlamayı ve politika önerileri geliştirmeyi
amaçlıyoruz. Bu çerçevede, insanı merkeze alan, doğayı insanın mülkü olarak gören, doğal kaynakları
sınırsızca ve sorumsuzca tüketen politikaların yerine, doğanın haklarının teslimini ve çevre
sorunlarının çözümü için etkin mücadeleyi herkesin görevi olarak kabul etmek istiyoruz. Bu görev
yaşam hakkının yanı sıra sosyal adalet ilkemizin de bir gereğidir. Daha adil ve eşit bir toplum inşa
etmenin ön koşulu, doğa hakları yönünde davranış ve tutum geliştirmek ve çevre adaletini sağlamakla
mümkündür. Doğanın telafisi mümkün olmayan hasarlara uğratılmasının önüne geçmek için doğa
haklarının üstün hak olması, iklim krizinin dünyamızın acil çözüm bekleyen sorunu olduğu bilinciyle
iklim adaleti çerçevesinde geciktirmeden çözümü, çölleşmeyi sona erdirecek katılımcı su yönetimi
politikası, var olmamızın sebebi toprak ananın bütünselliğinin bozulmaması, enerji ihtiyacı bahane
edilmeksizin enerji demokrasisi çerçevesinde enerji adaletinin sağlanması, yaşam alanlarımızı
savunma mücadelesinde yurttaş katılımcılığının artırılması ve sivil toplum ile dayanışma anlayışıyla
karar alma süreçlerinin işletilmesi temel çıkış noktalarımızdır. Bu bağlamda doğa hakları ve ekoloji
alanında doğrudan mücadele veren, doğa hakları için çalışan sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri,
gönüllü gruplar ve yerel hareketler sürekli temas halinde olup çalışmalarına destek sunmayı da
amaçlıyoruz. Çevresel etkileri olan-olacak her türlü eylem ve davranışın tekil olarak değil, bütüncül bir
anlayışla değerlendirilmesini sağlayacak bir anlayışla doğanın korunması ve bir miras olarak gelecek
kuşaklara aktarılması için planlamalar yapacağız. Ayvalık Belediyesi’nin doğa algısı; insanı merkeze
alan ve doğa hakkını sadece insan odaklı olarak öngören anlayışı reddetmektedir. Sağlıklı ve dengeli
bir çevrede yaşamak ve doğa hakkı herkesindir” dedi.
Çalıştayda konuşan Yüksek Çevre Mühendisi-Koru Çevre Kurucu Ortağı Deniz Tosun, hazırladıkları
çalıştayla atık yönetimi, sıfır atık, iklim değişikliği, enerji konularını irdelerken bu alanlarda yerelde
gerçekleştirebilecek sürdürülebilir çözümlerin üzerinde durmak ve sorunlara kalıcı ve katılımcı
çözümler üretmeyi hedeflediklerini vurguladı.
“Dünya bir derece ısındı. Bu ısınma sonucu iklimde büyük değişiklikler oldu”
Temiz, sağlıklı ve yeşil çevre çağdaşlığın simgesi olduğu kadar böyle bir ortamda yaşamanın da
bireylerin temel hakkı olduğunu savunan Tosun, “Çevre hakkı evrensel insan hakları kapsamında yer
alır. Ekolojik dengeleri gözetmeyen kalkınma çabaları sürdürülebilir değildir. Bu nedenle, üretim,
büyüme, sanayileşme, kentleşme uğraş ve politikaları, ne pahasına olursa olsun anlayışı ile değil,
çevreyi ve doğayı kirletip tahrip etmeden yürütülmelidir. Sanayileşme ve enerji tüketimi ile çevre
koruma politikaları birbirinin engeli değil, beraber geliştirilmeleri gereken hedeflerdir. Teknoloji
tercihlerinde çevreyi koruma boyutu kesinlikle dikkate alınmalı; çevre kirliliğinin önlenmesi ile ilgili
teknolojilerin transferi, özümlenmesi ve üretimi desteklenmelidir. Tüketici toplumu ile çevre
korumacılığı arasında dengeli bir ilişki kurmak için çaba harcanmalı, çevrenin kirlenmesinin bedelini
kirletenin ödemesini sağlanmalı, çevre sorunları yaratma olasılığı bulunan yatırım ve uygulamalarda
yöre halkının bilgilenmesi sağlanmalı; temiz, sağlıklı ve yeşil bir dünya için çevrenin ve doğanın
korunması bilincini yaygınlaştırmak için, tanıtsal ve eğitsel faaliyetlere önem verilmelidir. Hepimizin
bildiği gibi küresel ısınma dünyamızın en büyük sorunlarından biri; sanayi öncesi döneme göre dünya
bir derece ısındı. Bu ısınma sonucu iklimde büyük değişiklikler oldu. Deniz seviyesi yükseldi, buzullar
erimeye başladı. Sera gazı emisyonlarının artması ve azaltılamamasının bir sonucu olarak küresel
ısınmanın 2050’lerde 1,5 derece sınırını aşması bekleniyor. Eğer bu gerçekleşirse Akdeniz’de tatlı su
kaynaklarının yüzde 10’a yakın azalması, yangınların yüzde 37 oranında artması, Avrupa şehirlerinde
sıcaklık kaynaklı ölümlerin yüzde 15 ile yüzde 22 oranında artması söz konusu. Buzullardaki erime
sonucu deniz seviyesinin yükseleceği, sahillerde yaşayan 400 milyon insanın hayatını kaybedebileceği
ya da kaybetmemek için evini, yurdunu terk edeceği öngörülüyor. Sadece bu veriler dahi bize, acilen
doğa ve çevreye bakış açımızı değiştirmemiz gerektiğini, doğayı ve çevreyi harcanabilir ve
kendiliğinden yenilenen kaynaklar olarak değil, korunması ve sürdürülmesi bizim tarafımızdan
sağlanacak bir miras olarak görmemiz gerektiğini anlatıyor” ifadelerini kullandı.
“İklim değişikliğinin etkilerinin azaltılması için bireylerden genele herkesin çalışması gerekiyor”
Balıkesir Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğünden katılım sağlayan Çevre Mühendisi
Gökhan Öktem, İklim değişikliği ve etkileri konusunda sunum yaptı.
Sunumunda; İklim değişikliğinin ülkemizi ve dünyayı etkilediğini, yerelden ulusala iklim değişikliğinin
etkilerinin azaltılması için bireylerden genele herkesin çalışmasının önemli olduğunu, değişen iklim
sürecine uyum konusunda daha fazla çalışılması gerektiğini belirten Öktem, Çevre Şehircilik ve İklim
Değişikliği Bakanlığının yapmış olduğu çalışmaları, ülkemizdeki iklim değişikliği konusundaki afetleri
ve iklim değişikliği ve uyum konusundaki ulusal ve uluslararası iyi örnekleri katılımcılarla paylaştı.
Çalılştayda konuşan Balıkesir Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Baybars Fil ise atıkların geri
dönüşüm yoluyla ekonomiye kazandırılmasının önemine işaret ederek, konuyla ilgili beş önemli
noktaya dikkat çekti.
Doç. Dr. Fil, “Tek amacımız israfı önlemek, doğal kaynakları az kullanmak olmalı. Atık miktarını
azaltmalı ve ihtiyaç fazlası kullanımların önüne geçmeliyiz. Bunun içinde en önemli aşama atıkların
kaynağında ayrıştırılmasıdır” dedi.
Çalıştayın öğle yemeğinin ardından gerçekleşen ikinci etabında ise; çevre Mühendisi Büşra Şirin
“Ayvalık İlçesi Sıfır atık Koordinasyon Biriminin Oluşturulması ve İlçedeki Durumun Değerlendirilmesi”
konularında bilgiler verdi.
“İklim Değişikliğine Karşı İlçede Alınabilecek Önlemler ve Durum Değerlendirmesi” konusunda İnşaat-
Çevre Mühendisi Gamze Gülbay Büyükdemirel’in sunumunun ardından çalıştay, Yüksek Çevre
Mühendisi Deniz Tosun’un “Yenilenebilir Enerji Uygulamaları” konusunda yaptığı sunumla sona erdi.
Çalıştayın ikinci gününde ise katılımcılarla birlikte gerçekleştirilecek çevre gezisi ve sahil temizliği ile
pilot sıfır atık uygulaması yapılacak.