Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde, Cunda Adası ile Ayvalık merkezi arasında seferleriyle dikkatleri üzerinde toplayan Yolcu Motorları turizm sezonu ve Kurban Bayramı’nda yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı oldu.
Ayvalık'ın dünyaca ünlü turizm merkezi Cunda Adası ile ilçe merkezi arasında 20 dakikalık mesafede her iki yakada deniz ulaşımını sağlayan yolcu motorları bu yılda nostaljik turlarına başladı. Her yıl Mayıs ayının sonunda başlayıp, Eylül ayının sonuna kadar seferlerini sürdüren yolcu motorlarına bu yıl da özellikle Kurban Bayramı’nda ilgi yoğun oldu.
Son zamanlarda hareketliliğin olduğunu söyleyen 4 yıldan bu yana gezi motorunda görev yapan Hazar Bayram, “Kurban Bayramı dolayısıyla epey bir hareketliliğimiz oldu. Cunda Adası’na akşam saatlerinde yoğun araç trafiğinin önüne geçebilmek için yolun belli saatlerde kapatılması sonucunda gece saat 00.15’e kadar süren seferlerimizde ciddi bir yoğunluk oluyor. Akşam saatlerinde çok yoğunluk olduğunda sefer saatlerimizi 15 dakikada bire düşürüyoruz. Kişi başı yolcu bileti fiyatımız 10 liradır. Her yarım saatte bir seferimiz var. Şu anda vatandaşlarımızdan hiçbir şikayet almıyoruz. Aksine çok memnunlar” dedi.
Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, Ayvalık’ı Cunda Adası’na karayoluyla bağlayan Türkiye’nin İlk Boğaz Köprüsü inşa edilmeden önce de Ayvalık-,Cunda Adası’nda gezi motorları seferlerinin var olduğunu belirterek, “Köprü yapılmadan önce Cunda Adası’na ulaşım bu teknelerle sağlanıyordu. Biz geçen yıl bu teknelerimizin bazı yasal sıkıntıları vardı, onları çözdük. Bu teknelerimiz Ayvalık merkez ile Cunda Adası arasında ulaşım konusunda tatilcilerimiz için bir tercih nedeni olabilir. Şahsen ben de tekneleri tercih etmelerinden yanayım. Çünkü adaya araçlarıyla gidip orada trafik sıkıntısı yaşayacaklarına bu tercih hakkını da değerlendirebilirler. Bu teknelerimiz yıllardır Ayvalık’ımızın nostaljik turizm zenginliklerinden biridir.” diye konuştu.
Cunda Motorları Derneği Başkanı Selahattin Bacan dedelerinden babalarına, babalarından da kendilerine geçen bir mesleği günümüzde halen daha sürdürmeye çalıştıklarını anlatarak, “Bu turlar aşağı yukarı 70 yıldan bu yana Ayvalık merkez ile Cunda Adası arasında gerçekleştiriliyor. Daha önce eski ve daha küçük teknelerimiz ve hatta yelkenli teknelerimiz vardı. Şimdi ise teknelerimizi daha konforlu ve keyifli bir hale getiren yeni teknelerle bu turları yapmaya başladık. Yıllardır 6 adet tekne ile bu işi yaptık. Halen de aynı sayıyla sürdürüyoruz.” dedi.
Türkiye’nin İlk Boğaz Köprüsü’nün inşa edilip, hizmete girmesinden önce adaya doktor, ebe gibi sağlıkçıları biz taşıyorduk. Günümüzde ise potansiyel bitti. Şimdi teknelerimiz nostaljik olarak kaldı. Eskisi gibi yoğun işlerimiz ne yazık ki yok. Şu anda bayram yoğunluğumuz var. Sezonda da bir hareketlilik olursa olur. Ama şu an için bayram bitti, her şey bitti dersek de yeridir. Zaten senede sadece 2 buçuk ay faaliyet gösterebiliyoruz. Bunun dışında teknelerimiz 7-8 ay karada yatıyor. Devlete vergimizi veriyoruz. Teknelerimizin sadece yıllık zorunlu sigorta bedeli 15 bin lira. Yani cebimize pek para koyamıyoruz. Ancak yıllık bakımlarımızı yapıyor, borçlarımızı ödeyebiliyorsak, ödüyoruz. Kışın balıkçılık ya da tershanecilik yaparak gelir sağlamaya çalışıyoruz. Eskiden bu teknelerle yazın çalışıyor, kışın ise yaz sezonundaki gelirlerle idare edebiliyorduk. Ama günümüzde bu mümkün olmuyor. Pandemi ekonomik anlamda hepimizi adeta mahvetti. Ama yine de baba mesleği olduğu için bu mesleği her türlü olumsuzluğa göğüs gererek sürdürmeye, Ayvalık ve Cunda Adası arasında nostaljik bir geleneği yaşatmaya çalışıyoruz ”ifadelerini kullandı.
Yaklaşık 20 dakikalık deniz seyahatini tercih eden yolculardan Ali Şentürk, deniz havası almak ve Cunda ile Ayvalık’ın denizden görünen müthiş manzarasını görebilmek amacıyla bu yolcuğu tercih ettiğini söyledi.
Arabası ve ATV motorunun olmasına rağmen deniz motorlarıyla Cunda Adası’na gitmekten büyük keyif aldığını kaydeden Seyit Türkekul, “Deniz havasını solumak ben ve ailem için çok farklı oluyor. Bu yüzden de Cunda Adası’na genelde tekne ile gitmeyi tercih ediyoruz” dedi.
(Suat Salgın)