Ayvalık’ın geçmişine bakıldığında çok önemli tarihi bir kent ve 19. yüzyılda İzmir’den sonra Ege’nin en büyük limanı olduğunu hatırlatan Başkan Dikduran, “Kentte 8 konsolosluk, lise düzeyinde akademi, 500 ticaret şirketi, 900 dükkân, 4 gazino, 40 meyhane, 25 yel değirmeni, deri tabakhaneleri, banka, sigorta binaları ve oteller vardı. 19. yüzyılda limanın ihracatı ağırlıkla zeytinyağı ve sabun üretimidir. Bu durum, kentte büyük bir zenginliğin varlığını işaretliyor. Tüm bu varlıklı olma durumu 20. yüz yıldan sonra sürdürülememiştir. Ne oldu ki; 100 yıl geçmesine karşın tarihsel doku tümüyle restore edilip kenti geliştirecek bir dönüşüm yapılamamıştır?” diye sordu.
Ayvalık’ın köklü bir kentsel değişime ihtiyacı olduğunu kaydeden Özer Dikduran, “Ege havzasının incisi sahil ilçesi olan Ayvalık’ın bu günlerde yaz kış yaklaşık 100 bin nüfusu bulmaktadır. Yazın ise 1 milyonun üzerine çıktığı görülmüştür. Buda yerleşimde, sosyal, ekonomik yaşamın ciddi olarak problemler getirip dayanılmaz hal aldığı da bir gerçektir. Ayvalık’ta sosyal yaşam, doğa ve tarih tehdit altıdadır; Ayvalık’ta SİT koruma değerinin düşürülmesi aşırı yapılaşma ile şehrin doğal ve tarihsel yapısına zarar vermektedir. UNESCO Dünya Mirası aday listesinde bulunan Ayvalık’ta kentsel SİT alanındaki korumanın kaldırılmasının ardından, imar ve yapılaşma, Balıkesir Kültür Varlıkları Koruma Kurulu’nun iradesine bırakılmıştır. Öte yandan Belediyemizin zeytin ağaçlarımızın kesilmesine sessiz ve tepkisiz kalması ve Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin yeni nazım planının herhangi bir bilgilendirme yapılmadan yürütülmesi, akıllara Ayvalık bireysel kar amaçlı getirime kurban mı gidiyor sorusunu getirmektedir “dedi.
Ege bölgesinin doğal çevresi ve tarihsel kent dokusuyla kültürel yapısı en dikkat çekici yerleşimlerinden biri olan Ayvalık’ın, aşırı yapılaşma tehdidi altında olduğuna dikkat çeken Dikduran, “Bireysel olarak, 2018 yılında sonuçlanan bir davayla Ayvalık merkez, Alibey Adası ve Çamlık Kentsel SİT Alanlarına ait Koruma Amaçlı getirim planları, Balıkesir Koruma Bölge Kurulu’nun kararı ile iptal edildi. İptal gerekçesi olarak sunulan Ayvalık’ın üst ölçekli planlarının olmadığı iddiası ise gerçeği yansıtmıyor. Bu kararla Ayvalık, getirim kar amaçlı yapılaşmaya açık hale getirildi. Bir diğer gelişme, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Ayvalık’ta 1’inci, 2’inci ve 3’üncü derece sit alanlarının statüsünü değiştirdi. Siti düşürülmüş durumda olan Alibey Adası’nın önemli bölümü ile Pateriça ve çevresi de imara açılmak isteniyor. Bu kötü gidişe acilen dur denilmeli kar amaçlı getirim hedefleyen yapılaşmalar engellenmelidir. Sit koruma kapsamında olması gereken yerlerimiz mutlaka korunmalı ve yaşatılmalıdır. Zeytinliklerle, çam ağaçları kesilerek özellikle çam ve zeytinlikler kontrolsüz bir şekilde koruma altında olması gereken tabiat alanları yapılaşmaya kısım kısım açılmaktadır. Var olan yapılaşma hakları gün geçtikçe artırılmaktadır. Zaten altyapısı oldukça yetersiz olan Ayvalık’ın yapılaşma yoğunluğu daha da arttırılarak ilçemiz gün geçtikçe yaşanamaz hale gelmektedir. Buda beraberinde zorunlu göç koşullarını arttırmaktadır. Ayvalık’ın yararınaymış gibi tanıtımı yapılan büyük projeler ve büyük ölçekli yatırımlar sadece dışarıdan gelecek büyük sermaye gruplarını ihya edecek, küçük ölçekli yerel girişimcinin önü kesilecektir. Sonuç olarak bu olumsuz gidişe dur demenin zamanı gelmiştir ve geçmektedir. Netice itibariyle kesilen ağaçların yerine yeni zeytinlik ve çam ağaçlarının dikilerek çorak bölgelerimizin kırsal alanlara dönüştürülmesi acil bir gerekliliktir” ifadelerini kullandı.
Söz konusu değişimin ateşini yakacak olanın yine sivil halk olacağını savunan ATASED Başkanı Dikduran, “Aynı zamanda Ayvalıklılar hükümetin Balıkesir Kültür varlıklarını Koruma Kurulu’nun şehre zarar verecek kararını düzeltmesini de beklemektedir. Sivil yaşama önderlik etmeyi hedefleyen, mimarlar, kent plancıları, tasarımcılar, sosyologlar, yazarlar, sanatçılar ve sivil toplum kuruluşlarının katılımlarından oluşan Ayvalık için siviller ve mahalle muhtarları, halkın önde gelenlerinin de katkılarıyla sivil halk iradesi oluşturmalı ve bu değişime ait bir yol haritası olmalıdır. Ayvalık için siviller girişimine ve bu girişim kapsamında tarihi, kültürel yaşanabilir ve yaşatılabilir bir yol haritasına ihtiyaç her zaman duyulmuştur. Gelin bu Ayvalık halkı ve sevdalıları olarak bu yol haritasını ve onurlu mücadelemizi birlikte yapalım “ diye konuştu.