Diaspora gruplarının baskısıyla ABD Temsilciler Meclisi gündemine getirilen Türkiye’deki Hıristiyan miraslarının restorasyonu ve yeniden ibadete açılması yönündeki talebe sert tepki gösteren İşçi Partisi Balıkesir İl Başkanı Kartal Cemil Demir, yazının “Lozan’ın delinme bildirgesi” olduğunu söyledi.
   Dışişleri Bakanlığı’nın İçişleri Bakanlığı’na gönderdiği ve ‘Ülkemizdeki Hıristiyan Kültür Varlıkları’ konulu yazıyla ilgili olarak Ayvalık’taki kiliselerin durumu hakkında araştırma başlatıldı. İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü çıkışlı yazıda, “Ülkemizde mevcut bulunan başta kiliseler olmak üzere Hıristiyan kültür varlıklarının halihazırdaki durumları, restore edilerek müze veya ibadet yeri olarak açılmaları ve bu yöndeki proje ve girişimler yabancı haber ajansları ve bazı muhalif diaspora grupları tarafından uluslararası alanda yakından izlenmektedir. Söz konusu kültür varlıklarının restorasyonu veya yeniden ibadete açılmaları diaspora gruplarına etkisi veçhesiyle dış politikamızın da önemli bir unsurunu teşkil etmektedir. Hıristiyan kültür varlıklarının halihazırdaki durumları zaman zaman olumsuz şekilde basına yansımakta ve bu kültür varlıklarının ülkemiz tarafından korunmadığı iddiaları uluslararası alanda yürütülen aleyhte kampanyalarda kullanılmaktadır. Bu bağlamda son olarak ABD’de yerleşik diaspora gruplarının baskısıyla, ülkemiz aleyhinde ‘Hıristiyan mirası’ konusunda 306 sayılı ‘Urging the repuplic of Turkey to saleguard its Christian heritage and to return confiscated church properties’ başlıklı karar tasarısı ABD Temsilciler Meclisi’nin gündemine taşınmıştır” denildi.
  Ortodoks camiası için büyük önem taşıyan Ayvalık merkezdeki ve Alibey Adası’ndaki (Cunda)  Taksiyarhis kiliselerinin apar topar restorasyona alınmasında Temsilciler Meclisi’nin rolünü soran İşçi Partisi Balıkesir İl Başkanı Kartal Cemil Demir, “Bunlar Fener Rum Patrikhanesi’nin ekümenik projesinin ayaklarıdır.  Türkiye’deki bakanlıklar arasında yapılan ve masum görünmeyen bu bilgi toplama yazısı, Lozan Antlaşması’nın ihlali olup, suç delilidir” dedi.
  Yabancılara ait ibadethanelerle ilgili hakların Lozan Antlaşması’nda açıkça ifade edildiğini anımsatan Demir, bu girişimle Lozan’ın değil, Temsilciler Meclisi’nin esas aldığını, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuranların dikkate alınmadığını öne sürdü.