Almanya’da çıktığı televizyon programlarında Türk düşmanlığı yapan vekillere verdiği cevaplarla gurbetçilerin sesi olan sosyal medya fenomeni Tuğrul Selmanoğlu, Bursalı işadamlarıyla buluştu.

Selmanoğlu, Türklerin nasıl beklenen bir millet olduğunu belirterek yurtdışı bağlantılı ticaret yapan iş adamlarına bu hassasiyetlere dikkat ederek çalışmalarını tavsiye etti. (ASKON) Bursa Şubesi’nin haftalık yönetim kurulu toplantısına katılarak iş adamlarıyla bir araya gelen Tuğrul Selmanoğlu, gönüllü kuruluşlarda görev alarak gittiği İslam coğrafyalarında yaşadıklarını anlattı.

Türklerin nasıl beklenen bir millet olduğunu bu ziyaretler sayesinde gördüğüne dikkat çeken Selmanoğlu, özellikle yurtdışı bağlantılı ticaret yapan iş adamlarına bu hassasiyetlere dikkat ederek çalışmalarını önerdi.

Bir aşı kampanyası için gittiği Filipinler’in Mora Bölgesi’ndeki bir köyde yaşlı bir adamın yanına gelerek; “Neredesiniz, sultan nerede? Bizi burada eziyorlar. Benim dedem bize akşamları sofraya oturduğumuzda Türkler bir gün gelecek ve bizi bu zulümden kurtaracak diye avuttu. Benim babam da, bizi o şekilde avuttu. Ben her yatsı namazından sonra siz gelirsiniz diye dua ettim, bizi burada eziyorlar” dediğini anlatan Tuğrul Selmanoğlu, “Omuzlarımızdaki sorumluluk bu. 12 bin 300 kilometre ötede bir mazlum umudunu bize bağlamış” dedi.

Türk Bayrağı, İslam’ın bayrağı

Selmanoğlu, Sırbistan iç savaşında şehit olan bir Arnavut gencin babasının evinde başköşede bir Türk Bayrağı gördüğünde şaşırıp nedenini sorduğunu ve “Bu bayrak İslam’dır, bu bayraktaki hilal; La ilahe illallahtır, bu bayraktaki Yıldız Muhammedün Resulûllahtır, bu birinci sebep. İkinci sebep; bu bayrak bu topraklardan çıktığı günden beri biz burada baskı ve zulüm altındayız. Üçüncü sebep ise, biz günün birinde sizin mutlaka dönüp geleceğinizi biliyoruz. Geleceğiniz güne hazırlamak için bu bayrakları asıyoruz” cevabını aldığını anlattı.

Mali’de halifeyi soran yaşlı adam

Tuğrul Selmanoğlu, Mali’de erzak dağıtırken yaşadığı olayı ise şöyle anlattı: “Bir tane amca geldi, dedi ki seni halife mi gönderdi? Göğsümüzde Türk bayrağını gördüğü anda adamın aklına halife geliyor. Şimdi siz halifenin adamları mısınız dedi. Ben de hayır diyemedim, hani gönlü kırılmasın diye adamın. Evet bizi halife gönderdi dedim. Hani bekliyorum, Allah razı olsun falan diyecek diye. Dedi ki, ‘nasıl halife o? Biz burada acımızdan öldük, daha yeni mi geliyorsunuz’ dedi. Bir de böyle bir eleştiri, tamam dedim ben söylerim. Böyle bir beklenti var, böyle bir gözle bakılıyor bize.”

Avrupa’nın Türkiye düşmanlığı

Avrupa’da yaşayan bir Türk olarak gözlemlerini anlatan Selmanoğlu, “Öyle bir kin ve nefretle bize yaklaşıyorlar ki, inanılmaz bir şey. Birbirleriyle hiç anlaşamayan milletler dahi mesele Türkiye olduğu zaman bize karşı çok güzel bir şekilde birleşiyorlar. Mesela geçenlerde Macron, ‘bizim meselemiz Türk halkı ile değil, Erdoğan’la’ dedi. Aynı söylemi Sultan Abdülhamid için kullanmışlar, önce Sultan Abdülhamid’i, arkasından da Osmanlı’yı yıktılar. 100 yıldır meydanı boş bulmuşlardı istediği gibi ezdiler. Fransa’nın hiçbir diktatörle sorunu olamaz. Hiçbir halkına zulmedenle sorunu olmaz. Kongo diktatörüne Fransa iltica hakkı verdi 1990’ların sonunda. Nasıl bir adam biliyor musunuz o diktatör? Muhaliflerini hapsetmiyor veya katletmiyor, yiyor. Adamı indirdikten sonra, yurt dışına kaçtıktan sonra evinden insan parçaları çıktı buzdolabından. Böyle bir adama Fransa iltica Hakkı verdi. Onunla hiçbir dertleri olmadı çünkü onların adamıydı orada” şeklinde konuştu.

Türk iş adamlarına ‘siz de nereden çıktınız?’ sorusu

ASKON Bursa Şubesi Başkanı Emre Yıldız da, Arjantin’de katıldıkları bir fuarda, Portekizli bir firmanın üst düzey yöneticisinin kendisine söylediklerini aktardı.