İzmir’de, 2005’te hayatını kaybeden hemşire Gülperi Ovalıoğlu’nun eşi hakkında ‘kasten öldürme’ suçlamasıyla açılan davaya devam edildi.

Ege Üniversitesi Hastanesi Kadın Doğum Servisinde hemşire olarak görev yapan Gülperi Ovalıoğlu, 2005 yılının Temmuz ayında, aynı hastanenin eczane bölümünde çalışan eşi O.O. tarafından acil servise kaldırıldı. O.O.’nun, eşinin ilaç içip intihar girişiminde bulunduğunu söylemesi üzerine, doktorların midesini yıkadıkları Gülperi Ovalıoğlu, hayatını kaybetti. Hastanede de doktorların verdiği bilgiler doğrultusunda intihar tespitinde bulunuldu. Ancak, adli tıp kurumundaki otopside Gülperi Ovalıoğlu’nun ne kanında ne de midesinde ilaç içtiğine dair bulgulara rastlanmadı. 30 Ocak 2006’da adli tıp kurumunun hazırladığı raporda, ‘İlaç izine rastlanmadı, ciğerlerinde ödem tespit edildi’ denildi. Savcılık otopsi raporunu dikkate almayıp, ilk gün kocanın verdiği bilgilere göre yaptığı soruşturmasında, 28 Şubat 2006 tarihinde ‘intihar ettiğini’ belirtip takipsizlik kararı verdi. Bu gelişme üzerine Gülperi Ovalıoğlu’nun annesi Ümran Durmaz, takipsizlik kararına Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesine başvurarak itiraz etti. Mahkeme, 4 Nisan 2006’da takipsizlik kararının kaldırılması talebini reddetti.

Dava açıldı

Kızının intihar etmeyip, cinayete kurban gittiğini iddia eden anne Ümran Durmaz, avukatı aracılığıyla, etkili soruşturma yapılmadığı gerekçesiyle 2007 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) başvurdu. Aradan geçen 5 yıl sonrasında AİHM, dava dosyasını istedi. 2014 yılının Kasım ayında ise mahkeme, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) yaşam hakkını savunan 2’nci maddesine göre, otopsi raporuyla karar arasında çelişki buldu. Mahkeme, ‘etkili soruşturma yapılmadığına’ karar verdi. Ayrıca Türkiye’nin 22 bin euro tazminat ödemesine hükmetti. AİHM’in kararıyla sevinen anne Ümran Durmaz ve Gülperi Ovalıoğlu’nun kardeşleri, bir kez daha savcılığa suç duyurusunda bulundu. Yeniden açılan soruşturma sonrasında savcı, Gülperi Ovalıoğlu’nun kocası O.O. hakkında, ‘Kasten öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açtı. O.O., İzmir 1’inci Ağır Ceza Mahkemesinde tutuksuz olarak yargılanmaya başladı.

Cenazesine katılmamış

İzmir 1’inci Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın sekizinci duruşmasına, ağırlaştırılmış müebbet hapsi istenen ve tutuksuz yargılanan O.O. ve avukatı, ölen Gülperi Ovalıoğlu’nun yakınları, avukatları Serkan Cengiz ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Pınar Melli katıldı. Heyetteki değişiklik nedeniyle dosyadaki mevcut önceki tutanaklar okundu. Gülperi Ovalıoğlu’nun ailesinin avukatı Serkan Cengiz, adli tıp kurumundan gelen raporun sonuç kısmında sanığın iddia ettiği maktulün intihar ettiği savunmasının tamamen çöktüğünü belirterek, “Bu rapor ve aynı zamanda Ege Üniversitesinden alınan raporda maktulün ölümünden hemen sonra yapılan değerlendirme sanığın iddia ettiği şekilde maktulün ilaç almadığı, intihar etmediğini ortaya koymuştur. Gülperi Ovalıoğlu, olaydan önce şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmak için avukata başvurduğu ortadadır. Olay günü sanık, eşini hastaneye getirip sağlık görevlilerine hap içerek intihar ettiğini söylemiştir. Sanık daha sonra bir arkadaşının arabasında uyuya kaldığını söylemiş, eşinin ailesine bu durumu bildirmemiştir. Ayrıca sanık cenazeye katılmamış, o gece yaşadıkları eve giderek kendisine ait eşyaları toplamıştır. Maktulün ailesi kızlarının öldürüldüğü kanaatindedir” dedi.

Rapor beklenecek

Duruşma savcısı eksikliklerin giderilmesini talep etti. Sanık avukatı beyanlarını yazılı olarak mahkemeye sunacaklarını belirtti. Mahkeme heyeti, adli tıp kurumundan gelecek olan dosyanın beklenmesine, sanık avukatına ve katılan avukatına rapora karşı yazılı beyanda bulunmak üzere süre verilmesine karar verip, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Duruşma sonrası adliye önünde toplanan Gülperi Ovalıoğlu’nun yakınları ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyeleri, davanın takipçisi olacaklarını söyledi.